...

37 2 1
                                    

  "Bir şey mi aldın sen? Uyuşturucu alıp mı ameliyata girdin?"
 
  Cardoni yumruklarını sıktı. Justine'e vuracakmış gibiydi. Sonra döndü ve kendisini seyredenlere omuzuyla çarparak uzaklaşmaya başladı. Sandowski yığılmak üzereyken Fiori onu yakaladı. 

  "İyi misin?"diye sordu nazikçe.

  Ağlamakta olan Sandowski başıyla onayladı.

  "Gel seni göz önünden uzaklaştıralım,"diyen Justine kadını kolundan tutup koridordan geçirdi ve asistanların uyumak için kullandığı nöbetçi doktor odasına götürdü. Duvara dayalı metal karyolaya hemşireyi yerleştirip kendisi de yanına oturdu. Fiori bir bardak su getirdi.
 
  Sandowski sakinleşince, "Neler oldu?" diye sordu Justine.

  "Şişeleri karıştırdığımı söyledi, ama ben bir şey yapmadım. Bakmadan enjektöre çekti."

  "Yavaş ol. Hiçbir şey anlamadım."

  Sandowski derin bir nefes aldı.

  "Tamam. Gevşe biraz."

  "Dr. Cardoni karpal tünel ameliyatı yapıyordu. Ameliyattan önce bir el lidokain ile uyuşturulur."

  Justine başını salladı.

  "Dikmeden önce de hidrojen peroksitle yara yakılır."

  Justine yine başıyla onayladı. 

  "Lidokainle hidrojen peroksit iki ayrı şişelerde duruyordu. Dr. Cardoni enjektörü kendi doldurmakta ısrar etti. Bakmadı bile."

  "Hastaya likokain yerine oksijenli su mu enjekte etti yani?" Justine duyduklarına inanamıyor gibiydi.

  "Yanlış yaptığını söylemeye çalıştım, ama çenemi kapatmamı söyledi. Sonra bayan Manion, yani hasta canının yandığını söyledi. Doktor da bir daha iğne yaptı. Bayan Manion çığlık atmaya başladı."

  "İnanamıyorum," dedi Justine. "İkisini nasıl karıştırabilir ki? Biri berraktır, diğerinde ise baloncuklar vardır. Şampanyayla suyu karıştırmak gibi bir şey bu."

  "Söylemeye çalıştım, gerçekten ama konuşmama izin vermedi. Dr. Metzler onu durdurmasaydı neler olurdu bilmiyorum. Benim hatam değildi. Yemin ederim şişeleri karıştırmadım."

"Olanları rapor etmek ister misin ? Seni desteklerim."

CerrahHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin