~~1~~

222 31 38
                                    

~~Deniz Demir ~~

Defterime boş çizikler atarken bir yandan da ders anlatan hocaya mal mal bakıyordum ne anlatıyordu bu yahu. Sınıfa baktığımda kimse ders Dinlemiyordu herkes kendi aleminde bir şeylerle ilgileniyordu. Merve ve tayfası ise bana bakıp gülüyorlardı.
Merve eline geçen her fırsatta benimle dalga geçiyor veya beni ezecek birşeyler yapıyordu. En küçük hareketimizde ise babası okulun müdürü olduğu için her seferinde babasına şikayet ediyordu. Babam başka okula göndereceği konusunda ısrar etsede ben istemiyordum. Bu okula alışmıştım. Elbet bir gün Mervenin saçını başını yolacaktım.
Düşüncelerimden zilin çalmasıyla ayrıldım. "Bir an öleceğim sandım" diyerek güldüm. Yağmur ayağa kalkıp gülerek "bende. Kantine gidiyorum bir şey istiyor musun" dedi. "Meyve suyu" diyerek ceketimin cebinden para çıkarıp uzattım. Sinirle bakıp " bir daha böyle bir şeye yeltenme bile" dedi. Parayı cebime koyup telefonumu çıkardım. "Ah be Deniz keşke yürüyebilsen" Mervenin söylediği şeyi takmamaya çalışarak Yağmura döndüm. "Sakin ol. Hadi sen git" dedim. Yağmur sınıftan çıkınca Merve yanıma gelip o tuhaf sesiyle "Acıyorum sana ya. Böylece oturmaktan sıkılmıyormusun" dedi. Daha ilk tenefüsten başlamıştı. Sakin olmaya çalışarak yalandan sırıttım. "Bende sana acıyorum ya beyninin üstüne nasıl oturabiliyorsun" deyince hızla omzuma vurup " benle uğraşmaya kalkma kızım" dedi. "Git başımdan Merve" deyip telefonuma döndüm. Saçımdan tutup "bu halinde ne yapabilirsin bana" dedi gülerek. Saçımı elinden kurtarmaya çalışırken bir erkek " Dur " diye bağırdı. Merve saçımı bırakıp hızla erkeğe döndü. Çığlık atıp " Toprak senmi geldin"diyerek ona ilerledi. Toprak ismindeki çocuk Merveyi itip bana doğru gelmeye başladı. Direk tanışma kısmına girip " Ben Toprak " dedi. "Deniz " deyip Merveye baktığımda bana ölümcül bakışlar atıyordu. Toprak "iyimisin" derken ellerini cebine sokmuş sıramın başında dikiliyordu. "Sağol. İyiyim" deyip deyip yere düşen telefonuma baktım. Eğilemezdim. Toprak telefonu yerden alıp bana uzattı. Telefonumu alıp "sağol" diyerek cebime attım. O sırada Yağmur sınıfa girdi. Bir bana bir Toprağa bakıp hızla yanıma geldi. "Ne oldu? Sana birşey mi yaptı?" diyerek Merveye baktı. "Yok iyiyim" diyerek hafif gülümsedim. Toprak yanıma oturunca Yağmur O'na dönüp "kalkarmısın sıramdan" dedi. Toprak "artık ben oturuyorum" diyerek telefonunu çıkarıp birisini aradı. Yağmur sorarca bana bakarken 'bende anlamadım' bakışı atıp Toprağa döndüm. Telefonu kapatıp Yağmura döndü " Uf be kızım boş yer var git otur bir yere" dedi. Hoca gelince mecburen Yağmur başka bir sıraya oturdu. Hoca gelmeseydi çocuğun Yağmurdan çekeceği vardı. Hocadan hemen sonra gelen iki erkekle gözlerim onlara kaydı. Hocayı takmadan Toprağa selam verip boş sıralara oturdular.

Toprak bana dönüp sert çıkan sesiyle " Merve neden senle uğraşıyor?" dedi. "Yürüyemediğim için" diyerek başımı önüme eğdim. "Özür dilerim"deyince Ona dönüp elimi kalp hizama getirip hafifçe iki yana salladım "sorun yok " deyip hocaya döndüm. "Neden" anlamazca bakıp " ne neden " dedim. "Yürüyememenin nedeni ne " çantamdan defterimi çıkarıp masaya bıraktıktan sonra cevap verdim; "5. Sınıftayken bir kaza geçirdim".
***
Zilin çalmasıyla sıçrayınca yanımda oturan Toprağın sırayı karaladığını gördüm. "Sırayı neden karalıyorsun acaba" dedim dalgayla sorarak. "Canım öyle istedi" dedi bana dönmeyip sırayı karalamaya devam ederken. "Babanın malımı acaba" deyip elindeki kalemi aldım. "Nereden bildin" deyince umursamazca "dalga geçme" dedim. "Doğru ya biz seninle tam olarak tanışmadık. Ben Toprak Hükümdar. Hükümdar kolejlerinin sahibinin oğluyum"deyince pörtlemiş gözlerimle ona bakmaya başladım. O ise sırıtıyordu.

××××

"Deniz" diyen babama ağzımdaki lokmayı yutarak cevap verdim; "efendim baba". Çatalını tabağına bırakarak "okulunu değiştireceğim" deyince kafamı sallayıp itiraz ettim. "İstemiyorum Baba. Ben okulumdan memnunum. Hem zaten son sınıftayım". Önce anneme sonra bana bakıp "Eğer bir sorun olursa ilk senden duyacağım. Anlaşıldı mı deyince kafamı aşağı yukarı sallayıp "tamam" dedim.
"Yemeğini bitirdiysen seni okula ben bırakayım" diyen babama gülümseyip "Hadi o zaman gidelim Onur Bey" deyip tekerlekli sandalyemi odama sürdüm. Çantamı ve telefonumu aldıktan sonra yukarıya çıkmak için asansöre bindim. Seher abla kapıyı açınca Yağmurun karşıma çıkmasıyla sıçradım. "Sabah sabah hayırdır" deyip sırıttım. "Gelemezmiyim? Gidiyom lan" deyip gidecekken "Deli. Gelde yardım et "deyip sandalyemi gösterdim. Arabaya binip babamı beklemeye başladık.

HÜKÜMDARHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin