Min ah ve ben onu dinliyormuş gibi yapıp gülüyorduk. O ara görüş alanıma kömür kadar siyah gözler girdi. Jungkook boş gözlerle bana bakıyordu. Bu soğuk ve boş bakışları beni ürpertmişti. Neden bilmiyorum ama bu siyah gözler içinde kaybolmak istemiştim."Nereye bakıyorsun Eun mi?" Min ah'ın sesiyle siyah gözlerin etkisinden çıkıp Min ah'a doğru döndüm. Benim baktığım tarafa doğru baktı. Ben de tekrar Jungkook'un olduğu yere döndüm fakat Jungkook orada yoktu. O arada teneffüs bitti ve sınıflarımıza gittik. Sınıfa girdim ve sırama oturdum. Bir müddet sonra Jungkook'da geldi ve yanıma oturdu. Kollarının üstüne başını koydu ve bana doğru dönüp gözlerini kapattı. İstemsiz bir şekilde gözlerim ona kaydı. Uyurken çok masum görünüyordu. Gözlerimi ondan alamıyorum. Bir anda gelen ses ile irkildim."Beni izlemeyi ne zaman bırakacaksın?" "Oh" utanmış bir şekilde önüme döndüm. O ise alaylı bir ifade ile sırıtıp sırasında doğruldu. Okul bittiğinde çantamı toplayıp bahçe kapısında Min ah ile Chanyeol'u beklemeye başladım. Bir anda kolumda bir el hissedince irkildim. Korkulu bir şekilde o tarafa doğru döndüm. Karşımda Min ah ve Chanyeol'u görünce rahat bir nefes aldım. Min ah anlamaz bakışlarla bana bakıyordu. Omuzlarını silkti ve yürümeye başladık. Chanyeol da Min ah'ın yanına geldi. Elini kavradı ve yürümeye başladı. Ne yani sevgilimi olmuştu bunlar? Neyse sonra Min ah'dan öğrenirim. Min ah'ın yüzüne baktığımda kıp kırmızı olmuştu. Gülmemek için kendimi zor tuttum ve önüme döndüm. Chanyeol VE Min ah'a el sallayıp kendi yoluma döndüm. Ara sokaktan içeri girim ve biraz kafamı dağıtmam lazımdı. Ara sokakta yürümeye başladım. Bir anda arkamda ayak sesleri duymaya başladım. Korkuyla arkaya doğru başımı çevirdim. Fakat kimse yoktu. Tekrar önüme döndüm. Karşı tarafa baktığımda Sarhoş adamlar yanıma doğru geliyordu. Yanlarından hızlıca geçmeye çalıştım fakat adamlardan biri beni kolumdan yakaladı. O an vüdümü bir korku kaplamıştı."Hemen nereye gidiyorsun güzellik biraz oyun oynayalım" "bı-bırakın be-beni" kahretsin kekeleyerek söylemiştim. O anda içlerinden biri beni taklit etti. "bı-bırakın bini" hepsi birlikte gülmeye başladı onlara tiksinir bir suratla baktım. "Rahat bırakın onu!"