Son bir kez tazelediğim rujumun kapağını kapatarak masaya geri bıraktım. Tazelemem gereken bir adet de moral olduğunu hatırlayarak, yatağımın ucundaki telefonuma uzandım. Telefonun son aramalar kısmına girerek Elçin'i aradım. "Alo ?" Duyduğum sesle kendime gelerek cevap verdim. "Şey ben Ahsen için aramıştım iyi mi o ? " arkadan gelen yayvan gülme seslerini işitiğimde bir kat daha kasılarak telefonu sıktım.
"Ooo.. sonunda Neva prensesimizin aklına gelebildik !" Arka fonda Ahsen'in sarhoş sesini işitmem pek de iyi olmamıştı. Elçin iki defa öksürerek tekrar konuştu. "Bak Neva, Ahsen'i desteklemek istiyorsan buraya gelirsin zaten kafası trilyon. " odamın içinde kararsız bir şekilde bir ileri bir geri giderken aynadaki yansımama kararlı bir bakış attım. "Geliyorum!" Elçin, kararıma sevinmiş gibi bir kaç homurtu çıkararak telefonu kapatı. Masamda duran fotoğraf gözüme çarptığında onu alıp incelemeye başladım. Unutamadığım siyah gözlere tekrar odaklandım. O gözlere bakarken, sanki içimde kendimi avutuğum beyaz çarşaf siyah lekelerle doluyordu. Ruhuma takılan zincirin anahtarı bu siyah gözlerin içindeydi. kendimi masum bir insan sanarken bu resim bana bunun koca bir yalan olduğunu bağırıyordu. Hızla resmi alarak çantama attım. Evden çıktığımda yüzüme düşen yağmur parçası bana bir miktar geçmişi hatırlatartmıştı. Anı parçacıkları sanki tek tek yüzüme düşüyordu. Hızla arabama koşarak sürücü koltuğuna bindim.
Arabayı çalıştırarak gazı köklemiştim. Hızı her artırdığımda, vücudumda adrenalinden oluşan gerilmeler yaşadığımı bana bir kez daha kanıtlıyordu. Ahsen'lerin bulunduğu gece kulübüne gelince, hızla arabayı park yerine sokarak kulübe doğru yürüdüm. On dokuz yaşımda olduğuma sanki inanmayan korumalar, bir kimliğime bir de bana şüpheci bir bakış attıktan sonra, geri çekilerek geçmeme izin verdiler. Bana yabancı gelmeyen Pusula isimli bu kulüpte adımlarımı atarken, telefonumdan Elçin'i arayarak nerede olduklarını sordum. İlerideki locada içkisini içmeye çalışan Ahsen, ama onu tutarak engelleyen, Elçin'i gördüğümde oraya doğru gittim. İçmde sebepsiz yere oluşan, Bugün kötü bir şey olacak. Hissini es geçemeden, locaya oturmuştum. "Heh, geldiğime göre olay nedir? Birisi acilen tamamını anlatabilir mi ?" Diye müziğin sesini bastırarak bağırdığımda, gözlerimi sadece Elçin'e odaklamıştım. Elçin kulağıma sokularak. "Kerem Ahsen'i aldatmış, Hatta bak. " diyerek elindeki telefondan WhatsApp'a girerek, Ahsen'in, Elçin'e gönderdiği resmi açtı. Resimde, yüzünün yarısı görünen siyah saçlı kız yatakta yatarken, çektiği bir resimdi. Kızın arka tarafında kalan Kerem'de yatakta oturarak, sanki kravatını düzeltiyordu. Üstü kapalı bir şekilde bana anlatılan bu olayı kendi gözlerimle görünce, gerçek anlamda şaşırmıştım. Ahsen ile Kerem lise yıllarından beri birlikteler. Bir de Ahsen'in benden üç yaş büyük olmasını hesaba alırsak az bir zaman değildi. Ben de, Ahsen'le yedi yıl önce, ailemle katıldığım şirket yemeğinde tanışmıştım. "Peki resmi Ahsen'e kim yollamış?" Dediğimde, Önüme gelen garsona, Ahsen'in içki bardağını göstererek parmağımla bir tane anlamında işaret yapmıştım. Başını sallayarak beni anladığını belirten garson uzaklaşırken.
Elçin,
"bilmiyorum, numara tanıdık değildi, Aradığımızda da açmadı, sonra da zaten ulaşılamıyordu " dedi. Önüme konan bardağa, garson tekila doldurarak gitmişti. Tekilayı hızla diktiğimde içimi saran ısı, derime kadar işlemişti. Bu yaşıma kadar çok alkol içtiğim söylenemez ama bu konularda çetin ceviz olduğumu söyleyebilirim. Zor sarhoş olan tiplerdendim. Elçin beni umursamayarak Ahsen'i engellemeye çalışınca aralarına girdim. "Bırak içsin, zaten içeceği kadar içmiş. Baksana, biraz sonra bayılıcak zaten. Eve götürür yatırırız."
Elçin tamam diyerek, çatalını meyve tabağına batırdı.
"Sen içtin mi ?" Dediğimde, bana bakarak, başını hayır anlamında salladıktan sonra, meyve tabağıyla oynamaya devam etti. Kulağım alışsa da bu durumu reddeden başım, müziğe daha fazla dayanamayarak, sızlamaya başlamıştı. Ahsen'e baktığımda bir elini çenesine koymuş, diğeri ile bardağı tutarak, gülümseyerek ağlıyordu. Hızla Elçin'e dönerek,
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Sönmüş Mumlar Sokağı
RomanceKız vardı, Ölmek için yaşayan. Ve bir çocuk vardı, ölümün içinde yaşadığını sanan.