Bölüm 1

1.7K 97 6
                                    

09.12.13

Vay be ikinci defa yazıyorum. Açıkcası bu bir başarı yani günlüğe alışmaya başladım sanırım. Gerçi nerdeyse iki hafta geçti. Bu sırada da Henry, ben ve Devon hep birlikte takılmaya başladık. Neyse bugün okula giderken Devon'a rastlamadım. Okul girişindeyse Derek beni kolumdan yakaladı.

- N'aber küçük vampir?

Kollarından kurtulmaya çalıştım. Beni daha da sıkıştırdı. Kısa siyah eteğimi giymek için kötü bir gün seçmiştim.

- Bırak beni Derek!

Derek gülüp beni kendine dahada bastırdı. Kalçalarımda bir baskı hissedince kurtulmak için çırpındım. Derek kollarını belime dolayınca kurtulamayacağımı anladım. Kahretsin Devon! Hangi cehennemdesin?

- Bırak kızı...

Kafamı kaldırınca Henry'nin buz gibi gözlerle Derek'e baktığını gördüm. Derek sırıttı.

- Bırakmazsam ne yaparsın?

Henry hızla beni Derek'in kollarından alıp Derek'e sıkı bir yumruk attı. Derek yere yığıldı.

- Bayanlara nasıl davranılacağını öğren...

Sonrada beni kolumdan tuttuğu gibi okula soktu.

Ona kütüphaneye gideceğimi söyledim. Devon kesin ordaydı. O da benimle geldi. Elleri yumruk halindeydi sanki her an patlayabilirmiş gibi.

- Henry, iyi misin?

- Yanlızca o aptala sinirlendim...

Eteğime bir bakış attı. Siyah eteğin altında siyah yırtık bir tayt ve siyah bağcıklı çizmeler vardı. Bakışlarını yüzüme çevirdiğinde gözgöze geldik.

- Eteğin güzelmiş...

- Teşekkürler...

İkimizde bir süre yere baktık. Kütüphane'nin kapısına geldiğimizde Henry omzuma dokundu.

- Bundan sonra okula ya Devon'la gel ya da girişin karşısında beni bekle...

Yüzümü buruşturdum.

- O aptaldan korkmuyorum ve bebek bakıcısına ihtiyacım yok...

Henry sinirli bir yüz ifadesiyle kolumu tuttu.

- O lanet olasını öldürmeme sebep olmak istemiyorsan dediğimi yap!

Vay canına. Henry az önce onu öldüreceğini mi söyledi? Hem de benim yüzümden? Aman Tanrım! Seni aşırı seksi muhteşem şey, sen beni mi koruyorsun? Çok tatlı! Offf Henry devrelerimi yaktın ya yine saçmalayışlara geçtim. Gözlerinde resmen tehlikeli bir şey vardı. Ürktüm.

- Pekala dediğin gibi olsun...

Gergin omuzları rahatlamayla indi. Elini saçlarından geçirdi. Elini omzuma koyup beni kütüphaneye yönlendirdi. Birlikte kütüphaneye girdiğimizde bir patırtı koptu ve acı dolu bir inleme duyuldu. Kütüphaneci Bayan Salver yoktu bu yüzden her şey olmuş olabilirdi. Henry ile birlikte sesin geldiği yere koştuk. Arka raflardan birindeki tüm kitaplar yeri boylamıştı. Üç kişi duvara yakın duruyordu. Duvarın dibinde oturanın Devon olduğunu görebiliyordum. Önündeki iki kişi kollarını birleştirmişti. Tam ben ağzımı açmıştım ki Henry ağzımı kapatıp beni kitaplığın arkasına çekti. Kollarının arasındaydım! Bu müthiş bir histi. Nefesinin bana o kadar yakın olması ve kucağında olmam, Tanrım! Bir eli belime dolanmıştı diğeriyse hala ağzımı kapatıyordu. Birden bir kıkırtı duydum.

- Seni yakışıklı piç bizi sinirlendirip cezasız kurtulabileceğini gerçekten düşündün mü?

Devon'ın olduğunu tahmin ettiğim boğuk ve kısa bir gülüş geldi.

Bir Gotik'in GünlüğüHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin