-Sana demiştim buraya gelmeyelim diye. Kaybolduk işte. Nasıl çıkacağız buradan?
-Mızmızlanıp durma. Kapat çeneni ve takip et beni.
-Hava da kararıyor, çıkamayacağız işte buradan. Şu aptal telefonlar da niye çekmiyorsa. Ayyyhh çıldırmak üzereyim.
-Kapat şu lanet olası çeneni.!
-Nerden çıktıysam seninle yola. Ahh iç sesim demişti de inanmamıştım.
-Seni burada yalnız bırakmamı istemiyorsan sus artık.
-İyi be, tamam.
Nihayet susmuştu. Kaybolmanın stresi yetiyordu, bir de bu çıktı başıma. Aslında daha önce geldim gibi buralara ama bir türlü bulamıyorum doğru yolu. Her yolu denedim, sadece yürüyoruz. Ne bir ses ne bir işaret. Sanki aynı yerde dönüp dolanıyoruz. Mantığımı çalıştıramıyorum artık. Her yer ıssız, soğuk ve karanlık. Korkuyorum, yalnız başıma çürüyüp gideceğim burada. Ah bir de Sinem var tabii. Başıma bela oldu. Bütün sorumluluk çöktü omuzlarıma. Onu sağ salim eve götürmezsem annem deliye döner. Kendi kızı gibi sevdi Sinem'i. Kendi kızından da çok sevdi Sinem'i. Sanki benmişim üvey kızı, oymuş gerçek kızı. Galiba artık yalnızım. Yolu bulup Sinem'i göndersem de ben gitmesem mi? Yok mu olsam her şeyden, herkesten. Korkunç bir uğultuyla irkildik ikimizde.
-Sende duydun mu? Neydi sence, ahh çok korkunç. Ya ayıysa.
-Telaş yapma, devam et yoluna.
-Nasıl bu kadar soğukkanlı olabiliyorsun anlamıyorum.
"Çünkü korkuyorum."
-Meslek sırrı.
-Ahh ayı beni yerse annem babam ne kadar üzülür. Lütfen yeme sevgili ayıcık. Ama önümdeki kızı yiyebilirsin. O yalnız, kimsesi yok.
Sarf ettiği cümle ne kadar yanlış olsa da aslında doğruydu. Kimsem yoktu benim. Bütün sevdiklerim teker teker bırakmıştı beni. Son bir tane kalmıştı. O da çok uzaklardaydı. Eğer öleceksem onu göreyim son bir kez öyle. Aslında ye ayı beni, ye de kurtulayım şu sefil hayattan. Manevi sefillikten kurtulayım. Huzura ersem, olsam mutlu mesut. Saçsam gülücüklerimi her yere, herkeslere. Beni görünce onlar da mutlu olsa.
-Şaka yaptım ayı, yeme onu da. Seviyorum onu. O beni sevmese de. Beni sinir etse de ablam o benim. Git ot ye saman ye ama bizi yeme. Beni sevmese de ablam sonuçta yani. Ablam o benim. Kan bağımız da yok ama ablam o be..
-Sus artık.
-Sen sus be, iki kelime ettirmedin. Ne sıkıcısın, kim evlenir seninle. Ha?
-Söylediklerine dikkat et, seviyorsan saygı da duymalısın. Saygının olmadığı yerde sevginin değeri yoktur.
-Vuhu, büyük laf ettin. Yazardın dimi sen.
-Di.
-Ne?
-Önüne bak.
-Ahh. Bacağımm, niye söylemiyorsun? Nasıl yürüyeceğim şimdi ha?
-Yine eskisi gibi ama topallayarak.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
İKİ DÜNYA ARASI
RomanceTüm samimiyetini bağışladığı babasını küçük yaşta uzaklara uğurlayan ve annesiyle senelerce yalnız yaşayan bir kız. Annesinin ilgisiz tavırlarına alışmak zorunda. Hayatta kalması için annesine ihtiyacı var. Çünkü babasının bir gün ne olursa olsun ge...