Bakkal Love

153 13 3
                                    

Ardaya rezil olmuştum. Ama pek umrumda değildi. Çünkü şuan Sametlerleydik.

"Şimdi hangi şanslı kişi Elveda teyzecuğumuza gitcek?" Dedi Samet.

Elvada teyze, gideceğimiz bakkalın sahibi. Adı çok ilginç diye bakkal yerine o kadının ya da kocası olan Nayil amcanin adını kullanıyoruz.

"Ben değil!"

Herkes aynı anda demişti.

"Tamam Derin çok ısrar ettin madem sen."

"Samet ya hayır çok üşeniyorum. Bu kumlarda ta Elveda hanımamı yürüyeceğim?!"

"Evet!" Herkes bunu bağırarak söylemişti.

"Bana ne ya! Madem biriniz motoruyla bıraksın."

"Ben değil." Dedi Ali.

"Bende değil." Dedi Hüseyin.

"Ben hiç değil." Dedi Berkay.

Ve herkesin kafası Samete döndü.

"Tamam lan ben."

Sevinçle zıplayıp ayağı kalktım ve kumlarda koşarak 'KUMLARDA' Sametin motorunun yanına gittim.

Ya Sametin motorunu çok seviyorum. Diğerlerinin motoru normal ama Sametin motoru farklı. Böyle arka arkaya ayrı koltuk var. O kadar güzel ve rahat ki.

Samette gelince hemen bindim o da bindi. 1 dakika sonra Nayilin bakkalına varmıştık.

"Dur lan buraya kadar geldik. Ne alacağım?"

"Çiğdem ve kola."

"Hangi kola?" Diyip gülmeye başladım.

Sametler sigara kullanıyor. Ve aileleri öğrenmesin, anlamasın diye sigaraya 'kola' diyorlar.

"Normal içtiğimiz kola. Hani bunun Pepsisi var Coca Colası varya. İşte o kola. Tabi sen Coca Cola al." Diyip güldü.

İçeri girip girip kim var diye baktım. Iyy Elveda.

"Merhaba ben 5 liralık çiğdem ve 2,5 L kola alcaktım."

"Git kola'yı al. Ben çiğdem koyuyom."

Gidip dolaptan kola'yı alıp Elveda hanımın önüne bıraktım. Çiğdemi koyup bi poşet çıkardı ve içine kola'yla çiğdemi koydu.

Telefonumun kabından 10 TL çıkarıp Elvedaya uzattım.

Para üstünü verdi bakmadan cebime attım ve poşeti alıp dışarı çıktım.

"Bardak aldin mi?" Diye sordu Samet.

Hemen içeri girip 8 tane bardak aldım. 1 tanesini fazladan aldım. Ne olur ne olmaz. Bizim sağımız solumuz belli olmuyor.

Geri döndüğümüzde Hüseyin ve Helin yine her yaz gibi David Gürses dinliyordu.

Hüseyin Müslüm Gürses dinlerken Helin ise David Guetta dinliyordu. Ve iki ses karışınca iğrenç bi ses çıkıyordu. Tam bir David Gürses.

"Kapatın şunu lan." Dedim.

"No." Dediler aynı anda.

"Kapatmayana çiğdem kola yok."

Bi anda şarkılar kapanmıştı ve sessizlik çökmüştü.

Kahkahalara boğulmuştum.

Tamam güldük eğlendik yeter.

1 saat sonra çiğdemde kolada bitmişti.

"Hadi değirmene gidelim de Ardayı göreyim." Dedim.

Değirmen kafe oluyor.

"Ya o fare suratlı için para harcayamam. Anasını satayım 1 su 2 tl." Dedi Ali.

"Lan Aliyogi boş yapma." Dedim.

"Lan Aliyogi haklı fare surat için oraya gidemem." Dedi Berkay.

"Hepiniz amk. Ama sizi seviyorum."

"Madem merdivene gidelim de kola içelim. Kolasızlık beni öldürüyor." Dedi Samet.

"Kola olunca da ölüyorsun." Dedi Duygu.

Hepimiz ayakta alkışladık.

Merdivenlere varmıştık.

Olum her zaman iş gibi bok kokuyor. Böcekler ısırıyor ve etrafta kirpiler var.

"Sizin her sigara pardon kola içmeniz için burayamı gelicez." Dedim.

"Evet!" Dediler hep bi ağızdan.

"Bokumu yiyin." Diyince herkesten 'ıy' gibi sesler çıkmaya başladı.

"Susun lan yete- auuuu." Helin sözünü tamamlayamadan bağırmaya başladı.

"Noldu mal?"

"Bişey soktu!"

"Hanginiz soktunuz?" Deyince Helin bana kafa attı.

"Ne var ya?"

"Olum canım acıyor. Su dökün!"

"Su yok." Dedi Samet.

"Zaten acısı geçti."

Herkes kolasını bitirince Değirmen kafenin arkasına gittik.

Hayvan gibi gülüyor dedikodu yapıyor ve eğleniyorduk.

"Hadi lan sandalye kapmaca oynayalım?"

"Yav boş işlerle uğraşmayalım."

"Nolur?"

"Tamam be."

Sandalyeleri dizmiş Sametin şarkı açmasını bekliyorduk.

Sonunda şarkı açmıştı. Şarkı da şarkı olsa. 'Vur Bana' yı açmıştı...

Oyun bitmişti ve Berkay kazanmıştı.

"İşte ben buyum-" Berkay sözünü tamamlamadan Ali onun üstüne atlamıştı.

"İn lan in düşeceğiz."

Gülmekten yerlere yatarken Berkay ve Ali'nin düşmesiyle altıma işemiştim.

"Yeter- ahahahahahah durun- ahahahahah altıma işedim." Altıma işediğimi kahkahalarımın arasından zar zor söyleyebilmiştim.

Sandalyeleri hilal şeklinde dizip oturmuştuk. Ben ortadaydım ve arkam havuza dönüktü.

Hayvan gibi sohbet ederken Helin "Derin, Arda geliyor." Diye fısıldadı.

Ben olduğum yerde kasılırken arkadan bir ses duydum.

"Derin... Derici olan mı?"

Ben renkten renge girerken Arda'nın gittiğini hissetmiştim. Duygu ve Helin gülerken diğerleri ise 'fare surat' diye mırıldanıyordu.

"Ya cocuk önce adını söyledi sonra durdu gülümsedi saçlarını savurup soyadını söyledi. Kızım sen seçilmiş kişisin!" Dedi Duygu.

"Bu cocuk adımı soyadımı nerden biliyor?"

"Her zaman yanından geçerken senin adını soyadını, İnstagram kullanıcı adını, Facebooktaki adını, Snapchatteki kullanıcı adını, Swarmdaki adın, Musical.ly deki kullanıcı adını ve Wattpad deki kullanıcı adını söylüyoruz. Belki ondandır?" Sesi Helin gülerek.

"Haklısın ya."

"Derin bırak şu fareyi." Dedi Hüseyin.

"Arda bir fareyse bende onu avlayan bir kediyim." Dediğimde herkes bana 'mal mısın?' bakışları atmıştı.

Auu Arda adımı soyadımı söylemişti!

Saçma Bir Yaz TatiliHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin