⭐6. Bölüm⭐

22 2 2
                                    

   
  
     Elimdeki kahvelerle Buğra'nın odasına girdim. Ayağımla kapıyı kapattıp yatakta oturan Buğra'ya bir bakış attım ve iğrenerek yüzümü buruşturdum. Yavaşça ona yaklaşıp "Eee, manyak neden değiştirmedin çarşaf ve nevresimleri?" dedim. Omuzlarını silkip "Pek bir şey olmamış böylede oturursun" dedi tek kaşımı kaldırıp "Saçmalama toz olmuş her yer" kahveleri komodinin üzerine bırakıp çarşafın ucundan tutup kaldırdım "Kalk çabuk şuradan.... Ben o kadar kahve yapıp geldim bu  hâlâ oturuyor" deyip onu yataktan itttirdim ve çarşafï toparlayıp kenera attım.

   Yatağa oturup kendimi geriye attım, bu sırada Buğra'da yanıma gelip oturdu ve komodinin üzerindeki kahvelerden birini alıp bana uzattı. Yerimden doğrulup kahveyi aldım ve kücük bir gülümseme eşliğinde kahvemden bir yudum aldım.

   "Evet, şimdi anlat baklım.... Senin şu gizemli manyak kim?" dedi Buğra gözlerini devirerek. Bu sorusu karşısımda sadece koca bir iç çektiğimde Buğra'nın gözleri şaşkınca açıldı ve "Vov! Bu kadar mı derin?" dedi dudaklarımı sağa doğru büzerken o da elindeki kahveyi komodinin üzerine koyup "Pekâla bu konuyu burada konuşamayız. Ben terası hazırlayayım sende şu içemediğimiz kahveleri mutfağa bırak ve gel" dedi kahvemi sıkıca tutup "Ya neden kahveleri bırakıyoruz ki? İçerek konuşsak?" dedim "Bak bebeğim bu konu derin bir konu.... Ve sende bilirsin ki biz derin mevzuları kahve içerken konuşmayız" deyip imâyla baktığında gözlerimi devirerek "Ah biliyorum başka şeyler içerken konuşuruz" deyip kahvelerimizi aldım ve odadan çıkıp mutfağa ilerledim...

******

Şişedeki son yudumuda içerken Buğra'ya dönüp "Şu iki günde mesajlaşabiliyoruz" dedim Buğra bana bir şişe daha açarken tuhaf bir şekilde cevap verdi "Bu adam seni sevmiyor" dedi söylediğine küçük bir kahkaha atıp "Çocuk beni takip ediyor, koruyor diyorum. Senin gibi eşek sevmiyor diyor" yavaşça ona dönüp "Peki ne yapıyor bu çocuk bana?" dedim şişesinden bir yudum alıp "Farklı bir şeyler bence.... Yani sana âşïksa ki değil.... Gelip söyler, ama bu vakitini bekle diyor.... Yani değişik şeyle var bunun altında." dedi sarhoşluğun verdiği tuhaf bir aksanla "Değişik ne olabilir ki?" dedim Buğra'nın mantıklı cevap vermesini bekleyerek fakat o sadece omuz silkmekle yetindi.

    Elimdeki şişeyi bırakıp bizim uyumamız için yere serdiği minderlerin yanına ilerledim. Buğra'ya dönüp "Hadi uyuyalım" dedim Buğra tuhaftı bugün, soğuk bir yüz ifadesi ile şişesini bıraktı sürünerek gelip minderlerin diğer tarafına geçti ve uzandı bende gülümseyerek yanına uzandım ve başımı göğüsüne koyup gökyüzünde sanki bizim için dizilmiş olan yıldızları izleyip, Buğra'nın saçlarımı okşamasıyla eski günlere döndüğümüzü hissetim...

                                        
                                                          Asel Doğan.......

İçkileri getiren garsona döndüm, bardağı elime alırken garson gitmeyip aksine onu ilgilendirmeyen bir soru sordu "Beliz hanım gelmeyecekler mi?" tek kaşımı kaldırıp ona ters ters baktım "Sanane? İşine bak sen" deyip onu gönderdim.

  Herkes yine kendi halindeyken gözüme Ahsen çarptı. Mutsuzdu, her zaman ki Ahsen değilmiş gibiydi. Bar taburesinden kalkıp yanına ilerledim. Umursamazca "Ne oldu? Yine mi konuşamadın o çocukla?" başını iki yana salladı "Konuştum" dedi "Eee neyin var o zaman?"  fazla mı ilgili davranıyorum acaba? "Çocuğun sevgilisi varmış" dedi ağlamaklı çıkan sesiyle "Sevgilisimi açtı telefonu?" dedim normal bir bıkınlıkla "Hayır, az önce buradaydı.... Havadan sudan konuşurken birden bir kız gelidi ağlıyordu..... Sarper hızla ayağa kalkıp kıza sarıldı..... Sakinleşmesini falan söyledi...... Sonrada beni bırakıp gitti" dedi hıçkırarak. Kafasına vurup "Salak sanki çocuğunla ortada bıraktı seni.... Ne ağlıyorsun böyle?" deyip onu koltuktan kaldırdım "Kalk hadi o piçin gidişine içelim" deyip onu bar taburesine götürüp oturtum içikeleri söylerken Ahsen sırıtıp "Zaten biz her şeye içiyoruz" diyerek önüne koyulan içkisini yudumlamaya başladı.

BAĞLIHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin