FINAL

65 19 55
                                    

Harry elindeki balonu daha da sıkı tutup saatine baktı.

7:30

Gün ışığının gelmesine daha yarım saat vardı. Oflayıp okul koridorunun koltuklarından birine oturup kollarını dizlerine dayayıp kafasını ellerinin arasına aldı.

Onun güvenini kırmıştı. Ama her şeyi onun için yapmıştı. Ona kör kütük aşıktı. Ne yapabilirdi ki?

Aşık olduğu kız, onun gibilerden hoşlanmıyordu. Oflayıp saçlarını çekiştirdi. Ne kadar da aptaldı kendisi! İlk başta kendini tanıtıp da onunla muhabbet kursaydı en azından ona yalan söyleyip güvenini kırmazdı.

"Hey," kafasını kaldırıp sesin sahibine baktı. "Kendini çok yıprattın kanka be." Emre elini onun omzuna koyup iyice sıktı. "Sakin ol dostum tamam mı?" Harry başını sallayıp ayağa kalktı. Gözlerini kırpıştırıp saçlarını düzeltti. Gözlerinin altı kıpkırmızıydı Harry'nin ağlamaktan. Arkadaşları onun bu denli aşık olmasına bir türlü anlam veremiyordu.

"Harry! Geliyor, Tuğba geliyor!" Harry hızla koşup eline gitarını aldı ve bahçeye çıktı. Öksürüp sesini düzeltmeye çalışıp şarkının sözlerini kafasından geçirmeye başlamıştı.

O sırada, bahçede ki herkes sıraya girip ellerindeki gülleri Tuğba'ya vermek için hazırlandılar.

Ve beklenilen an gelmişti. Tuğba arkadaşları ile bahçeye girdiği anda  Harry şarkıyı söylemeye başladı.

Broken bottles in the hotel lobby

Otel lobisinde kırık şişeler

Seems to me it's crazy to believe in silly things

Bu aptalca şeylere inanmak çılgınca görünüyor

It's not that easy

Bu o kadar kolay değil

I remember it now,it takes me back to when it all first started

Şimdi onu hatırlıyorum,o beni başladığımız yere geri götürür

But i only got myself to blame for it,and i accept it now

Ama bunun için kendimi ayıplayabilirim sadece,ve şimdi bunu kabul ettim

It's time to let it all go,go out and start again

Şimdi her şeyi oluruna bırakma zamanı,dışarı çık ve yeniden başla

But it's not that easy

Ama bu o kadar kolay değil

Herkes sırayla elindeki gülleri Tuğba'nın eline verirken, Tuğba o kadar şaşkındı ki güllerinin hepsini elinden teker teker düşürüyordu. Arkadaşları gülleri arkasından toplarken sırıtıyorlardı. Harry şarkının nakarat kısmına gelirken gözünde biriken yaşlarla beraber gün ışığının yanına adımlamaya başladı.

But i've got high hopes,it takes me back to when we started

Ama benim büyük umutlarım var,o beni başladığımız yere geri
götürür

High hopes,when you let it go,go out and start again

Büyük umutlar,oluruna bıraktığında,dışarı çık ve yeniden başla

High hopes,oh when it all comes to an end

Büyük umutlar,oh her şey sona erince

But the world keeps spinning around

Ama dünya etrafında dönmeye devam ediyor.

And in my dreams,i meet the ghosts of all the people who've come and go

Ve rüyalarımda,gelen ve giden tüm insanların hayaletleriyle tanışırım

Memories,they seem to show up so quick but they leave you far to soon

Anılar,onlar çok çabuk görünecek gibiler ama seni yakında terkedecekler

My evil is just staring at the barrel of a gun

Benim şeytanım silahın namlusundan bakıyor dik dik

And i do believe in

Ve ben buna inanabilirim

Believe I've got high hopes

İnan ki büyük umutlarım var

It takes me back to when we started

O beni başladığımız yere geri götür

Şarkı bittiğinde gözündeki göz yaşlar ile "Üzgünüm," diyebildi sadece Harry. Tuğba ellerini montunun cebine sokarak "Niçin?" dedi. Harry bu ilahi sese karşı gülümsedi. Onun her bir şeyi Harry'i eritiyordu...

Harry konuşamayınca Tuğba gülümseyerek konuştu. "Bana mesaj atıp kendimi değerli hissettirdiğin için mi özür diliyorsun Harry?"

Harry, Tuğba'nın gamzesini görünce içtenlik ile gülümsedi. İkisinin de gamzesi vardı. Bir dakika! O ne demişti? Değerli hissettirdiğin için mi?!

"S-seni değ-değerli mi h-hissettirdim?" dedi Harry kekeleyerek. Şuan Harry lanet bir kanat takıp mutluluktan uçabilirdi. Tuğba dilini yanağına bastırarak "Evet," dedi. "Yani şuna baksana bu güller falan. Ki hepsini şaşkınlıktan düşürdüm ama."

Harry gözündeki göz yaşları ile gülümsedi. Tuğba o sırada kaşlarını çattı. "Ama yinede sana kızgınım bana yalan söylediğin için." Harry hemen işi toparlamak için "Özür dilerim gerçekten çok çok çok üzgünüm. Bak ben gerçekte-"

Harry yanağına konulan öpücük ile lafı yarıda kesildi. Tuğba onu öpmüştü! Harry gitarı Emre'ye atıp Tuğba'ya sımsıkı sarıldı, onu hiç bırakmamak üzere.

O sırada gök gürledi ve yağmur yağmaya başladı. Harry'nin arkadaşları yağmurun ortasında, ortamdaki romantikliği arttırmak için şarkı söylemeye başlayınca, Emre'de gitarı  çalıp onlara katıldı.

Öğretmenler olaya şaşkınca bakarken bir şey demeyip işlerine döndüler.

Ve bu "Hey yağmur yağıyor, şemşiyeni almayı" unutma." ile başlayan mesaj, bümbüyük bir aşka yine yağmur yağarken kadim oldu

Ayyy! Final yaptık çok mutluyuz!

Öncelikle bu kitap, sürekli söylediğimiz üzere teenerebus 'a adanmıştır. Umarım beğenirsin ve sonsuza kadar mutlu olursun seni gerçekten çok seviyoruz...

Prolog bölüm gelecektir :)

bu iki mükemmel insana...

#TEAMTARRY

Yayımlanan bölümlerin sonuna geldiniz.

⏰ Son güncelleme: Nov 30, 2018 ⏰

Yeni bölümlerden haberdar olmak için bu hikayeyi Kütüphanenize ekleyin!

Tarry •Harry Styles x teenerebus•Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin