"Acılarım"

10 0 0
                                    

Yeni bir bölümle daha sizlerleyim :)) Yavaş yavaş okuma sayısı çoğalıyor ama daha da artmasını isterim. Hedefim bu değil :)) Okuyan herkes teşekkur ederim, okumaya hâlâ devam edenlerin de o güzel kalplerinden öpüyorum. Hepiniz cansınız, oy vermeyi unutmayın :*
Nilay.



Hiç duygularınızı kaybettiniz mi? Böyle içinizdeki tüm duygular yok olunca, kendinizinde yok olmasını istediniz mi? Ben istedim. Bu cümlelerim ne kadar saçma gelse bile, yaşadığım acı bu satırlardan ibaretti. Tam 5 yıl,tam tamına 5 yıl. Ölüm kendi karanlığına hapsettmişti Rüzgarımı... Gözümün önünde olmuştu her şey ama ben bir şey yapamamıştım. 5 yıl boyunca uyguladığım meditasyonlar aklıma gelince,yaşadığım o iğrenç anlar da geliyordu aklıma. Tam 2 yıldır bunu atlatmıştım. Dostlarımla, ailemle, sevdiklerimle atlatmıştım. Ve o her konuda beni anlayışla karşılayan doktorumla. Bunu bile bile bunu nasıl derdi Berfin? Hiç mi canı yanmamıştı,hiç mi insanlık duygusu yok bir insan da?

....
Yaklaşık 3 saattir Rüzgarımı benden çalan yere gelmiş,iğrenç karanlığına hapis eden yerde oturmuş ağlıyordum. Ona karşı şu an hic bir şey beslemiyordum içimde. Yaptığım meditasyon beni ondan uzaklaştırmıştı. Duygularım yok olmuştu. Aşk'a dair en ufak bir inancım yok olmuş, kimse bu paramparça olan kalbimi hızlı arttıramıyordu. Olmuyordu, sevmiyordum kimseyi. Yaptığım meditasyon tüm duyguları resmen almıştı içimden.

Yavaşça oturduğum yerden kalkıp, bitkin vücudumla yürümeye çalışıyordum. Berfin'e istediğini vermemem gerekirdi. Bu yaptığı saçma sapan şeye yenik düşmemem lazımdı. Bir anlık sinir tüm vücudumu hapis etmiş ,tüm göz yaşlarımı elinin tersiyle silip hızlı hızlı yürümeye başladım.

Okulun çıkış saatine 10 dakika vardı. Bulunduğum yer okulla yakın olduğundan çıkışa yetişebilirdim. Adımlarımı daha da hızlandırdım. Hızlı hızlı yürürken bir andan da Berfin sürtüğüne saydırıyordum. Canımı yakanın,canını alırım. Hele ki bu söz konusu Rüzgar'a olan acılarımsa..

Okul çıkışına 2 dakika önce yetişmiş,zilin çalmasını bekliyordum.

Nihayet zil çalmıştı. Bir hışımla kapıdan çıkan Befin'nin saçına yapıştım ve yere hızlıca bıraktım. Bizim tayfa beni görünce telaşla hemen geldiler. Berfin'nin üstüne çıktım ve saçını tutup hafif ayağa kaldırdım ve bağırarak "BU SÜRTÜK VARYA OKULDAN BİRİYLE YATTI." diye bağırdım. Herke etrafımızda çember olmuş fısır fısır konuşurken,ben devam ettim. "BU ÇOCUK KİM DİYE SORARSANIZ. AHH,ADINI VERMEYEYİM ONA DA YAZIK SONUÇTA." dedim ve gözlerimi Kaan'a diktim. "PEKİ BU ŞAHIS NEDEN ONLA YATMIŞ BİLİYORMUSUNUZ?" çevre de bir sessizlik oluştu. Berfin'nin saçına daha sıkı bir şekilde yapışıp,canının acıdığını ve susman gerektiğini belirten cümleler desede umursamadım ve devam ettim. "AHH, ODA BİR DAHA Kİ FRAGMANIMIZDA." dedim ve yere fırlattığım gibi gittim Berfin'bin yanından.

O kadar sinirlenmiştim ki bazen cidden çirkefleşiyordum. Hele ki bunu onun gibi yollu olan kızlar hak ediyorsa, daha beterini bile yapardım.

Hızlı adımlarla yürürken bir el bileğimi tutunca gözyaşlarımı silip o şahısa döndüm. Karşımda bana hüzünle bakan bir çift mavi göz beklemiyordum açıkçası. Bir eliyle elimi tuttu,diğer eli ile yanağımı avucunun içsokrldı. Sonra gözlerime bakarak "Ağlama" dedi. Bu kelimeyi söyledikten sonra içimde anlamlaştıramadığım bir şeyler girip çıktı, değişti. Ne oluyor bende anlamamıştım. O bana bakarken, bende ona bakıyordum. Sanki herkes gitmiş, gözlerimizle konuşuyorduk ve sadece ikimiz var gibiydi. Kendi kendime toparlandım ve bu saçma bakışmaya son verip "Bir şey bildiğin yok. Gelip burda bana ağlama diye öğütler verme. Ne anlarsın sen benim acımdan." dedim. Sesim oldukça sert çıkmıştı. Tam okuldan çıkıp giriş kapısına ulaşmıştım ki Batuhan'nın sesi orada durmamı sağlamıştı.

Sadece duyduğum şey bağırarak sinirli gelen bir ses ve söylediği o cümlelerdi. "EĞER O ÖLEN KİŞİ BENİM KUZENİMSE ACILARINI ANLARIM. EĞER O ÖLEN KİŞİ BENİM DOSTUMSA ACILARINI ANLARIM. EĞER O KİŞİ BENİM YANIMDA OLAN TEK KİŞİYSE ACILARINI ANLARIM. VE SON OLARAK EĞER O ÖLEN KİŞİNİN ÖLECEĞİNİ BİLE BİLE ELİMDEN BİR ŞEY GELEMEYİP SADECE SUSMAK ZORUNDA KALDIĞIM İÇİN ACILARINI ANLARIM. O KARANLIĞA HAPSEDİLEN SENİN SEVGİLİN DEĞİL BENİM CANIMDI BE. TEK ACISI SEN OLAN SEN DEĞİLSİN."

Tam arkamı döndüğüm sıra, gözüm karanlıklarla çevrilmişti. Hatırladığım tek şey; o cümleler ve karanlığa hapis edilmem...

Batuhan'dan...

Zümra'ya bunları söyledikten sonra cevap beklercesine ona bir adım atmıştım ki.. Yere yığılıp kalmıştı. Bir saniye şoka girmiş Zümraya bakarken Erva'nın ve Selen'nın sesleri kendime gelmeli sağladı. Bağırıp,ağlıyorlardı. Hemen Zümra'yı kucağına alıp arabama bindirdim. Tam kendi koltuğuma geçiyordum ki Aras "Nereye götürüyosun" diye seslendi bana. "İlerdeki hastaneye gidiyorum, oyalanmayında gelin" dedim ve hemen arabaya bindim. Hızlıca frene bastım ve okul dışından çıktım.

....
Tam 2 saat geçmişti. Yaklaşık 2 saattir Zümra'nın uyanmasını bekliyorduk. Doktor önemli birşey olmadığını ama bir şok geçirmiş ve bu şok un onun tüm vücuduna yayıldığını söylemişti. Amınakoyim nasıl bir şok olabilir ki bu ya.
Yere oturdum ve saçlarımı çekiştirmeye başladım. Nasıl anlattım bunları? Anlatmayacaktım, bırak bilmesin. Bırak, acısını atlatırken yanında olayım. Dahasına ne gerek vardı ki? Sinirle kendi kendime içimden söverken Meriç geldi ve destek verircesine elini omzuna koydu ve şunları söyledi. "Bırak şimdi bilsin. İlerde senle daha yakın olduktan sonra,neden söylemedin diye söylenicekti. İlerde söylediğinde bunlardan saha beter şeyler olacaktı emin ol" dedi ve burukça gülümsedi. Kafamı tekrar kaldırıp baktığımda Erva'nın da geldiğini gördüm. Sonra o devam etti konuşmaya "Meriç haklı Batuhan. Ona göre seçer senle arasında ki bağı. İster konuşur ister konuşmaz bırak şimdi bilmesi iyi oldu." dedi ve aynı şekilde oda burukça güldü.
Beni sakinleştirmeye çalısıyolardı. Belki haklılardı. Ona göre benle arasında ki yakınlaşmaya karar verirdi. Ya hiç konuşmazdı ya da konuşurdu. Daha yeni yeni konuşmaya başlamışken... Sanmıyorum bundan sonra konuşcağını belki Rüzgar'ın emanetine sahip çıkmamalıyım. İlk günden zarar verdim. Bir daha nasıl yüzüne bakabilirim ki? En iyisi geri dönmek eski hayatıma. 'Zümra Buğlem Soylu' için bıraktığım hayata geri dönmek en doğrusuydu. Kusura bakma Rüzgar emanetine sahip çıkamicağım. Sözümü tutamicağım.

Hızlı adımlarla hastaneden çıkıyordum ki bir ses beni durdurdu.

"Gitme, Batuhan.."


Bölüm sonu 🙏 En heyecanlı yerde bıraktım sanırım skkdkdjd diğer bölümde her şey ortaya çıkacak. Aslında bunda her şeyden bahsedecektim ama farklı fikirler buldum ve onları uygulamak en doğrusu diye düşündüm :)) Okuduğunuz için teşekkürler medyada 'Selen' var. Oylarını bekliyorum ponçıklerim💕💖

Yayımlanan bölümlerin sonuna geldiniz.

⏰ Son güncelleme: Oct 18, 2016 ⏰

Yeni bölümlerden haberdar olmak için bu hikayeyi Kütüphanenize ekleyin!

LUNAPARKHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin