Işte artık şansımın çalışmaya başladıgı zamandı sanırım...
"Sorun neydi "bir an ona şaşkınca bakakaldım "Şey ben dekanın yerini arıyordumda "diyebildim oda bana gülümseyerek "buyrun ben göstereyim biraz karışık gelebilir" diyerek bana yolgösterircesine önden yürümeye başladı bende ona yetişip yanında yürümeye başladım "Sanırım yeni geldin buraya "dedi ve bana bakıp gülümsedi "Şey evet dedim bende hafif bir utangaçlıkla "Bu arada adım Deniz bana şey demene gerek yok "derken bir anda şaşırsamda direk gülümsedim deniz'de bana bakarak küçük bir kahkaha atınca "Ne kadar da tatlısın sen ya demesiyle yanaklarımın aniden kızardığını fark ettmiştim bile "peki sen adını söylemiyeckmisin şey..." diyerek keyifle gülerken bir kez daha ne kadar yakışıklı olduğunu anladım onun bu güzel sözleri ve müthiş gülüşüne karşı ben,gözlerimi ondan kaçırarak adım "Algın "dedim. Deniz bana bakmayı bırakıp ileri baktı ve "hmm ismin çok güzelmiş "dedi bende gülümseyerek "teşekkürler"dedim. **
Dekanın odasına geldiğimizde bir anda Deniz'in telefonu çalmasıyla "pardon bir dakika "diyerek işaret parmağını kaldırmıştı bende başıma tamam anlamında saladım yanımdan ayrılınca bende o sırada kapıyı çalıp içeri girdim
Dekanın sıkıcı konuşmasından sonra
Deniz'i ortalıkta bulamayınca bende ilk dersime girmek için sınıfı bulmaya gitim neyseki kolay bulmuştum dersin olacagı sınıftan içeri girdim kimseyi umursamadan en arkalara bir yere oturdum zaten kimseninde bana bakacağını zanetmiyordum o kadar çok kişi vardı ki sınıfta herkes bişeyle ilgileniyordu bende onları umursamadan oturunca içimden umarım burda mutlu olabilirim dedim. **öğlen arasıydı çok ama çok acıkmıştım hızla yemekhaneye indim ama yemeğimi alıp en arkalardaki bulduğum boş bir masaya oturdum ne kadar yemek yemenin sevincini yaşasamda yüzüm çok asıktı çünkü tek yemek yemeyi sevmiyordum keşke annemler olsaydı... buraya nasıl alışacaktım ben insan sevmediği bir şehirde sevmediği bir bölümü okuyup orayı nasıl sevebilirdi çok zor du benim için hemde ailesini özlüyorsa çok bunları düşünürken ağlayacak duruma gelmiştim nerdeyse. annemi ve Buket'i çok özlemiştim ben bu zenginlerin içinde ne yapıyorum böyle diye kendime sordum ama sonra sustum derinden bir nefes aldım ve kafamı kaldırıp etrafa baktım o arada iki çift kahve gözle karşılaştım ben bunları daha öncede görmüştüm bu sabahki çocuktu evet bu oydu benim baktığımı anlayınca gözlerini kaçırdı ben ona bakmaya devam ediyordum yüzünde hiçbir ifade yoktu ne gülüyor nede tebesüm gösteriyordu arkadaşlarının okadar kahkahalarla gülmesine rağmen sanki buraya ait değil gibi görünüyordu bana arada bakmasına rağmen ona karşı sinir bozucu bişey hissetmemiştim normalde bana gülen birine çok sinirlenirdim birde bana sürekli kaçamak bakıyorsa anladığım şey neden bana bakıyordu tabiya okula rezil oldum bana bakıp dalga geçebilirdi bunu düşünürken sinirlerim bozulmuştu kafamı çevirip yemeğimi yiyecektim ki Deniz'in bana doğru geldiğini gördüm okuldaki tek arkadaşım Deniz'di. Bana ulaştığında yüzümde kocaman gülümseme oldu "selam güzelik nerdesin ya bende bir an kayboldun sanmıştım diyerek gülünce bende ona karşılık olarak gülerek "okadar küçük değilim ben kaybolmam kolay kolay dedim.Deniz söylediğine karşı gülümsemekle yetindi ve işaret parmağını burnumun üstüne hafif bir vuruş yaptı " sen buralı olmamalısın kesinlikle "dedi biraz meraklanmış şekilde evette nerden anladın?"dedim gülümseyerek Deniz kendini düzelterek "çünkü eğer olsaydın seni şimdiye kadar çoktan görmüş olurdum böyle tatlı birini tanımamam imkansız "dediğinde benim utandığımı anlamıştı kesinlikle çünkü anlık gelen sıcaklık çok fena basmıştı beni.Ben hiç bişey demeden yemeğimi yerken Deniz'le biraz kendinden biraz okuldan birazda benden konuşmuştuk ilk günde birine bu kadar ısınmam tuhaftı benim için, normalde kolay kolay kaynaşamazdım kimseyle hemen öyle ama bu ilk olmuştu. Deniz'le yemekhaneden sonra okulu gezdik yani Deniz gezdirmişti bana her ne kadar sabah kötü geçmiş olsada bu günüm iyi geçmişti ve buraya alışabilmem tahmin ettiğimden kolay olacaktı **Denizle okul güzel geçiyordu ama yinede istemedigim bir bölümdü işte yapamıyordum anlamıyordum derslerin çoğunu.Okula vardığımda saate baktım dersin başlamasına 5 dadika vardı hızlı adımlarla derse yetişmek için yola koyuldum.Bütüngün sıradan geçmişti son dersimiz matematikti ve karışık tı sınıf ortak dersti yani o yüzden karşı kampüstekilerde vardı ders çok sıkıcıydı herzaman olduğu gibi hiç bişey anllamamıştım okadar uykum gelmiştiki her an uyuya bilirdim dersin bitmesi için içimden öyle istek vardıki gerçekleşmesi için ne söyleseler yapardım dayanamayıp kafamı koyduğumda hocanın başımda beklemesiyle kalktım kafamı kaldırdığımda herkesin gülerek bana baktığını gördüm "ne vardı bu kadar gülecek "diye içimden geçirdim hoca "kalk kızım burası evin değil yatasın "dediğinde herkesin gülmesiyle sinirlerim bozulmustu hoca tekrardan konuşmaya başlayınca sinirle ona baktım "hadi akşama kadar senim uyumayı bekleyemeyiz kalk soruma cevap ver bakalım" "dediği anda herkesin gülme sesleri sınıfı doldurmuştu sinirli bakışlarımı hocaya kitledim "bilmiyorum" dedim hocada "daha sormadım ki" "cevap vermek istemiyorum" hoca alaylı bir şeikde "tabiki bilemezsin dinlemiyorsunki" "annen baban boşuna yollamış seni böyle bi okula sen git devlet okuluna" dediğinde herkesin bana sinsice güldüğünü biliyirdum bende sinirle "sizene ya, sizi ne ilgilendirir" diyerek çantamı alıp çıktım . Arkamdan gelen sesle durakladım. "Çık bakalım şimdiden söyliyim kaldın bu dersten" dediğindr arkama bile bakmakmdan kapıyı çarpıp çıktım.
yine herkese rezil olmuştum. Ve bu sefer dersten kalmıştım. Bahçeye çikıo bir banka oturdum bana en iyi annem moral olacağını düsünerek annemi aradım ilk çalışta açmışti annem ama annem değildi babamdı derin bir nefes aldim ve konuşmaya başladim"alo baba "
"Efendim algın?"
"Şey baba ben nasılsınız diye aramıştım ne yapıyosunuz iyimisiniz baba "derken babamın sesi bikkinlıkla gelmişti "Nasıl olmamızı bekliyosun kizim biraktıgın gibiyiz kotü"babamın böyle demesi beni biraz üzmüştü ne demek istemişti benim yüzümdenmi kötüler düşüncelerimi bir kenara bırakıp tekrar konuştum"peki annem le buket nasil ?"dediğimde babam bu sefer daha iyi bir ses tonuyla "Buket çok iyi derslerine pek asılıyo ablası gibi değil bizi milletin önünde gururlandırıyor annende çalışıyor işte biraz hasta oda ama buket ona destek oluyor senin gibi değil herkes çok beğeniyor biketi annem ve bende çok mutlu oluyoeuz tabi "derken ses tonu gerçekten keyifli çıkmıştı ama beni bukadar dışarfa tutması ve suçlaması beni çok üzmüştü bir an buketi çok kıskanmıştım ama babama belli etmeden tamam baba size iyi günler anneme versen birazda inunla konuşayim tamam diyerek annwmin sesini duymamla morelim yerine gelmişti "anne nasılsin "dedim sevecen bir şekilde ama annem pek öyle değildi gerçekten hastalikli gwliyorsu sesi"algın kızım nasılsın iyi misin derslerine çalısıyimusun?
"Iyim anne sen hastamısın ?"
"Sen beni boşver derslerin nasil iyimi" dediğinde annem bende bende buruk bir sesle "yani annecim zor geliyor bana işte yapmaya çalışıyorum dememle annemin oksuruklerini duydum çok kötü oksuruyordu"bak kızım oralarda kendine dikkat et bizi el aleme rezil etme özel okula gidiyorsun herkes senin kızın özel okula gidiyor doliyolar bana kimseye laf verme çalış yüzümüzü kara çıkama derslerini çalış "dedikten sonra sesinin biraz sinirli çıktığını anlamıştım ve annemin bu dedikleri boğazıma düğümlenmişti sanki nasil oduğumu dahil merak etmemişlerdi direk milletin ne dediğini söylemişlerdi yutkunarak tamam annem hadi görüşürüz kendine iyi bak bukete selamımı söyle dedim ve telefonu kapattım dolan gözlerimi hızla kıpraştırdım ağlamayacaktım benim zoruma giden şey birkere bile nasilsın diye sormamışlardı ki surekli millet demişlerdi peki ben ben iyi değildim ki ben burda mutlu değildim neden sadece milletin ne dediğine bakıyorlardı bu düşünceler beni ağlatabilidi ve ben burda ağlamak istemiyordum. Derince nefes aldım eve gitmek için oturduğum banktan kalktım. Şu anda o kadar zorduki ağlamamak. Resmen göremiyordum önümü. Hızlı adımlarla okuldan çıkarken bi kıza çarpmamla duraksadım. "p-pardon ö-özür dilerim yanlışlıkla oldu gerçekten"dediğimde kız tiz sesiyle " önüne baksana be yürümeyimi bilmiyosun" dedi. Bende o anki sinirimle "özür diledikya ne bağırıyosun" kız düşen eşyalarıni toplayıp bişeyler homurdanarak gitti. Bende çantamı yerden alarak hızla çıktım okuldan herşey , herkes üstüme geliyordu lanet olası bu okuldan nefret ediyordum. Ben istemedimki burayı. Artık ağlamamı tutamıyordum bağırarak ağlamaya başladım okulun önünde kitaplarımı çantamı fırlattım kaldırıma oturdum. Ellerimle yüzümü kapatarak hıçkıra hıçkıra ağlamaya başladım. Ayağımın önünde olan kitabı tekmeyle fırlattım. O anda "ahh ne oluyor ya" diyen sinirli bir erkek sesi duydum ve kafamı kaldırıp baktım...
ŞİMDİ OKUDUĞUN
yeniden
Non-Fiction"Gökkuşağına ulaşmak istiyorsan yağmura katlanmak zorundasın " Bana bakıp"her şey yoluna girer elbet, sen sadece kendine iyi bak çünkü sen pes edersen benimde yaşaşmam için bir neden olmaz "dedi ve bana bakıp son birkez sıkıca sarıldı.Ben hıç...