ADALET

162 36 44
                                    

Video:Candan Erçetin / Gamsız Hayat

Hayat adil değildir.
Hayatta hiç bir şey, hiç kimse için hiçbir zaman adil değildir çünkü hiçbir yerde, hiç kimse hiçbir zaman hayata eşit başlamaz!
Başlamak için yerimizi zamanımızı ve şartlarımızı belirleme hakkına bile sahip değilken yaşadıklarımızı sorgulama hakkını buluyoruz kendimizde....
Yanlış mı yapıyoruz?
Elbetteki hayır!

Sahip olduğumuz karakterle olmak istediğimiz karakter çoğu kişi için farklıdır.
Hayaller ve hayatlar misali...

Madem olmak istediğimiz bir şekil var neden olamıyoruz!
Eksik olan ne engel olan ne!
Hep suçladığımız "hayat şartları" mı?
Yoksa yeterince istememek mi?

Felsefi ve elit yaklaşmak, olumlama yapmak pek tatmin edici gelmiyor.
Hayallerimize ulaşamama sebeplerini enerji, motivasyon ve çekim gibi ne olduğundan tam anlamıyla haberdar olmadığımız etkenlere dayandırmak ne kadar gerçekçi olabilir!

Dönüp var oluştan itibaren değerlendirince aslında hiçbir şey 'bizim elimizde değil' dememek zor görünüyor.

Çok geniş bir çerçeveden bakmaya gerek yok. Kendimize dönmek yeter.
Hangi çağda yaşamak istersin ?
Mağaralarda tamamen doğal yaşamın olduğu ilk çağlarda mı yoksa şatafatlı kıyafetlerin giyildiği, kralların kraliçelerin olduğu dönemde mi?

Herkesin şuan gözünde canlandırdığı bir hayal vardır. Yaşamak istediği yıllar, tercihi!
Mümkün mü?
Hayır!
Habersiz bir şekilde doğduğumuz dönemdeyiz, memnun olsakta olmasakta!

Doğduk diyelim...
Aileden sahip olduğumuz genlerle!
Yaradılış der kabullenir sorgulamak haddimize bile değildir.
Zor olan sonrası....
Genlerinde anneden gelen inanılmaz bir yetenek var.
Ressamsın....
Büyüleyici seviyede çizebiliyorsun.
İçin de bir aşk bu yetenek ama henüz kimsenin haberi yok.
Keşfedilmen lazım.
Eğitim alman lazım.
Kendini ispatlaman lazım.
......
Meslek olarak seçebilmek için kazanç elde etmen lazım!

Hadi dönelim gerçeğe!
Fakir bir ailede böyle bir sanatsal yetenekle doğdun.
Bu kadar dramatize etmeye gerek yok sanırım.
Hallice bir ailede bu yeteneğe sahip bireysin.
Özene bezene dizayn edilmiş odanda, kazançlı meslek sahibi olabilmek için çalışmak zorunda olduğun dersler arasında yaptığın karalamalara sığdırırsın hayalini.
Belki farkı bir dönemde tamamen farklı şartlarda olsaydı Rönesans ressamları arasında bir isim olabilirdin.

Hayat işte bu noktada adil değil. Sahip olduğun yaradılış özelliklerimizi kullanabileceğimiz bir hayat yaşamıyoruz.
Hiç kimse yaşamıyor!
Bu adaletsizlik sana-bana, fakire-zengine değil herkese!

Tam olarak bu sebepten herkesin gerçekleşmemiş hayalleri var ve herzaman olacak.
Çünkü bazı şeyleri ne kadar istersen iste sadece bir hayal olmaya mahkumdurlar.
Hiçbir açıklaması da yoktur.

"Gerçekten isteseydin seninde olurdu"
Çok istedim ama senin kadar kolay maddiyatı saglayamadım!

"Azimle çalışsaydın bu meslegi yapabilirdin"
Azimle çalıştım ama bu mesleği sevmedim!

"Motive ol kazanırsın"
Motive oldum fakat kapasite bukadar!

Yani bazı kıyafetler bazı insanlara yakışmaz!
Adaletsizlik, moda oldu diye aynı kıyafeti giymeye zorlanmaktadır.

Ne yapmak lazım!
Yanlışlar içinde fiziksel devamlılığı sağlamak zorunda olan bedenimize destek olmak için ruhumuzu beslemek lazım.

Sevdiğimiz şeylerle....
Yeteneklerimizle....
Gerçekleştirebileceğimiz hedeflerle....

Unutmamalıyız.
Hayat; haritası olmayan yollarda, nereye varacağımızı bilmeden zoraki çıktığımız bir yolculuktur.

Duraklarda birileri iner birileri biner ama sizinle beraber yola devam edenleri iyi seçin. Kaybolduğunuzda dogru yönü onlar tarif edecek.

Manzaranın keyfini çıkarın...

YOLCULUKHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin