Bölüm 4

1K 68 9
                                    

Derek külodumu hafifçe sıyırdı. Kasıklarımda dilini dolaştırdığında inledim. Henry çok üzgünüm. Bunu kesinlikle istemedim. İnlemeyi bırakmam gerek! Ama Derek'in elleri o bölgemde dolaşırken inlememek çok zordu. Derek uzanıp sütyenimin kopçasını açtı. Göğüslerim sütyenimden kurtulurken ağlamamak için dudağımı ısırıyordum. Derek göğüs uçlarımı yalayıp okşarken inlememeye çalışırken dudağımı kanattım. Derek bir anda uzanıp yanağımı okşadı.

- Tatlı Rowena'm. Benden hiç bir zaman hoşlanmadın. Ama ben seni öylesine seviyorum ki! Yıllarca senin en sevdiğin şeyleri öğrenmek için seni nasıl takip ettim. Başın belaya girmesin diye neler yaptım. Ama sen beni sevmedin! Sonrada o sülük geldi! Henry!

Öfkeyle yumruğunu yatağa geçirdi. Ürktüm

. Sonra kollarını bana sarıp yüzünü göğüslerimin arasına gömdü. Henry benim kaybolduğumu kim bilir ne zaman anlayacaktı. O zamana kadar ümitsizdim. Derek göğüslerimin arasını öperken inlememek için deli gibi dudağımı ısırdım. En sonunda kafasını kaldırıp dudaklarıma yapıştı. Ona karşılık vermedim ve bir süre sonra dudaklarını çekti.

- O aptal sülük seni nasıl elde etti meleğim?

Hırsla külodumu yırttı.

- Sen benimsin! Yanlızca benim!

Nerdeyse ağlamak üzereydim.

- Derek lütfen! Bunu yapma! Beni sevdiğini söylüyorsun ama bana acı çektiriyorsun...

Saçlarımı okşamaya başladı.

- Bana ait olduğunu söyle... Benim ol! O sülüğü unut!

Derek senin o siktiğimin fantezini var ya! Henry! İmdat! Derek yüzüme bakıyordu.

- Derek bunu ben giyinikken falan konuşsak nasıl olur?

Derek uzanıp beni tekrar öptü.

- Ama kaçmak yok...

Kafamı 'tamam' anlamında salladım. Beni çözdü. Ben bileklerimi ovarken bir an gözden kayboldu. Sonra elinde muhtemelen ona ait olan bir gömlek ve boxerla geri döndü. Yerden sütyenimi alıp giydim. Bana uzattığı boxerı ve gömleği üstüme geçirdim. Biraz tuhaf bir andı. Derek yanıma oturdu.

- Bu biraz tuhaf olacak ama boxer sana yakıştı...

Gözlerimi ona diktim.

- Deminki çılgınlıktan sonra bir şeyleri kolay kolay tuhaf bulacağımı sanmıyorum...

Elime uzandı ve tuttu.Ama ben hiç birşey yapmadım. Derek gözlerime baktı.

- Üzgünüm. Sanırım ben biraz kafayı yedim. Aptal dolunay yüzünden...

Gözlerimi devirdim. Yinede Derek'in ay evrelerinin insan vücudundaki etkilerinden haberdar olması etkileyiciydi. Belkide sandığım kadar salak değildir.

- Suçu bağımsızlık ilan etmiş arkadaşına at, aya değil...

Güldü. Sonra saçlarımı karıştırdı.

- Hayır yanlış anladın. Fantastik yaratıklara sevgini düşünürsek bu beni sevmeni bile sağlayabilir...

Tek kaşımı kaldırdım.

- Devam et...

Derek derin bir nefes aldı.

- Ben bir kurtadamım...

Rowena-3, bilimadamları-0. Tamam sırası değil ama yinede ve evet şuan Derek'e olan öfke ve nefretim az çok gitti. Haklı çıktı namusuz it. (Hehe anladınız mı, it?) Derek sıkkın bir biçimde burnunu buruşturdu.

- Erkek arkadaşın düşündüğümden yetenekliymiş...

Kaşlarımı çattım.

- Ne?

Kenetli ellerimize baktı.

- O sülük burda...

Şaşırarak kaşlarımı kaldırdım.

- Henry mi? Bir saniye neden ona sürekli sülük diyorsun?

Beni hızla öptü. Sonrada kucağına aldı. Odadan hızla çıktı.

- O konuyu sonra konuşuruz...

Kendimi bir anda başka kollarda buldum ve Derek yeri boyladı. Henry'nin öfkeyle kendinden geçmiş suratını görünce korktum. Tam Derek'e doğru bir adım atmıştı ki onu durdurdum.

- Henry, lütfen yanlızca eve gitmek istiyorum...

Henry gözlerime baktı ve beni kucağından indirmeden bulunduğumuz karanlık yerde ilerledi. Beni arabaya oturttuğunda öfkeli olduğunu görebiliyordum. Bir süre ağaçların arasında ilerledik. Sonra kenara çekti.

- Ne yaptı?

Dudaklarım bir an için aralandı ve geri kapandı. Bunu gördü. Öfkeyle direksiyona vurdu.

- LANET OLSUN! O PİÇ SANA NE YAPTI? Sakın bana onu koruduğunu söyleme Rowena!

Yutkundum onu hiç böyle görmemiştim.

- B-Birşey yapmadı...

Ben neden yalan söylüyorum? Ve az önce kekeledim mi? Henry öfkeyle bana döndü.

- Yalan söyleme!

Önüme dönüp bacaklarımı karnıma çektim ve başımı gömdüm. Öfkeyle homurdandı ve yola devam etti...

16.12.13

Yatağımda uyandığımda müthiş bir rahatlama hissettim. Sonra burnuma gelen enfes kokuyla çabucak kalkıp mutfağa gittim. Henry elindeki tavadaki omleti havada çevirdi.

- Otur...

Bana bakmıyordu. Haklıydıda. Ne diye dün akşam Derek'i korudum hiç bilmiyorum. Omleti bir tabağa koyup önüme koydu ve karşıma oturdu.

- Dün akşam ki sorum hala geçerli...

Alt dudağımı ısırdım ve dayanamayıp ona herşeyi anlattım. Henry öfkeleyle ayağa kalktı.

- O köpeği öyle bir benzeticem ki benim türümü gördü yerde kuyruğunu kıçına sıkıştırıp kaçacak delik arayacak!

Resmen kükredi. Biraz ürkmüştüm ama demin duyduğumun peşinden gitmezsem ölürüm.

- Senin türün mü? Neden bahsediyorsun?

Henry yüzünde tuhaf bir ifadeyle bana baktı. Acı çekiyor gibi görünüyordu.

- Ben bir vampirim...

Ve ben ne olduğunu anlayamadan ortadan kayboldu. Rowena-1, bilimadamları-0. Tamam yine sırası değil ve bu arada şu an mutluluktan havaya uçuyorum. Bir vampirle çıkıyorum!!!!!

Eğer Rowena'nın yerinde ben olsaydım bende aynı tepkiyi verirdim. Bu arada Derek'e bir sempati besliyorum ki sormayın :) Sanırım deliriyorum. Neyse oylamayı ve yorum yapmayı unutmayın öpüyorum...

XOXO

Bir Gotik'in GünlüğüHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin