Cerrah

...

  Sandowski korkmuş gibiydi. "Hayır, hayır. Mecbur değilim , öyle değil mi ?"

  "Sana kalmış."

  Sandowski'nin gözleri korkuyla açıldı. "Siz durumu rapor etmezsiniz, değil mi ?"

  "Sen istemedikçe birşey yapmayacağım," dedi Justine sakinleştirici bir sesle.

  Sandowski' nin başı önüne düştü, yine ağlamaya başladı. "Ondan nefret ediyorum. Nasıl bir adamdır bilemezsiniz."

  "Bilirim nasıl olduğunu," dedi. "O pislikle evliydim ben."
 
  Fiori şaşırmış gibiydi.

  "Ayrıldık," dedi Justine.

  Sandowski'ye bir mendil uzattı. "Sen bugünlükmeve gidip dinlen. Başhemşireyle ben herşeyi hallederiz "

  Sandowski bu öneriyi kabul edince Fiori cep telefonuu kullanıp hemşirenin erken çıkması için gereken ayarlamaları yaptı.

  Sandowski odadan çıkar çıkmaz "Bir şey yapmak lazım," dedi Justine.

  "Cardoni'nin uyuşturucu aldıktan sonra ameliyata girmekle suçlarken ciddi miydin?"
 
  Justine Fiori'ye baktı, yüzü kızarmıştı.

  "Kokain almadan bir gün bile geçiremez. Her an bir yanlış tedavi davası açılabilir. Bir şeyler yapılmazsa birini öldürecek, biliyorum, ama tek kelime bile edemiyorum. Adam saygın bir cerrah, bense asistanım. Hem ona boşanma davası açıyorum. Kimse beni ciddiye almaz."

  "Ne demek istediğini anlıyorum," dedi Fiori düşünceli bir ifadeyle. "Zor durumda kalırsın, özellikle de Hemşire Sandowski durumu rapor etmeyecekse."

  "Böyle birşey yapmasını isteyemem, ödü kopmuş."

  Fiori evet der gibi başını salladı.

  "Yanıma geldiğin için sağ ol bu arada, sen olmasan Vicent ne yapardı bilemem."

  Fiori gülümsedi." Gayet iyi idare ediyor gibi bir halin vardı."

  "Yine de teşekkürler."

  "Biz ezik asistanların birbirimizi kollamamız lazım." Duvardaki saate baktı." Eyvah, hemen gitmem lazım yoksa koca bir tümörle olan randevuma geç kalacağım."

  Yakışıklı asistan doktor kararlı bir yürüyüşle koridorda ilerlerken Justine Castle onun köşeden dönüp gözden kaybolmasını izledi.