Yeniden gün doğmuştu . Tamamen kabus olucak bir güne uyanmıştım. Yine bakkala doğru yol aldım . Arkadaşlarımı gördüm. Kalabalığın içinde yatan birini gördüm . Artık alıştım hergün oluyor dedim ve kalabalığa karıştım. Zordur böyle şeyleri anlatması .Üstünden yıllar geçmesine rağmen hala gözlerim dolar . Gördüğüm şey sanki ellerimi ve bacaklarımı kesmişti. Yerde yatan cengizdi. Titriyor , ağzından köpükler akıyor o masmavi gözleri bana bakıyordu . Hiç aklıma gelmezdi cengizi kaybedeceğim. Annemden sonra kaybettiğim dünyamdı. Babamı pek sevmezdim .Zaten evede pek ugramazdi . O günün şoku ile annemin dizine yatıp hıckıra hıckıra ağladım . Cengizde o adi adamlara katılıp madde kullanmıştı . Cengiz artık yoktu, bir dünyam eksikti artık .. Gece dışarı çıktım . Hava hafif rüzgarlı ve sessizdi. Ne olacağından habersiz kaldırımda oturuyordum. Yanıma eren geldi. Cengizin yokluğu sokağı derin vurmuştu. Sokağın neşesiydi . Erenle beraber yola koyulduk . Parka vardigimizda yine maddecileri gördük koşarak kaçmaya başladık . Nefes seslerim kulağımda çınlar. Okadar korkmuştum ki ne yapsam korkum geçmemişti. Bende onlar gibi ölmek istemiyordum . Kara toprak olmak bana korkulu bir rüyaydı....