GERÇEĞİ ÖRTBAS

13 2 0
                                    

İşte yine oradayım kanlı bir odanın girişinde, tam eşiğinde dona kalmış duruyorum. Yavaşça ilerliyorum. Yanağımdan akıp kanların içine damlayan gözyaşlarımı ayrıca ellerimden akan kanıda hissediyorum. Sanki herkes her şey donmuş, sadece ben... Sadece ben yalnız başıma hareket ediyorum.

O an her şeyi hissettim bizzat yaşadım. Aklımı kontrol edemedim yine düşünceler savruldu oraya buraya ve bir anda kaydım, düştüm. O kan havuzunda yüzmeye başladım. Hareket edemiyordum. Aniden, her yer karardı.

Uyandığımda çok geçti her şey olup bitmişti ve ben bir aptal gibi bunların olup bitmesine izin vermiştim.

Ama uyandığımda o kan havuzunda yüzmüyordum. Tam olarak nerede olduğumdan emin değilim ama gözlerimi azıcık bile açsam çok parlak bir floresan ışık gözümü delip geçmişçesine bir acı hissetmemi sağlıyordu. Ardından gözlerimi biraz daha fazla açınca birilerinin konuşmaya başladığını duydum tam anlayamadım ama seçebildiğim bazı şeylerden biri tanrıya şükür ve sonunda uyandı laflarıydı. Sonunda gözlerimi tam anlamıyla açtığımda karşımda bana bakan anneannemi gördüm. Canım canımın içi sonunda uyandın diyordu gözleri kıpkırmızıydı elinde bir peçete vardı anneannem ben uyanmama rağmen hala ağlamaya devam ediyor ağlıyor ağlıyor ve ağlıyordu. Ben uyandıktan saatler sonra dedem benimle neler olduğuyla ilgili konuşmak istediğini söyleyince ağlamaya başladım çok kötü ağlıyordum hızlı hızlı nefes alıp veriyordum. Bir ya da iki dakika sonra herkes beni sakinleştirmeye çalışırken bir anda nefesim kesildi nefes alamıyordum başım çatlayacak gibi oluyordu işte o an o günle ilgili tek anım bu geri kalanı boş bir hiçlik. Bir hafta kadar sonra eve döndükten sonra dedem ve amcalarım bir de halam benimle konuşmak istediklerini söylediler olanlar hakkında bu onlarında hakkıydı bilmeye hakları vardı diye düşünüyordum ki dehşet verici bir sahneyle karşılaştım. En küçük amca Kerem içeri girdi yanıma oturdu ve bana sarıldı.

Onun elini tuttum bir anda elini çekti ne olduğunu anlayamadım sonra hiç beklemediği bir ana kadar hiçbir şey yapmadan yanında oturdum. Bir anda tuttuğum elini çekip avcunun içine baktım derin bir yara izi vardı aynı. Bunu söylemeye dilim yarmıyordu bu yara tıpkı o izlediğim videodaki katilde annemin oluşturduğu yara izine benziyordu elimde çok ince bir camdan yapılmış bir bardak vardı içinde de su vardı. Ağlamak istiyordum yani o katil amcam mıydı elimdeki bardağı fazla sıkmış olacağım ki bardak çatlamaya başladı amcam elini çoktan çekmişti ve bardağı elimden almaya yeltendi bense çığlık atıp defol diye bağırdım ve bardağı yere fırlattım bardak parçalandı elimde bazı parçaları ise elime batıp orada kalmıştı ama umurumda değildi defol diye bağırıyordum diğer aile bireyleri de onu dışarı çıkardılar halam elimin kanadığını fark edince yanıma geldi beni hastahaneye  götürdüler. Elimi sardılar ve o bir hafta Kerem amcamı hiç görmedim görmediğim iyi oldu çünkü onu gördüğüm anda öldürebilirdim.

Dedem bir kez daha benimle konuşmaya çalıştı olanlarla ilgili bu sefer kendimi kontrol edip onunla konuştu her şeyi anlattım. O ise beklediğim tepkiyi vermedi.

Tek yaptığı halam ve amcalarımı hatta Kerem amcamı bile konuştuğumuz odaya çağırmak oldu. Hepsi içeriye girdikten sonra kapıyı yavaşça kapadı ve konuşmaya başladı bana anlattıkların doğru olsa bile bunu kimseye anlatmayacaksın polise bile. Soruşturma açmayacağız sende bir daha bu konuyla ilgili konuşmayacaksın dedi ve ben sadece dinledim bir beş dakika sonra kendime gelince hayır olmaz o sersemin o katilin hak ettiğini bulması lazım dediğim anda o katil dediğin senin amcan diye bağırdı dedem onu hiç bu kadar sinirli görmemiştim. Yani şimdi her şeyi örtbas mı edeceğim o katilin yaptığını cezasız mı bırakacaktım.   

SIR PERDESİHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin