2 yıl önce ALGIN
Adım Algın Çağrı 19 yaşındayım ve hayatımdan gayet memnundum.Birine göre çok küçük bir evimiz olabilirdi ama annem öyle bir dekore etmişti ki içine girince sanki saraydı yani benim için öyleydi ferah ve huzur dolu.Bir anda babamın işlerioldukca iyiye gitti ve bizde büyük bir ev aldık tabi annem öyle güzel dekore etti ki evi,yine çok güzel görünüyordu. Üvey bir kardeşim vardı adı da Buket.Buket'in annesiyle benim babam geçmişte bir ilişkileri varmış ama babam kadını bırakıp annemle evlenmiş kadın bir kazada vefat edince Buket tek kalmış bu yüzden Buket'i annem kabul etti ve 15 yıldır buket bizimle yaşıyor ne kadar üvey olsada onunla gerçek kardeş gibiyiz aramızda gizli saklı hiç bir şey yok.Ailecek çok güzel bir hayatımız vardı ben okulu hiç umursamıyordum sadece gezip resim yapıyordum ama şu son 1yıl önce. Babam çalıştığı yerde kavga edip birini dövünce işten kovuldu ve o günden sonra orta derece bir eve taşındık ekonomik durumumuz düzelene kadar babam yeniden iş bulmaya başlamıştı aynı zamanda gizlice sigaraya da başlamıştı sürekli annemle kavga ediyorlardı ama yinede annem babama destek olmak için ev temizliğine gidiyordu ve ben de hafta sonu anneme yardım için onunla temizliğe gidiyordum bu sırada üniversiteye geçiş sınavına hiç hazırlanamamıştım.Sınava girdiğimde barajı geçemedim ben buna çok üzülmüşken annem bana söz verdi ekonomik durumumuz düzelirse beni dershaneye gönderecekti.20 yaşıma basınca dersahaneye gitmeye başladım ama daha çok resim sınavı için hazırlanıyorum ben.Fakat birgün babam resim okumama şiddetle karşı çıkınca resim yapmayı bıraktım tabi o evdeyken gizlice yapıyordum sınava hazırlık için çalışıyordum bu arada Buket'te babam gelince mesaj atıp uyarıyordu bu yüzden evin içinde bir birimizle hep mesajlaşırdık iki sinavada 1 gün kalmıştı son kez alıştırma olsun diye resim yapıp uyudum yarın son gündü sabah erkenden çıktım fakat resimlerimi masanın üstünde unutmuştum apar topar Buket'i aradım ulaşamadım annemi aradım oda işe gitmişti çabucak eve gittim odamın kapısını açtığımda karşımda babami buldum ve ardından yerdeki resimleri mi görünce şoka uğradım resmen kafamı babama çevirdigimde çok sert bir tokat yemiş oldum ben acıyan yanağımı tutarken babam konuşmaya başladı sert bir sesle "senden utanıyorum. Ögrenmeyecegimi mi düşündün? Bunları yaparak soytarı mı olucan" derken sesi çok gür çıkmıştı ben yerdeki resimlerime bakarken bir yandan da göz yaşlarımı sildim bir saniye geçti geçmedi babam kolumu sertçe tutup kısık ama kelimeleri bastırarak tekrar konuştu "Kimi insan girdiği odayı aydinlatir kimide çıktığında sen bu odayı ya gidişinle yada girişinle aydinlatacaksın şimdi git hayatının geri kalanını nasıl geçireceğini düşün annemle babamın gelişinle aydınlanmasını mı yoksa gidişinle aydınlanmasını mı istediğine karar ver ama ya ailenin utancı ol yada geleceği kızım "dedi ve kapıyı çarparak çıktı kapının çarpıntısıyla yere yığılarak gözyaşlarımı tutamayıp hıçkırarak ağlamaya başladım benim için okadar zordu ki karar vermek ne yapacağımı bilmiyordum benim resim tutkumu fakat şu ana resimmi mi yoksa ailem mi hayatımda sahip olduğum şey ailemdi onların daha doğrusu annemi üzmek istemiyordum bu yüzden resim sınavına girmeyip üniversite sınavına girdim ve elimden geleni yaptım ama aldığım puan 328 di annem çok sevinmişti fakat okadarda uzun sürmemişti üniversiteler belli olduğunda kafamdan kaynar sular boşalmıştı sanki çünkü özel üniversite kazanmıştım babam çok sinirlenmisti benim bilerek yazdığımı düşünüyordu ama ben bilerek yapmamıştım ki fakat annem ve babam bana inanmıyordu, babam beni hiç dinlemezken annem bana tek kelime bile etmemişti. ***Bütün yazı odamda resim yaparak geçirmiştim yine resim yaparken kapı çaldı gelen Buket' ti "abla annem seni aşağı çağırıyor " dedi tamam diyerek merakla aşağı indim çünkü o günden sonra annem benle ilk defa konuşacaktı salona geldiğimde annemle babamı masada oturmuş beni beklediklerini gördüm çok tedirgindi fakat annemin yumuşak sesiyle tedirginligim yok olup gitti " gel otur kızım " dedi. Bende sakince oturup onları dinlemeye koyuldum " şimdi git hazırlan üniversiteye kayıt için babamla yola çıkacaksın "... o gece sadece anneme ne kadar minnettar olduğumu anladım biliyordum anneler kızlarına kıyamazdı tüm kazandığı temizlik parasını üniversiteme yaptırmıştı... Sabah olunca babamla yola çıktık yıl yol boyunca babamla tek kelime bile etmemiştim çünkü aklımda sadece annemin söylediği son söz vardı " Gözlerinde yaş yoksa ruhun gökkuşağına sahip olamaz orada sadece sabırlı ol herşey yoluna girer elbet " diyerek alnımdan öptü ve sıkıca sarıldı... ***
Ve sonunda İstanbul' daydık. Buranın havası çok ayrıydı içinde bir sürü güzelliği olan bir şehirdi ama havasıyla kötü bir şeylerin var olduğunu hissettirtmişti bana. Burası bana çok farklı gelmişti. Yinede heyecan da veriyordu evet belki buraya istemeyerek gelmiştim ve burada hiç hayal etmedigim bir şekilde yeniden baslıyacaktım hayata bana en zor gelen istemediğim bir şeyi yaparak lanet olası psikoloji bölümü okumak. Kafamı denize doğru çevirdigimde buraya karşı tek hissettiğim şey " kesinlikle benim buraya asla ait olmayacağımdı" ve bunu getireceği zorlu bir dönem ben bunları düşünürken babamın sesi beni bu düşüncelerden alı koydu. Hemen derin bir nefes alıp gözlerimi açtım ve babama baktım bana sinirli bir bakış atıp konuşmaya başladı." Umarım benim dediğime gelirsin ve beni burada da utandırmassın" dedi o gün üniversite kaydımı yaptıktan sonra babam beni amcamın evine bırakıp gitti. Amcam beni çok severdi bitane tamirathanesi vardı. O kadar iyi bu ekonomil durumları yoktu ama yengemle çok mutlu oldukllari belliydi buna rağmen hiç çocukları yoktu bu yüzden Amcam beni kızı gibi severdi. ***
Bugün üniversitenin ilk günüydü ama nedense benim için çok bu önemi yoktu. Yengemle kahvaltı yapttik Amcam erkenden çıkmıştı bu yüzden onu görmemiştim. Üniversitenin yolunu öğrenmiştim bile bu yüzden otobüsle gidebildim. Üniversitenin giriş kapısına geldiğimde kocaman harflerle üniversitenin ismi yaziyordu. Öğrenciler içeri gitmeye başlayınca bende arkalarından onları takip ettim. Arkamdan bir grup erkek öğrenciler geliyorlardı. Ben onları umursamadan yürümeye devam ettim fakat bi anda ayağımın takılmasıyla yere yapıştım. Dizim çok acımıştı. Arkamdaki grubun hepsinin kesinlikle bana güldüğüne emindim. Sinirle arkama dönünce içlerinden biriyle göz göze geldim bana bakıp oda gülüyordu ve böylece düşüncemin ďoğru olduğunu anladım. Öğrenciler gittikten sonra yerden çantamı alıp üzerimdeki tozları sirkeledim ne muhteşem bi gündü dimi daha ilk günden herkese rezil olmuştum. Bu okula nasıl alışıcaktım bilmiyorum. Sınıfımı öğrenmek için dekanın yanına gitmem gerekiyordu fakat nerde olduğunu bilmediğim için önümdeki gruba sordum. " pardon bakarmısınız " derken kimsenin beni dinlemediğini fark edince sinirle ordan ayrılıyordum ki omzumda bir el hissettim dönüp baktığımda bir çift ela göz ile karşılaştım.uzun boylu kumral ve oldukça yakışıklı biriydi. "Pardon az önce arkadaşlar sana cevap vermedi galiba onlar adına özür dilerim istersen ben sana yardımcı olabilirim? "
ŞİMDİ OKUDUĞUN
yeniden
Non-Fiction"Gökkuşağına ulaşmak istiyorsan yağmura katlanmak zorundasın " Bana bakıp"her şey yoluna girer elbet, sen sadece kendine iyi bak çünkü sen pes edersen benimde yaşaşmam için bir neden olmaz "dedi ve bana bakıp son birkez sıkıca sarıldı.Ben hıç...