Bölüm 2

1.9K 8 3
                                    

2 yıl önce ALGIN  
  
Adım Algın Çağrı 19 yaşındayım ve hayatımdan gayet memnundum.Birine göre çok küçük bir evimiz olabilirdi ama annem öyle bir dekore etmişti ki içine girince sanki saraydı yani benim için öyleydi ferah ve huzur dolu.Bir anda  babamın işlerioldukca iyiye gitti ve bizde büyük bir ev aldık tabi annem öyle güzel dekore etti ki evi,yine  çok güzel görünüyordu. Üvey bir kardeşim vardı adı da Buket.Buket'in annesiyle benim babam geçmişte bir ilişkileri varmış ama babam kadını bırakıp annemle evlenmiş kadın bir kazada vefat edince Buket tek kalmış bu yüzden Buket'i annem kabul etti ve 15 yıldır buket bizimle yaşıyor ne kadar  üvey olsada onunla gerçek kardeş gibiyiz aramızda gizli saklı hiç bir şey yok.Ailecek çok güzel bir hayatımız vardı  ben okulu hiç umursamıyordum sadece gezip resim yapıyordum ama şu son 1yıl önce.    Babam çalıştığı yerde kavga  edip birini dövünce işten kovuldu ve o günden sonra orta derece bir eve taşındık ekonomik durumumuz düzelene kadar babam yeniden iş bulmaya başlamıştı aynı zamanda gizlice sigaraya da başlamıştı sürekli annemle kavga ediyorlardı ama yinede annem babama destek olmak için ev temizliğine gidiyordu ve ben de hafta sonu anneme yardım için onunla temizliğe gidiyordum bu sırada üniversiteye geçiş sınavına hiç hazırlanamamıştım.Sınava girdiğimde barajı geçemedim ben buna çok üzülmüşken annem bana söz verdi  ekonomik durumumuz düzelirse beni dershaneye gönderecekti.20 yaşıma basınca dersahaneye gitmeye başladım ama daha çok resim sınavı için hazırlanıyorum ben.Fakat birgün  babam resim okumama şiddetle karşı çıkınca  resim yapmayı bıraktım tabi o evdeyken gizlice yapıyordum sınava hazırlık için çalışıyordum  bu arada Buket'te babam gelince mesaj atıp uyarıyordu bu yüzden evin içinde bir birimizle hep  mesajlaşırdık iki sinavada 1 gün kalmıştı son kez alıştırma olsun diye resim yapıp uyudum yarın son gündü sabah   erkenden çıktım fakat  resimlerimi  masanın üstünde unutmuştum apar topar Buket'i aradım ulaşamadım annemi aradım oda işe gitmişti    çabucak eve gittim odamın kapısını açtığımda karşımda babami buldum  ve ardından  yerdeki resimleri mi  görünce  şoka uğradım  resmen  kafamı babama çevirdigimde çok sert bir tokat  yemiş oldum ben acıyan yanağımı tutarken babam konuşmaya başladı sert bir sesle "senden utanıyorum. Ögrenmeyecegimi mi düşündün? Bunları yaparak soytarı mı olucan" derken sesi çok gür çıkmıştı ben yerdeki resimlerime bakarken bir yandan da göz yaşlarımı sildim bir saniye geçti geçmedi babam kolumu sertçe tutup kısık ama kelimeleri bastırarak tekrar konuştu "Kimi  insan girdiği odayı aydinlatir kimide  çıktığında  sen bu odayı ya gidişinle yada girişinle aydinlatacaksın şimdi git hayatının geri kalanını nasıl geçireceğini düşün annemle babamın gelişinle aydınlanmasını  mı  yoksa gidişinle aydınlanmasını mı istediğine karar ver ama ya ailenin utancı ol yada  geleceği kızım "dedi ve kapıyı çarparak çıktı kapının çarpıntısıyla yere yığılarak gözyaşlarımı tutamayıp hıçkırarak ağlamaya başladım benim için  okadar zordu ki  karar vermek ne yapacağımı bilmiyordum  benim resim tutkumu fakat şu ana resimmi mi yoksa ailem mi hayatımda sahip olduğum şey ailemdi onların daha doğrusu annemi üzmek istemiyordum bu yüzden resim sınavına girmeyip üniversite sınavına girdim ve elimden geleni yaptım ama aldığım puan 328 di annem çok sevinmişti fakat okadarda uzun sürmemişti üniversiteler belli olduğunda   kafamdan kaynar sular boşalmıştı sanki çünkü özel üniversite kazanmıştım babam çok sinirlenmisti benim bilerek yazdığımı düşünüyordu ama ben bilerek yapmamıştım  ki fakat annem ve babam bana inanmıyordu, babam beni hiç dinlemezken annem bana tek kelime bile etmemişti.   ***

Bütün yazı odamda resim yaparak geçirmiştim yine resim yaparken kapı çaldı gelen Buket' ti "abla annem seni aşağı çağırıyor " dedi tamam diyerek merakla  aşağı indim çünkü o günden sonra  annem benle ilk defa  konuşacaktı salona geldiğimde annemle babamı masada oturmuş beni beklediklerini gördüm çok tedirgindi fakat annemin yumuşak sesiyle tedirginligim yok olup gitti " gel otur kızım " dedi. Bende sakince oturup onları  dinlemeye koyuldum " şimdi git hazırlan üniversiteye  kayıt için babamla yola çıkacaksın "... o gece sadece anneme ne kadar minnettar olduğumu anladım biliyordum  anneler kızlarına kıyamazdı tüm kazandığı temizlik parasını üniversiteme yaptırmıştı... Sabah olunca babamla yola çıktık yıl yol boyunca babamla tek kelime bile etmemiştim çünkü aklımda sadece annemin söylediği son söz vardı " Gözlerinde yaş yoksa ruhun gökkuşağına  sahip olamaz orada sadece sabırlı ol herşey yoluna girer elbet " diyerek alnımdan öptü ve sıkıca sarıldı... ***

Ve sonunda İstanbul' daydık. Buranın havası çok ayrıydı içinde bir sürü güzelliği olan bir şehirdi ama havasıyla kötü bir şeylerin var olduğunu hissettirtmişti  bana. Burası bana çok farklı gelmişti. Yinede heyecan da veriyordu evet belki buraya istemeyerek gelmiştim ve burada hiç hayal etmedigim bir şekilde yeniden baslıyacaktım hayata  bana en zor gelen istemediğim bir şeyi yaparak lanet olası psikoloji bölümü okumak. Kafamı denize doğru çevirdigimde buraya karşı tek hissettiğim  şey " kesinlikle benim buraya asla ait olmayacağımdı" ve bunu getireceği zorlu bir dönem ben bunları düşünürken babamın sesi beni bu düşüncelerden  alı koydu. Hemen derin bir nefes alıp gözlerimi  açtım ve babama baktım bana sinirli  bir bakış atıp konuşmaya başladı."  Umarım benim dediğime gelirsin ve beni burada da utandırmassın" dedi o gün üniversite kaydımı yaptıktan sonra babam beni amcamın evine bırakıp gitti. Amcam beni çok severdi bitane tamirathanesi vardı. O kadar iyi bu ekonomil durumları yoktu ama yengemle çok mutlu oldukllari belliydi buna rağmen hiç çocukları yoktu bu yüzden Amcam beni kızı gibi severdi. ***

Bugün üniversitenin  ilk günüydü ama nedense benim için çok bu önemi yoktu. Yengemle kahvaltı yapttik   Amcam erkenden çıkmıştı bu yüzden onu görmemiştim. Üniversitenin yolunu öğrenmiştim bile bu yüzden otobüsle gidebildim. Üniversitenin giriş kapısına geldiğimde kocaman harflerle üniversitenin ismi yaziyordu. Öğrenciler içeri gitmeye başlayınca bende arkalarından onları takip ettim. Arkamdan bir grup erkek öğrenciler  geliyorlardı. Ben onları umursamadan yürümeye devam ettim fakat bi anda ayağımın takılmasıyla yere yapıştım. Dizim çok acımıştı. Arkamdaki grubun hepsinin kesinlikle bana güldüğüne emindim. Sinirle arkama dönünce içlerinden biriyle göz  göze  geldim bana bakıp oda gülüyordu ve böylece  düşüncemin  ďoğru olduğunu anladım. Öğrenciler gittikten sonra yerden çantamı alıp üzerimdeki tozları sirkeledim ne muhteşem  bi gündü dimi  daha ilk günden herkese rezil olmuştum. Bu okula nasıl alışıcaktım bilmiyorum. Sınıfımı öğrenmek için dekanın yanına gitmem gerekiyordu fakat nerde olduğunu bilmediğim için önümdeki gruba sordum. " pardon bakarmısınız "  derken kimsenin beni dinlemediğini fark edince  sinirle ordan ayrılıyordum  ki omzumda  bir el hissettim dönüp baktığımda bir çift ela göz ile karşılaştım.uzun boylu kumral ve oldukça  yakışıklı biriydi. "Pardon az önce arkadaşlar sana  cevap vermedi galiba onlar adına özür dilerim istersen ben sana yardımcı olabilirim? "

yenidenHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin