Evet yeni bir bölüm ile karşınızdayım :) İstediğim kadar oyucu sayısı olmasa da hikâyemi merak edip, okuyanlar var. Hepinize teşekkur ederim. Oy vermeyi ve yorumlarınızı unutmayın lütfen :) Bu arada karakter bulmakta cidden zorlanıyorum. Bir kaç araştırma içinde buldum 'Batuhan ve Zümra' karakterlerini. Şimdide 'Erva' karakterini buldum. Anlayış gösterceğinizi umuyorum, iyi okumalar :)
Nilay.***
Gözlerim şok olmuşcasına açılırken diyebildiğim tek kelime "Sen" olmuştu. Bir kaç saniye susup şaşkınlığımı gidermeye çalıştım. Bir an da sessizlik oluşunca bunu bozan tabi ki her şeye atlayan Erva oldu. "Hayırdır nerden tanışıyorsunuz siz bakalım?" dedi ve güldü. Herkes merakla bizim cevabımızı beklerken. Ben hâlâ bana bakmakta olan bir çift mavi göze bakarak "Kader cesurla güler" dedim ve göz kırptım. Küçük bir kahkaha attı. Sonra dönüp bizim tayfa "Hadi ama sınıfımı özledim gidelim. Hem daha Berfinle Melis'i sinirlendircem. Özlemişim onları" dedim. Berfin ve Melis en baş düşmanlarım olur. Ben gidince çok sevinmişlerdi, peki ya ben gelince ne olacak?
...
Sınıfa geldiğimiz de hâlâ yer düzeninin aynı olduğunu fark ettim. Fakat Selen Erva'nın yanına geçmiş. Aras'la da Meriç hâlâ yan yana oturuyolardı. Tam Erva'nın yanına geçecekken Selen "Madem tanışıyosunuz Batu'yla git yanına otur ben bugün Erva tatlişkomla oturcam." dedi. "Tabi canım gelen benim ilgi gösterilen Erva maşallah" dedim. Sonrada yüzümü somurta somurta Erva ile Selen'nin ortasında bulunan aynı şekilde Aras ile Meriç'ninde ortasında bulunan sırıtarak bana bakan Batuhan'nın yanına oturdum. Hoca daha derse girmemişti sanırım hocanın derse girmesine 10 dakika gibi bir süre vardı. Ee daha Berfinle Melis de gelmemiş. Bu fırsatı değerlendiriyim bari diyerek şirince gülüp Batuhan'ı dürttüp. Aras'la maç muhabbetini kesip bana döndü. Ne sorcağımı anlamış yüz ifadesi ile "Sen gittikten kısa bir süre sonra geldim. İlk sizin grubla yani 'BeştTatliş' Tayfanızla kaynaştım." Böyle diyince güldüm. O da hafifçe gülerek devam etti.
"Sonra sürekli senden bahsettiler Zümra bunu çok sever bunu sevmez falan filan diye. Sonra bir gün Selen senle Erva'nın abuk sabuk şu ifşa dediğiniz resimleri gösterdi. Sonra dedim ki bu İstanbul da'ki kız. Olay bu." Bunu der demez arkamı dönüp bizi dinleyen Selen'e sinirli bir bakış attım. "Benim suçum yok Batu dedi göster diye ne yapayım?" dedi üzgün ifade takınmaya çalışarak. "Senle sonra konuşcaz canım" dedim yapmacık bir sinirle. Sonra Batuhan'a döndüm. Gözü tişortümdeydi. "Sen bana hediye ettikten sonra ilk defa giydim." dedim. Yüzü biraz düşmüş gibi gördüm. Sonra hemen yanlış anladığını anlayarak "Anlamlı bir hediyenin basit bir günde giyilmemesi gerekirdi dimi Batuş" dedim ve güldüm. Aras arkasını dönerek "Aha bir Erva daha Batuş nedir ya" desi ve güldü. Tam bir şey diyecektim ki Erva hemen atladı. "Sana ne be niye çok gerdi benim kelimelerim seni." dedi ve dil çıkardı. O kadar tatlı gözüküyordu ki bunu gören erkek hayran kalmadan duramazdı. Ahh,bunlar hâlâ birbirlerini seviyorlar mı? Aras'a baktığımda hayran gözle Erva'ya bakıyordu. Erva ise yanakları kızarmış önüne dönmüştü. Tam ortaokul 5'den beri bu 3 tatliş dostlarımla tanışıyorum. Tanıdığımdan beri Erva'yla Aras birbirini seviyor, Selen'lede Meriç birbirlerini seviyordu. Ama hiç biri kabul etmiyordu. Sanırım aralarını benim yapmam gerekecek.Dostlarımla hasret gidermeye devam ederken Melis'in iğrenç sesi kulaklarımı sızlattı. Kafamı çevirip baktığımda tam dibimde durmuş bana bakıyordu. "Ayy kim gelmiş Berfo." diyerek iğrenerek bana baktı. Ayağa kalktı ve bir adım attım,ben bir adım atınca Melis bir adım geriye attı ve konuşmasına devam etti. "Niye geldin ki sen be" dedi. Yüzümü Melis'in o iğrenç yapmacık bebek hallerine döndürüp ağzımı yamulta yamulta konuşarak "Seni çok özlediğim için geldim Melis" dedim ve bir adım daha attım. Bizimkiler gülerken Melis ifadesiz bir şekilde bana bakıyordu. "Yaa canım ne demezsin" dedi ve bir adım daha attı. Poposu sırayla buluşunca dibine girdim ve "Bak sinirlermi bozma siktir git şurdan yoksa o yapay sarı saçlarını yolmak zorunda kalırım" dedim. Ve geri çekilerek geri döndüm,sırama oturdum. Ben sırama oturunca Melis'te oturdu. Sonra Berfin oturduğu duvar kenarı en arka sıradan bana laf attı "Gelir gelmez başladın yine laf atmalara. Özgüven patlaması mı yaşadın be" dedi bana bağırarak. Bunları söylerken sıranın yanına gelmiş bile. Melis'e dayanabilirdim ama Berfin'e sabredecek gücüm yok. Bende diyodum ne zaman bulaşcak. Ahh,özlemişim onun o kızıl saçlarını duvara yapıştırmaya. Gülerek ayağa kalktım ve saçından tuttuğum gibi duvara yapıştırdım. "Ne dedin? Duyamadım? Tekrarla " diye bağırdım. "Özgüven patlaması yaşamışsın gelir gelmez dedim "meleğim"." dedi gülerek. Son dediği kelimeyi duyunca kırılan kalbimin parçaları hissettiğim 'aşk' denilen duygulara battığını hissettim. Saçını bıraktım ve yüzüne sert bir tokat geçirdim. "Bir daha iyi bana 'meleğim' demiceksin. O senin Sürtük ağzına yakışabilcek bir kelime değil" dedim diğer yanağınada daha sert bir tokat atıp çantamı sıradan alıp sınıftan çıktım.
Tam 4 sene geçmişti,acımı bile bile nasıl bana 'meleğim' der, nasıl yapar bunu ?
Ve 2. bölüm sonu geldi:)) Kısa yazdım bu bölümü çünkü diğer bölümde her şey tüm acılar ortaya çıkacak ve baya uzun bir bölüm olacak. Yarın veya bu gece yayımlayacağım. Okuduğunuz için teşekürler. Oylarınızı eksik etmeyin :))
![](https://img.wattpad.com/cover/87331083-144-k535843.jpg)