Sabah kalktığında hâla uykum vardı. Akşam erken uyumuş olsamda Yatakta oturur vaziyete gelip neden erken kalaktığımı sorguladım sonra aklıma Amerika ya gideceğim geldi.
Işık hızıyla lavobaya gittim ve elini yüzümü yıkadım.
Bavulumu zaten hazırlamıştım. Ceren abla ve Umut abiye gideceğimi dün akşam söylemiştim. Ceren abla Hüsnü hocaya beni zor durumda bıraktığı için söylendi ama umut abi "adamın işi başından aşkın yardım ediver" demişti. Ümriye teyze ise beni kızı gibi gördüğü için çok üzülmüştü.Hatta evladını askere yollayan anneler gibi " oy benim kızım Amerika ya gideyor ben nerelere gidem" diyip dizine vurarak ağlamıştı.
Zor sakinleştirdik.Bir şey unuttum gibi geliyordu ne unutmuştum. Hımmm evet buldum kıyafetlerini hazırlamadım. Hemen dolanımı açtım açık mavi bir kot şort üzerine beyaz V yaka bir t-shirt son olarak da beyaz converslerimi hazırladım. Tam o sıra kapım tıklandı kesin ümriye teyze geldi diye düşündüm "gel"
Karşımda Merveyi görünce büyük bir şok yaşadım. "Merve"
"Ne oldu canım pek bir şaşırdın ""Şaşırırım tabi sen kim erken kalkıp hazırlanmak kim"
"Biricik kardeşim gidiyor havaalanına kadar eşlik ediyim dedim herhalde beni ultra lüks arabana alırsın."
"Tabi alırım şapşal Hüsnü hocaya söyliyim bekle."
Hemen Hüsnü hocaya mesaj attım.
Hemen geri mesaj geldi. Elbette gelebilir demiş. Saate baktığımda 8:30 a 5 dakika kaldığını gördüm. Hemen üzerimi giyindim ve saçımı tepeden topladım. Tam herşey hazırken araba korna yaptı. Hemen aşağıya indik. 15 dakika araba yolculuğundan sonra havaalanına geldik. Şoför Merveyi eve bırakacığını söyledi ve gittiler bende havalanına girdim.Toplanılacak yerde kimse yoktu. Uçak kalmak üzereydi. Biranda biri omzuna dokundu. Arkamı döndüğümde Merve görse dibi düşerdi diyebileceğim kadar bir erkek duruyordu.
"Sanırım diğer yarışmacı sensin""Ne yarışmacısı ya ben antrenörüm"
"Anlaşılan Hüsnü hoca sizi kandırmış"
Ne diyordu bu ya ama uçak kaçıcaktı gitmemiz lazımdı taş çocuk uçağa gitmeye başlayınca bende gitmeye başladım. Uçağa bindik ben cam kenarına benim yanıma o taş çocuk onun yanına da siyah giyimli bir adam oturmuştu. Yüzü gözükmüyordu. Uçak kalktıktan 15 dakika sonra felan. Siyah giyimli adam bize döndü.Yüzünü kapatan şapkasını çıkardı ve gördüğüm kişiyle şok oldum. Hüsnü hocaydı. Hani derslere o girecekti. Biraz düşündükten sonra herşey nerdeyse kafama oturmaya başlamıştı.
Ben zeki bir kızdım kendini zeki olduğu halde zeki olmadığını iddea eden tiplerden nefret ederdim. Bazıları da zeki olmadığı halde zeki olsa da biryerleei bir karış havada geziyordu. Ben zeki olduğumu inkar eden tipte değil ama zekiliğimle zırtpırt hava atana biri değildimBüyük ihtimalle yanındaki çocuk çok iyi bir koşucuydu zaten beni harika buluduğu için başka kimseye gerek duymadı.
Yalnız kafama takılan şey o bizimle gelecekse derslere kim girecekti.
Hüsnü hoca aklımı okumuş gibi
"Bir beden öğretmeni ayarladım derslere o girecek "
Şimdi tamamdı herşey kafamada ki şeyler ama bir soru daha vardıyanımdaki çocuğun adı neydi?Bir anlık cesaretle çocuğa dönüp
"Adın ne ?"
"Poyraz senin adın ne ?"
"Ceylan "Yol boyunca bir daha kimse konuşmadı.Uçak indi.Biİ bekleyen bir araba vardı.Arabaya bindik.30 dakikaya yakı yolculuktan sonra bir 9telin önünde durduk.
"Her okulun yarışmacıları bu otelde kalıyor tabiyki sizde burada kalıcaksınız 5 dakika içinde yatağınız üzerindeki yarışmacı kıyafetlerini giyip buraya ineceksiniz anlaşıldı mı?"
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Sihirli Kız
FantasyNe olacağından habersiz bir sihirli kız ve onu büyütecek olan aile. Zengin olmasa da iyi durumlu bir ailenin kapısına bir gün bir bebek bırakılır. Bu ailenin zaten bir çocuğu vardır. Ama evin en büyüğü olan ümriye hanım bebeği eve alır. Buna karşı...