UMUDUNU KAYBETME [Demi Lovato-Liam Payne]

Umudunu Kaybetme

"Bunun sonucunun iyi bir sey olmasi cok guzel bir sey Demetria ama bir daha boyle birşeyi sakın yapma lutfen. Kotu bir sonuc da verebilirdi!"
"Kötü bir sonuc verebilirdi belki ama en azından ben şans eseri de olsa sizin 15 senedir beceremediginiz bir seyi gerçekleştirdim. Kusura bakmayın ama dogrular bunlar"
"Demetria belki haklısın ama sonucunun kötü olduğunu düşün. Ölebilirdin."
"Ama ölmedim ve baskalarina da çözüm yolu buldum."
"Hayır. Sakın bunu düşünme. Seni kurtardi ama başkalarını kurtarmayabilir"
"Peki!"
Belki anlamışsınızdır neler olup bittiğini ama ben yinede anlatayım.
Zayıflamak için kullandığım ilaclar hastalığımı iyi yönde etkiledi ve ben neredeyse iyilestim ve kilo da verdim. Liam hayatıma girdigi gunden belli bir şeyler yoluna giriyor ve ben onu kaybetmek istemiyorum. O beni seviyor , o beni ailem dışında seven ilk kişi. Bakmayın öyle Selena Miley Bea Niall Harry onlar zaten benim ailem. Ve hani bir söz var ya;
Bir ailen gidince yanar canın, bir de aile olarak bildikleri gidince.
Onlar benim aile olarak gördüklerim değil onlar benim ailem. Herneyse konu buraya nasıl geldiyse zaten. Hastalığım iyiye gidiyor, Liam beni seviyor, kilo verdim. Ve artık ağlamak yok, ölümümü beklemek yok. Hayatımı düzene sokmustum ve bu beni heyecanlandırıyor. Mesaj sesini duyunca hemen telefonumu elime aldım ve Liam'dan mı diye baktım ama değildi
"Kanka deniz gidicez bu gün gelsene ben herkese haber verdim bir Niall kaldı. Onu sadece sen ikna edebilirsin"
Selly

Denize tabii ki de gidicektim ve bu sefer bana o tiksintiyle bakan insanlara ben bakacaktim. Belki su an bana intikamci bir kiz olarak bakiyorsun ama siz intikaminizi almazsin tekrarlarlar. Ve ben buna izin vermem.
Hemen Niall'i buldum rehberden ve aradım.
"Alo sarı"
"Kimsiniz?"
"Sen kimsin?"
"Ben Niall'in arkadaşıyım buyurun bana söyleyin"
"Hayır. Niall'i ver"
Dedim ve karsimda ki oğlan Niall'a seslendi
"Niall. Kanka bir kız seni istiyor telefona" dedi
"Kim?"
"Bilmiyorum. Ekranda platonik sevdiğim yaziyor"dedi.

Ne dedi??
Bir saniye ben yanlış anladım degil mi?

"Alo. Demi"
Allahım sadece iki dakika mutluluk da mi çok? Anlamıyorum yaa iki dakika önce mutluydum bu nereden çıktı?
"Aloooo"
"Haa. Pardon. Sey dicektim. Denize gidicez sende gelsene"dedim
"Tamam, ne zaman?"
"Ben sana mesaj atarım. Hazirlan bekle"dedikden sonra telefonu kapattım. Bu nasıl olurdu o benim 2. Abimdi. Ben bir mutlulukla onu aradim, ben ona 'kardeşim artık mutluyum Liam ile cikiyoruz hastaligi atlattim' dicektim o da beni tebrik edecekdi. Ben böyle hayal etmemistim.
Belki de gercekten yanlis duymuşumdur. Bence olabilir neden olmasin ki?
Yani bütün mutlulugumu sikip attın kenara Niall. Bir sort ve üstüne bol bir gömlek alıp hizlica giydim ve telefonumu alıp Liam'a ulaşmaya çalıştım. Bunlari soylemeyi düşünmüyordum çünkü Liam'in sinirli bir yapisi var ve Niall'i tek yumruguyla gebertecek bir tipi var ve her ne olursa olsun ben onunla cok yakin arkadaşım ve böyle bir şeye göz yumacagimi sanmıyorum. Kendi kendime konuşurken en az 5 kere aramisimdir Liam'i ama acmiyordu.

YAZARIN AĞIZINDAN--

Oğlan da bilmiyordu ne yapacağını, ikisi de çaresizdi ve birbirlerinin yaralarını sariyordu bilmeden. Onlar birbirlerinin ilaçlarıydı birbirlerine iyi gelen tek kişilerdi. Oğlanın çocukluğu birilerine güvenerek kaybolmuştu. Kızın gençliği ise hastanelerde annesinden gizli aglayarak geçmişti, kıza babasından kalan tek mirastı hastalığı. Oğlan ölümün döşeğinde olan annesine bakmak istiyordu ama onu gördükçe çocukluğu aklına geliyordu , amcasının yaptıkları ve en çok güvendiği kardeşi dediği insanın çevirdiği işler. Oğlan bu kadar derdin arasında kızı kurtarmaya çalışıyordu ve bunu cok iyi de yapıyordu, kız iyileşmişti. Kizda yapacaktı , kızda onu kurtaracaktı bu bok cukurundan ama oğlan izin verecek miydi? Onun herseyini öğrenmesine göz yumacak mıydı? Oğlanın guven sorunu vardi herkese karşı ilk defa birini yaşadığı eve sokmuştu ve ilk defa birini bu denli duygular hissetmişti, belki de oğlan anlamadan kız onu iyilestirmisti. Ama kim bilebilirdi ki oğlanın nasil işlerle uğraştığını. Neler yaptigini. Neler hissettiğini.