hajsbdhdh

108 6 7
                                    

Sena 'dan;

Çisel bileğime buz almak için aşağıya inmişti. Tabi bu arada yaşadıklarımızı            düşünmek için çok vaktim vardı. Bu nasıl ekşınlı bir gündü! Ama aslında şuanda umursadığım tek şey babalarımızın dağ evini gördüklerinde verecekleri tepkiydi. Aslında ceza desem daha gerçekçi olurdu. Partiden gittikten sonra ev evlikten çıkmıştı. Yerde kusmuklar,kırık camlar, yırtık koltuklar, parçalanmış perdeler...   Sanırım Çiselle biraz fazla etkili içkiler almıştık. Zaten eve geri döndüğümde çoğu mayışmıştı. Normalde Çiselle böyle kişilerle alakamız olmazdı ama okuldaki diğer kızlarla minnak(!) Bi iddiaya girdiğimiz için onların çağırdığı kişilere parti vermek zorunda  kalmıştık.

Çiselin hala gelmemesiyle derin bir oflama çekerek yataktan doğruldum. Ona bakmaya giderek kadar salak değildim. Rüzgarla karşılaşmak istemememle alakası yoktu tabiiki(!).
Ama biraz daha tuvalete gitmessem vereceğim bir garanti olmayacaktı. Odanın içerisindeki banyoya doğru ilerledim. Aynadaki görüntü hiçde iyi değildi. Hemen yüzümü yıkayıp ellerimi kuruladım. Hala gelmemiş olması Canımı sıkmaya başlamıştı . Sonuçta evde iki tane öküz - Rüzgar baş öküzdü- vardı. Aşağıya inip inmemekte kararsız kalsamda kapıyı yavaşça açarak dışarıya çıktım. Benim odam bir alt kattaydi. Öküzün ve Miranın odasıyla aynı katta yani. Bende Çiseli kendi odamda beklerim diye odama inerken bir kadın sesi geliyordu. Kapısı yarım açık olan odadan gelen sesler beni iyice meraklandırmıştı. Yarı açık olan kapıyı tamamen açarak içeriy.. Ohaaa?!!!

Gördüğüm manzara karşısında ağzım hayretten 'o' şeklini almıştı. Rü..rüzgarın kucağında sarı bir sürtük resmen yiyişiyorlardı.Yatakta oturur vaziyettelerdi ama bu gördüklerim bana fazlasıyla yetmişti. Şaşkınlıktan çıkarttığım sesleri duymuş olmalılar ki ikiside bana doğru döndü. Rüzgar kucağındaki kızı hızla yatağa fırlatarak-cidden fırlattı ve sürtük o bet sesiyle çığırdı- bana doğru yaklaşmaya başladı. Anında kapıyı kapatarak dışarı çıktım ama bu fayda etmemişti. Rüzgarda peşinden çıktığından kolumdan tutarak beni sertçe çekti. Allah kahretsin ki moraran kolumu tutuyordu. Gözlerinden sinirli olduğu belliydi. Ateş fışkırıyor zannettim ama o kendini sakinleştirmeye çalışarak konuşmaya başladı;

-Kapıyı çalmayı öğrenmek gerekiyordu!!!

-Öö..özür dilerim. Ama kapı açıktı zaten. 

Gözlerimin dolmasına aldırmamaya çalışıyordum. Bilerek girmediğimi bilmesi gerekirdi. O iğrenç manzarayı görenler bendm ve o bana bağırıyordu.

-Ci.. ciddi misin? Kapı açıkmıydı gerçekten? 

Şaşkınca sormuştu bunu. Sanki inanmıyor gibi ama yüzünde pişmanlıkta vardı.

-Evet Rüzgar. Kapı açıktı bende o yüzden girdim. Özür di-

-Tamam. Ben bağırmak istemedim. Sadece kapıyı kapattığımı sanıyordum.

-So..sorun değil.

Beni duvarla arasından ayırarak odaya geri girdi ve kapıyı sertçe çarptı. Ben... Ben mi?   Tabiiki kendime küfürler savurarak yukarıya çıkarak Çiselin yatağıma oturdum. 2-3 dakika sonra Çisel gelebilmişti. Bana bazı sorular sorarak bileğimdeki buzu yavaşça hareket ettirdi. O anda aşağıdan gelen bağrışma ve kırılma sesleriyle olduğumuz yerde sıçrayarak kapıya doğru koştuk.

*********************

Çisel'den;

Merdivenin son basamağına geldiğimizde gördüğümüz manzarayla Sena ile şok geçirmiştim.
Bir yanda babalarımızın ortak koruması İhsan abi ve diğer korumalar, diğer yanda Poyraz Rüzgar ve onların korumaları kavga ediyorlardı. Evin içi mahvolmustu. Bizim için geldiklerini anlamamla çığlığı basmam bir olmuştu. Senada "durun artık yeteeeer!" Diye çağırmıştı ama bizi duyan yoktu. Miranın neredeyse anirmasiyla tüm gözler bize donmuştu. İhsan abi dövdüğü korumayı kenara atıp bize doğru yaklasacakken Poyraz kolundan tutup" hooop, noluyo? ". Diye gürlediğinde

Yayımlanan bölümlerin sonuna geldiniz.

⏰ Son güncelleme: Oct 23, 2016 ⏰

Yeni bölümlerden haberdar olmak için bu hikayeyi Kütüphanenize ekleyin!

Holding OdunuHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin