The Safety Dance

105 13 0
                                    

Bu bölümü çok severekkk yazdım umarım okursunuz :( 

İyi okumalar! :)

Bugün özel günlerden biri, aslında benim için her günü özel kılan bir parçası olsa da bugün Ödül Töreni olması her şeyi tamamıyla özel yapıyordu. Giyeceğim elbiseyi nereden alacağım zamanında bulabilecek miyim, bir an da kilo alır ve beden ölçülerim uymazsa, ya da ayakkabılarım uyuşmaz ve rezil olursam, saçımı kime yaptıracağım Lou ya meşgul olursa?, Belki de özel günüm denk gelir ve saçım yapılmazsa, makyajım akarsa ne yaparım ben? Her şeyi geçtim herkesin önünde tökezleyip düştüğümü hayal edemiyorum. İçime bir ürperme girmişti bile. Tanrım!

‘’Hey, hey prenses?’’

Kim bilir içimde kendi kendime yaptığım dehşet sahneleri yüzüme nasıl yansıyordu. Thomas’ın gerilmiş yüz hatları bunu gayet açık belirtiyordu.

‘’Ev-evet?’’

‘’İyi olduğuna emin misin? Az önce bir nükleer patlamadan kurtulmuş gibi bir halin var.’’

İçimde olan patlamaları bilseydin, bunu söylemeye cesaret edemezdin.

‘’Fazla gerginim sanırım, ilk filmim ve benim ilk ödülüm olacak.’’

Thomas, beni sakinleştirmek için omuzlarıma masaj yapıyordu, aslında arkadaşım olmasaydı onu seksi masajcım olarak işe alabilirdim. Tabi paramın yeteceğinden emin değilim.

‘’Kleopatrammm…’’ sonundaki vurgulu ‘m’ sesiyle odaya Kayla girmişti. Thomas’a ufak bir bakış attıktan sonra kollarıyla sıkıca sardı beni.

‘’Elbisemi getirdin değil mi?’’

Kayla, anlamsızca bir bakış atıp koltuğa bıraktığı kuru temizleme poşetini bana doğru uzattı, fermuarı indirdiğimde karşımda kırmızı uzun bel dekoltesi olan harika bir elbise duruyordu, yanağına sulu bir öpücük kondurup teşekkür ettim. Aynanın karşına geçip elbiseyi üzerime tuttum.

‘’Harika görünüyorsun.’’ Dedi Thomas gülümserken.

‘’Sen bir de üzerindeyken gör’’ diye geçiştirdi Kayla.

Elbiseme zarar gelmemesi için –isteyeceğim son şey- onu yatağımın üzerine büyük bir özenle serdim. Kimse bu yatağa yaklaşmayacak talimatıyla tabi ki.

‘’Lou nerede kaldı?’’ dedim duşa girerken.

‘’Trafiğe takılmış merak etme geç kalmaz Tesdaleyi bilirsin pes etmenin kelime anlamını dahi bilmez.’’ Kayla kıkırdayarak odadan çıktı.

Yarım saat sonra ıslak bir şekilde bornozumla Lou’yi bekliyordum, duvar saatine bakmaktan yorulmuştum, Thomas’a ne zaman saati sorsam ‘’Az önce söylediğimden 30 saniye sonrası.’’ Deyip benimle dalga geçiyordu.

‘’Hadi ama, fazlasıyla geç kaldı.’’ Dedim ellerimi birbirine kenetleyerek.

‘’Mızmızsın Bella, Louis burada olsaydı sana ‘O koca götünü kaldır ve hazırlan.’ Derdi.’’

‘’Ama o burada değil, törene onlarda gelecekleri için hazırlık yapıyorlar.’’

Ağlama moduna girmiştim diyebilirim, bir anlık kararsızlıktan sonra makyaj masamdan kalkıp yatağımın yanındaki çekmeceyi açtım biraz debelendikten sonra malzemelerimi bulabilmiştim o anki gerginlikle yatağımın üzerinde elbisemin olduğu tamamıyla aklımdan silinmişti.

‘’Yapmadım.’’ Dedim başım hala çekmeceye dönükken.

‘’Bunu söylemek zor.. ama halledebiliriz değil mi Thomas?’’

Guardians Of The StarsHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin