Bölüm 3

353 0 0
                                    


  IIITedirgin bir uykudan sonra ertesi gÅn oldukÖa geÖ uyandı. Ama dinlendirmemisti bu uykuonu. HırÖın, sinirli, Çfkeli kalkmış, tiksintiyle odasına bakmıştı. Altı adım uzunluğunda birkafesi andırıyordu odası. Sararmış, toz iÖindeki duvar kéğıtları tÅmden kabarmıştı ve budurum odaya pek acıklı bir gÇrÅnÅş veriyordu. Tavanı Çylesine alÖaktı ki, biraz uzun boylu biradam burada durmaktan korkardı; insana sÅrekli olarak kafasını Öarpacağı sanısını yeriyordu.Eşyalar da odanın kendisine uygundu: doğru dÅrÅst onarılmamış ÅÖ eski sandalye, kÇşede,Åzerinde bir kaÖ kitap ve defter bulunan boyalı bir masa. àzerini kaplayan kalın toztabakası,,bunlara nicedir bir insan eli değmedi-ğini gÇsteriyor. Ve son olarak uzunlamasınahemen hemen bÅtÅn duvarı, genişlemesine ise odanın neredeyse yarısını kaplayan, birzamanlar basma kaplı olduğu anlaşılan ve Raskolni-kov'a yatak Çdevi gÇren hantal, yırtıkpırtık bir divan. Delikanlı Öoğunlukla kendini olduğu gibi atardı bu yatağa; Öarşafı yoktu,Åzerine eski, partal Çğrenci paltosunu Çrter, kÅÖÅcÅk yastığının altına da biraz daha yÅksekolsun diye temiz-kirli ne kadar Öamaşırı varsa tıkıstırırdı. Divanın ÇnÅnde kÅÖÅcÅk bir masavardı.Bir insanın kendini bundan daha fazla salıverebileceği dÅşÅnÅlemezdi. Ama bugÅnlerdeiÖinde bulunduğu ruhsal durum koşullarında Raskolnikov'un bÅtÅn bunlar hoşuna bilegidiyordu. Kabuğuna Öekilmiş bir kaplumbağa gibi yaşıyordu; herkesle her tÅr ilişkisinikesmişti. Hatta kendisine hizmetle gÇrevli hiz-4647metÖi kız bile arada bir kapıdan başını uzattı mı dehşetli bir Çfke ve tiksinti duyuyordu. TÅmvarlığıyla bir tek noktaya yoğunlaşmış kimi "monoman'larda gÇrÅlen bir durumdur bu. İkihafta vardı ki ev sahibi kadın ona yemek vermeyi kesmişti; aÖ oturduğu halde gidip kadınlakonuşmayı aklından bile geÖirmemişti. Ev sahibi kadının aşÖısı ve tek hizmetÖisi olanNastasya kiracının bu halinden memnundu. Delikanlının odasını hemen hiÖ sÅpÅr-mezolmuştu. Haftada bir kez, o da yarım yamalak sÅpÅrdÅğÅ oluyordu bazen.Şimdi onu uyandıran da bu kızdı. Tepesine dikilmiş:"Hey, kalksana! Ne uyuyup duruyorsun!" diyordu. "On oldu saat. äay getirdim sana. istermisin Öay? äok zayıflamışsın, hasta mısın yoksa?"Kiracı gÇzlerini aÖtı, titredi. Nastasya'yı tanımıştı. Tıpkı bir hasta gibi yatağın Åzerinde ağırağır doğruldu ve:"Ev sahibi mi gÇnderdi Öayı?" dedi."Onu da nerden Öıkardın?"Nastasya, iÖinde birazı iÖilmiş Öay bulunan kendi Öatlak Öay-danlığıyla sararmış iki parÖaşeker koydu delikanlının ÇnÅne.Delikanlı ceplerini karıştırmaya başladı (yine elbiseleriyle yatmıştı) ve Öıkardığı bir avuÖbakır parayı uzatarak:"Nastasya, al şunları", dedi, "al ve lÅtfen bana bir francala ve bir de, sucukÖuya uğra, ucuzcinsinden biraz sucuk alıver.""Francalayı hemen alıp geleyim. Ama sucuk yerine lahana Öorbası istemez miydin? äok gÅzelbir Öorba, dÅn pişirmiştim. DÅn akşam sana da ayırmıştım, ama Öok geÖ geldin. äok gÅzel birÖorba."äorba gelir gelmez delikanlı iÖmeye koyuldu. Nastasya da divana onun yanına oturdu.Geveze bir kÇylÅ kadınıydı Nastasya."Praskovya Pavlovna seni polise şikayet edecekmiş."Raskolnikov yÅzÅnÅ buruşturdu:"Polise mi? Niye? Ne istiyormuş?""Ne kira veriyor, ne de odayı boşaltıyorsun. İsteği aÖık."Delikanlı dişlerini gıcırdatarak:"Bir bu eksikti!" diye homurdandı. "Hayır,,şu sırada bu... hiÖ48işime gelmez." Sonra yÅksek sesle ekledi. "Aptal karı! BugÅn gider konuşurum kendisiyle.""Aptal kadındır. Tıpkı benim gibi. İyi ama, biz aptalız da sen sanki akıllı mısın? BÅtÅn gÅnÖuval gibi yatıp duruyorsun. Eskiden Öocuklara ders vermeye gittiğini sÇylerdin, şimdi nedenhiÖbir şey yapmıyorsun?"Raskolnikov sert bir sesle ve isteksizce:"Yapıyorum..." dedi."Ne yapıyorsun?" •"İş...""Ne işi?"Delikanlı bir sÅre sustuktan sonra ciddi bir sesle:"DÅşÅnÅyorum", dedi.Nastasya az kalsın gÅlmekten katılacaktı. Zaten gÅlmeyi se-ven kadınlardandı. GÅldÅrÅldÅğÅzaman Çyle bÇyle değil, katıla katıla, bÅtÅn vÅcuduyla sarsıla sarsıla gÅler ve bu gÅlÅşÅ ta iÖibulanıncaya kadar sÅrerdi.Sonunda gÅÖlÅkle konuşabildi:"Bari dolu dolu para dÅşÅneydin!""Ayağında bir ayakkabın bile yokken Öocuklara ders mi verilir hiÖ! TÅkÅreyim bÇyle işiniÖine!""Suyunu iÖeceğin kuyuya tÅkÅrme.""Ders iÅin Åok az para veriyorlar." Sonra kendi iÅindeki dÑ-şÑncelere karşılık veriyormuş gibiekledi. "Nasıl yasayabilir inan birkaÅ kÖpekle?""Sense bir anda bÑyÑk bir para istiyorsun? "Raskolnikov şaşkınlıkla baktı hizmetÅiye. Bir sÑre sustuktan onra kesinlik okunan bir sesle:"Evet, bÑyÑk bir para", dedi."BÑyÑk laflar ediyorsun sen, korkutuyorsun beni. SÖyle banalım şimdi; gidip sana francalaalayım mı, almayayım mı?""Sen bilirsin.""Şimdi aklıma geldi: dÑn sen yokken bir mektup geldi sana.""Mektup? Bana mı? Kimden?""Bilmiyorum kimden. Yalnız postacıya ÑÅ kÖpek verdim. Versin paramı, değil mi?"49Raskolnikov tÑmden heyecan kesilmişti: "Getir şunu, tanrı aşkına getir! Aman yarabbi!" Birdakika geÅmeden Nastasya mektup elinde gÖrÑndÑ. Tahmin ettiği gibi annesinden. "R"ilinden geliyordu mektup. Mektubu alırken yÑzÑ kireÅ gibi olmuştu Raskolnikov'un. Nezamandır mektup aldığı yoktu: ama su anda bir başka şey yÑreğini sıkıştırıyordu."Nastasya, tanrı aşkına Åık, Åık git, al işte ÑÅ kÖpeğin!" Mektup elinde titriyordu; Nastasya'nınyanında aÅmak istemiyordu onu; bu mektupla başbaşa kalmak istiyordu. Nastasya ÅıkarÅıkmaz mektubu hızla dudaklarına gÖtÑrdÑ, ÖptÑ. Sonra uzun uzun adresi, bir zamanlarkendisine okuma yazma Öğreten anneciğinin bildik, sevimli, Åarpık, incecik yazısını inceledi.Mektubu aÅmakta acele etmiyordu; bir şeylerden korkar gibiydi hatta. Sonunda aÅtı: kalın,ağır bir mektuptu bu, hemen hemen yirmi beş gram ağırlığında vardı; iki bÑyÑk mektup kâğıdıincecik bir yazıyla doldurulmuştu:"Sevgili Rodya'm, iki ayı aşkın bir sÑredir seninle mektup sÖyleşisinde bulunamadım. Budurum beni Öylesine ÑzdÑ ki, kimi geceler dÑşÑnmekten uyuyamadım. Elimde olmayannedenlerin yarattığı bu suskunluğumdan dolayı umarım beni suÅlamazsın. Seni ne Åoksevdiğimi bilirsin; sen bizim biriciğimiz-sin, benim ve Dunya'nın; bizim bÑtÑn umudumuz,bÑtÑn gÑvencimiz sensin. Parasızlık nedeniyle birkaÅ aydır Ñniversiteyi bıraktığını, verdiğinderslerin ve Öteki geÅim araÅlarının kesildiğini Öğrendiğimde ne hale geldiğimi bilemezsin!Yılda elime geÅen yÑz yirmi rublelik emekli aylığımla sana nasıl yardım edebilirim? DÖrt ayÖnce gÖnderdiğim on beş rubleyi de, senin de bildiğin gibi, buralı tÑccarlardan Afanisiyİvanovic Varru-şin'den bu emekli maaşımı karşılık gÖstererek borÅ almıştım. Kendisi iyi biradamdır, zaten babanın da dostlarındandı. Ama kendi yerime aylığımı almak hakkını onaverdiğim iÅin borÅ Ödenene kadar beklemek zorundaydım, bu sÑre de daha yeni doldu.BÖylece bÑtÑn bu sÑre iÅinde sana hiÅbir şey gÖnderemedim. Ama artık, tanrıya şÑkÑrlerolsun, sana biraz bir şeyler gÖnderebileceğimi umuyorum. Hem biz artık aÅılmaya başlayan50talihimizle ÖvÑnebiliriz. Bunu sana hemen bildirmek iÅin sabırsızlanıyorum. İlkin şunusÖyliyeyim: Sevgili Rodya'cığım, kız-kardeşinin birbuÅuk aydır benimle oturmakta olduğu yebir daha da birbirimizden ayrılmayacağımız aklına gelir miydi hiÅ? Tanrıya şÑkÑrler olsun,Åektiği acılar sona erdi artık. Ama her şeyin nasıl olup bittiğini ve bugÑne kadar sendengizlediklerimizi Öğrenebilmen iÅin şimdi sana her şeyi sırasıyla anlatacağım. İki ay Önce banayazdığın mektupta, Dunya'ya Svidrigaylov beyefendinin evinde kaba davranıldığınıduyduğunu, bu durumun seni Åok ÑzdÑğÑnÑ yazmış ve benden ayrıntılı aÅıklama istemiştin.Ama o zaman nasıl cevap verebilirdim sana? Eğer sana bÑtÑn gerÅeği olduğu gibi yazsaydım,herhalde her şeyi yÑzÑstÑ •bırakır ve yaya bile olsa hemen yanımıza koşardın; senin yapını,huyunu iyi bilirim ben, kızkardeşinin aşağılanmasına katlanacak bir insan değilsin sen. Ben deÅok ÑzÑlÑyordum duruma, ama elimden ne gelebilirdi ki? Aslında ne olup bittiğini o sıralarben de tam anlamıyla bilmiyordum. Meğer asıl sorun yaratan şey şuymuş: Dunyacık geÅen yıl Svidrigaylovlar'ın yanına Öocuk bakıcısı olarak girerken her ay aylığından kesilmek Åzere tamyÅz ruble Çndelik almış. Bu durumda borcunu Çdemeden onlardan ayrılması olanaksızdı. Buparayı almasının nedeni daha Öok (sana artık her şeyi aÖıklayabilirim, benim eşsiz Rodya'm!)o sıralar Öok gereksinimin olan altmış rubleyi sana gÇnderebil-mek iÖindi. Hani gecen yılaldığın para... O zaman sana yalan sÇylemiş, bu paranın Dunecka'nın eskiden beribiriktirmekte olduğu para olduğunu yazmıştık. Şimdiyse sana gerÖeği olduğu gibisÇylÅyorum. äÅnkÅ artık Tanrının yardımıyla her şey birdenbire dÅzeldi. Dunya'nın seni neÖok sevdiğini ve onun ne gÅzel bir insan olduğunu da bilesin istiyorum. GerÖekten de baySvidrigaylov başlangıÖta Dunya'ya karsı kaba davranıyor, yemekte onunla alay ediyor,saygısızlık yapıyordu... Ama artık gerilerde kalmış bu tatsız olayların ayrıntılarını anlataraksenin canını sıkmak istemiyorum. Kısacası, bay Svidrigaylov'un sayın esi Marfa Petrovna'nınve Çteki ev halkının sevgi dolu, soylu davranışlarına rağmen, Dunecka, Çzellikle de baySvidrigaylov'un, eski asker alışkanlıklarıyla şarap tanrısı BakÅs'Ån etkisi51altında kaldığı sıralar pek gÅÖ durumlara dÅşÅyordu. Ama sonunda ne oldu biliyor musun?Meğer bu kaÖık adam Dunya'ya karsı ne zamandan beri bazı duygular besliyor ve bunlarıkabalık, aşağılama perdesi altında gizliyormuş! Belki de yaşını basını almış, Öoluk Öocuksahibi bir adam olduğu aklına geldikÖe, bÇylesine uÖarı ve hafif davranışları kendisineyakıştıramıyor, kendinden utanıyor ve bu nedenle de Dunya'ya elinde olmayarak kabadavranıyordu. Ya da kaba davranışları ve alaylarıyla gerÖeği başkalarından gizlemeyeÖalışıyordu. Ama işte dayanamamış ve sonunda Dunya'ya binbir şey vadederek her şeyiyÅzÅstÅ bırakıp birlikte bir başka kÇye ya da galiba bir yabancı Ålkeye gitmelerini ÇnererekiğrenÖ dÅşÅncesini aÖıkÖa sÇylemek cesaretini gÇstermiş. DÅnya'nın Öektiği acıları gÇzÅnÅnÇnÅne getir artık! Evden ayrılması, yalnızca borÖ aldığı para nedeniyle değil, MarfaPetrovna'ya acıması yÅzÅnden de olanaksızdı; ÖÅnkÅ kadın kuşkulanabilir ve evde kocasıylaaralarında bir tatsızlık Öıkabilirdi. Üte yandan Dunyacık iÖin de bÅyÅk bir skandal olurdu bu;yani şimdi olduğu gibi her şey bir ÖÇzÅme kavuşmuş olmazdı. Aslında, DÅnya'nın altıhaftadan Çnce bu korkunÖ evden ayrılmayı dÅşlemesini bile engelleyecek daha pek Öok nedenvardı. Sen kuşkusuz Dunya'yı iyi tanırsın, onun nasıl akıllı, sağlam karakterli bir kız olduğunubilirsin. Dunyacık pek Öok şeye katlanabilen, en kÇtÅ durumlarda bile direncini yitirmeyensoylu bir kızdır. Kendisiyle sık sık haberleşmemize rağmen, Åzmemek iÖin bana bile her şeyiyazmadı. Olay beklenmedik bir biÖimde ÖÇzÅldÅ: Marfa Petrovna bir rastlantıyla kocasınıbahÖede bizim Dunya'ya yalvarırken gÇrmÅş, ancak her şeyi ters anlaya-"rak tÅm olupbitenlerden dolayı Dunya'yı suÖlamış. Hemen oracıkta, bahÖede korkunÖ bir curcunadırkopmuş: Marfa Petrovna hatta Dunya'ya bir de tokat atmış, kızcağızı dinlemek bile istememiş,bir saat kadar ağlayıp sızladıktan sonra, kızcağızı hemen kente, bana gÇndermeleriniemretmiş, kendisini basit bir kÇylÅ arabasına bindirip, eşyalarını, Öamaşırlarını, giysileriniÇylece, olduğu gibi arabaya atıp yola Öıkarmışlar. Tam o sırada bardaktan boşanırcasına bir deyağmur başlamamış mı! Horlan-52mış, aşağılanmış Dunyacık da onyedi verstlik yolu ÅstÅ aÖık bir arabada, bir mujiğin yanındaalmak zorunda kalmış.Şimdi bir dÅşÅn: bana iki ay Çnce yazdığın mektuba ben ne yanıt verebilir, ne yazabilirdimsana? Zaten perişan bir haydey-dim; aslında, doğru, yazmaya cesaret edemedim, ÖÅnkÅ sen dekızacak, Çfkelenecek, mutsuz olacaktın. Ve elinden ne gelebilirdi ki? Kendini yiyipbitirmekten başka?.. Üte yandan DuneÖka da sana yazmamı yasaklamıştı. YÅreğimde bÇylebir acı varken de mektubumu boş laflarla, anlamsız birtakım ıvır zıvırla doldura-mazdım. Tambir ay bÅtÅn kasaba bizim bu olayın dedikodu-suyla Öalkandı durdu; hatta işler oraya vardı ki,aşağılayıcı bakışlardan, fısıltılardan, bunlar da bir yana, bizim yanımızda yapılan aşağılayıcıkonuşmalardan dolayı Dunya'yla ben kiliseye bile gidemez olduk. BÅtÅn tanıdıklarımız bizden yÑz Åevirmişler, dostlarımız selamı sabahı kesmişlerdi; Öte yandan kasabadaki kimitezgâhtarla bÑro kâtiplerinin evimizin kapısına katran sÑrerek bizi lekelemek istedikleriniÖğrenmiştim. ãyle ki ev. sa- . hibimiz bile sonunda evini boşaltmamızı istemeye başladı.BÑtÑn bunlara neden de, kapı kapı dolaşarak Dunya'yı suÅlayıcı, lekeleyici konuşmalar yapanMarfa Petrovna'dan başkası değildi. Kendisi burada hemen herkesi tanır. Bu ay iÅinde hemenher gÑn kente indi ve zaten geveze birisi olduğu ve hiÅ de hoş bir şey olmamasına rağmenailesinden ve kocasından yakınmayı sevdiği iÅin, kısa sÑrede olay yalnızca kasabada değil,tÑm Åevre kÖylerde duyuldu. Ben hastalandım. DuneÅka benden daha da-. yanıklı Åıktı. Herşeye nasıl katlandığını, nasıl beni avutmaya ve yÑreklendirmeye Åalıştığını bir gÖrmeliydin!Melek yavrum benim! Ama Tanrıya şÑkÑrler olsun, Åilemiz bu kadarla sona erdi.Yaptıklarından pişman olan ve herhalde Dunya'ya da acıyan bay Svidrigaylov fikrinideğiştirerek, DuneÅka'ran suÅsuzluğunu kanıtlayan her şeyi bir bir Marfa Petrovna'ya aÅıkladı.Bu kanıtların en gÑÅlÑsÑ de, Marfa Petrovna'nın onları bahÅede yakalamasından Önce,Svid.rigaylov'un yaptığı gizli gÖrÑşme Önerilerini geri Åevirmek amacıyla Dunya'nın yazdığıve evden ay-nldığı sırada Svidrigaylov'da kalan mektuptu. DÑnya bu mektubunda Öfkeli,coşkulu bir dille Svidrigaylov'u karısı Marfa53Petrovna'ya karsı dÑrÑst olmayan davranışından dolayı kınıyor, evli, Åoluk Åocuk sahibi birkişi olduğunu hatırlatarak, zaten mutsuz ve korunmasız olan bir genÅ kıza acı Åektirdiği iÅinayıplıyordu. Kısacası sevgili Rodyacığım, bu Öylesine soylu bir dille yazılmış, Öylesinedokunaklı bir mektuptu ki, okurken ben de gÖzyaşlarımı tutamadım; bugÑn bile gÖzlerimyaşarmadan okuyamam. Bundan başka Svidrigaylov'un sandığından daha fazla şeyler bilen vegÖren hizmetÅiler -bu zaten hep bÖyle değil midir?- Dunya'yı temize Åıkaracak yÖnde tanıklıkyaptılar. Mar-fa Petrovna tÑmden yıkıldı ve kendi deyimiyle "ikinci bir darbe daha" yedi.Ama Öte yandan da DÑnyamızın suÅsuzluğuna tÑmden inandı ve hemen, ertesi gÑn "pazardı"doğruca kiliseye koşarak kutsal Meryem Anamızın ÖnÑnde diz ÅÖkÑp gÖzyaşları iÅindeuğradığı bu yeni yıkıma katlanmasını ve Ödevini yapabilmesini sağlaması iÅin tanrıya yakardı.Sonra hiÅbir yere uğramadan kiliseden doğruca bize geldi, olup bitenleri bir bir anlattı, acı acıağladı ve Dunya'yı kucaklayarak pişman olduğunu sÖyleyip kendisini bağışlaması iÅinyalvardı. Bizden ayrılır ayrılmaz, hiÅ zaman yitirmeksizin hemen o sabah kentte ne kadartanıdığı varsa bir bir dolaşıp Dunya'nın suÅsuzluğunu, onun duygu ve davranışlarının ne denlisoylu olduğunu gÖzyaşları iÅinde ve asın ÖvgÑ dolu sÖzlerle anlattı. Bununla da yetinmeyerekDuneÅka'nın Svidrigaylov'a yazdığı mektubun aslını ÖnÑne gelene gÖsterip okudu. Hattamektubun bir kopyesini Åıkarmalarına bile izin verdi -ki bence bu kadarı da fazla artıkBÖylecebirkaÅ gÑn boyunca kentteki bÑtÑn tanıdıklarını ÑstÑste dolaştı; hatta artık Öyle olduki, tanıdıklarından bazıları, başkaları onlara tercih edildi diye gÑcendikleri iÅin sıra usulÑkondu. Sıra usulÑ konunca da her ev onu Önceden beklemeye başladı: artık herkes MarfaPetrovna'nın falan gÑn falanca yerde bu mektubu okuyacağını Önceden biliyordu. Kimileri dehem kendi evlerinde, hem de tanıdıklarının evlerinde mektubu birkaÅ kez dinledikleri halde,birkaÅ kez daha dinlemek iÅin mektubun yeni okunacağı yere gidiyorlardı. Marfa Petrovna'nınbu davranışında, bana kalırsa, Åok, hem de pek Åok aşırılıklar vardı; ama huyu bÖyleydi onun.ãte yandan bu davranışıyla Dunya'ya sÑrÑlen.54lekeyi tÑmÑyle temizledi. Bu işin tÑm iğrenÅliği de, baş suÅlu olarak ve silinmez bir lekehalinde kocasına yıkılıverdi. ãylesine ki, adama acıdığımı bile sÖyleyebilirim. Biraz fazla sertdavra-nıldı bu kaÅık herife karşı. Bu gelişmeler Ñzerine Dunya'ya kimi evlerden ders vermeÖnerileri geldi, ama o bunları geri Åevirdi. Herkes birdenbire ona Özel bir saygı gÖstermeyebaşladı. Şu anda yazgımızı değiştirmekte olduğunu sÖyleyebileceğim o beklenmedik olaya da,başlıca bu gelişmeler katkıda bulundu. Sevgili Rodya'ın, sana bildirmek iÅin sabırsızlandığımbir şey var: Dunya'nın kısmeti Åıktı, o da kabul etti. GerÅi bu is sana danışmadan oldu, ama durumu Çğrenince, senden bir yanıt alana değin beklememizin ve işi ertelememizin olanaksızolduğunu anlayacağını ve bu nedenle de ne bana, ne de kızkardeşine gÅcenmeyeceğiniumarım. Zaten senin de, tanımadığın, adını, sÇzÅnÅ başkalarından duyduğun bir kişi hakkındavereceğin karar sağlıklı ve tam doğru olamazdı.Olay şu: Pyotr PetroviÖ Lujin yedinci dereceden bir devlet memuru ve bu işte pek Öokyardımları olan Marfa Petrovna'nın uzaktan akrabası. Marfa Petrovna aracılığıyla bizimletanışmak dileğini ileterek işe başladı; kendisini gerektiği gibi ağırladık, kahve iÖtik. Ertesi gÅnbir mektup yollamış, mektubunda pek nazik bir dille Dunya'yla evlenmek istediğini bildiriyorve ivedilikle kesin bir yanıt vermemizi rica ediyordu. İş adamı ve başını kaşıyacak zamanıyok; hemen Peterburg'a gitmesi gerekiyormuş, bu nedenle de bir dakika bile yitirmekistemiyor. BÅtÅn bunlar son derece hızlı ve pek beklenmedik bir biÖimde olduğu iÖin tabii bizbaşlangıÖta oldukÖa şaşırdık. O gÅn, bÅtÅn gÅn, birlikte meseleyi enine boyuna dÅşÅndÅk,ÇlÖÅp biÖtik. GÅvenilir bir adam, hali vakti yerinde, iki yerde iş sahibi ve kendi sermayesi var.Evet, gerÖi kırk beş yaşına filan gelmiş, ama oldukÖa yakışıklı ve hélé kadınlarınbeğenebileceği bir tip; sonra son derece ciddi ve efendi bir adanı; yalnız biraz asık suratlı veburnu bÅyÅk gibi. Ama belki de bu bize ilk bakışta bÇyle gelmiştir. Pek yakın bir zamandaonunla Petersburg'da gÇrÅşeceksin Rod-ya'Öığım; seni şimdiden uyarmak isterim: ilk bakıştaonda bazı eksik yanlar gÇrsen bile, hemen ateşlenip sert yargılarda bulunma,ÖÅnkÅ bu senin huyundur. Bunu her ihtimale karşı sÇylÅyorum, ÖÅnkÅ onun sende olumlubir izlenim bırakacağından eminim. Kaldı ki, daha sonra dÅzeltilmesi olanaksız birtakımyanlışlara dÅşmemek iÖin, bir insanı değerlendirirken hiÖ acele etmemek ve ona karşı sonderece dikkatli, temkinli davranmak gerek. Üte yandan Pyotr PetroviÖ'in hiÖ değilsesaygıdeğer bir insan olduğunu gÇsteren pek Öok belirti var. Daha ilk ziyaretinde, kendisininaslında olumlu bir insan olduğunu, ancak pek Öok konuda -kendi deyimiyle- "yeni kuşaklarıngÇrÅşlerini" paylaştığını ve her tÅrlÅ kÇr inanca dÅşman olduğunu sÇyledi. Biraz kibirli,kendisini beğenmiş bir adam ve sÇzlerini dinlesinler istiyor, bu nedenle daha pek Öok şeyleranlattı, ama herhalde bu da bir kusur sayılmaz. Ben tabii pek bir şey anlamadım, ama, Dunya'nınbana aÖıkladığına gÇre, Pyotr PetroviÖ Çyle fazlaca bir Çğrenimi olmamasına karşınakıllı ve galiba da iyi bir insanmış. Kız kardeşini bilirsin Rodya: benim tanıdığımcası, ateşlibir yÅreği olmasına karşın, sebatlı, aklı başında, sabırlı, gÇnlÅyÅce bir kızdır. HiÖ kuşkusuzburada ne biri, ne ÇbÅrÅ yÇnÅnden aşk sÇz konusu değil, ama DÅnya akıllı olmasından başka,melek gibi soylu bir yaratık olduğu iÖin kocasını mutlu ermeyi kendisi iÖin bir gÇrevbilecektir. Buna karşılık kocası da herhalde onun mutlu olması iÖin Öaba gÇsterecektir. Evet,doğrusu işler biraz fazla aceleye geldi, ama bundan kuşku duymamız iÖin şimdilik Çnemlibirtakım nedenler yok ortada. Üte yandan Pyotr PetroviÖ hesabını bilir, ihtiyatlı bir adam:koca olarak kendi Çz mutluluğunun, DÅnya mutlu olduğu ÇlÖÅde artacağını kendisi degÇrecektir. Huy uyuşmazlığı, eski birtakım alışkanlıklar ve hatta bazı konularda gÇrÅş ayrılığı(kè en mutlu evliliklerde bile kaÖınılması olanaksızdır) gibi sorunlara, gelince, DuneÖka bukonuda umutlu olduğunu ve kendine gÅvendiğini, merak edilecek bir şey olmadığını,aralarındaki ilişkinin dÅrÅstlÅkle ve namusluca sÅrmesi koşuluyla pek Öok şeyekatlanabileceğim sÇyledi. Ürneğin Pyotr PetroviÖ Çnceleri bana da biraz sert gÇrÅnmÅştÅ, amabu belki de onun aÖık yÅrekli bir insan olmasından kaynaklanıyordu, evet evet kesinkes bunedenleydi sert gÇrÅnmesi bana. Yine Çrneğin ikinci ziyaretinde, Çnerisini Dunya'nın kabuletti-56ğini Çğrendikten sonra, ama daha Dunya'yı tanımadan, sÇz arasında, namuslu ama Öeyizsiz veille de yoksulluk Öekmiş bir kız almayı, dÅşÅndÅğÅnÅ, ÖÅnkÅ -onun sÇyleyişiyle- kocanınhiÖbir zaman karısının minneti altında kalmaması gerektiğini, karının kocasını velinimetsaymasının Öok daha, iyi olacağını sÇyledi. Şunu hemen eklemeliyim ki, o, bu sÇzleri benimsana yazdığımdan daha yumuşak ve daha ince bir dille sÇylemişti. Ben onun kullandığı sÇzcÅkleri unuttum, yalnızca ana dÅşÅncesi aklımda kaldı. Üte yandan o, bu sÇzleri bir şeyleramaÖlayarak sÇylememişti, besbelli sÇz arasında Çylesine sÇyleyivermişti. Nitekim daha sonrabunları dÅzeltmeye ve yumuşatmaya Öalıştı, ama bana yine de bunlar biraz sert gÇrÅndÅ.Sonra bu dÅşÅncemi Dunya'ya sÇylediğimde kızcağız biraz da canı sıkılarak, "SÇz, eylemdemek değildir", dedi ve hiÖ kuşkusuz dediği Öok doğruydu. Karar vermezden Çnce DÅnyabÅtÅn gece gÇzÅnÅ kırpmadı ve benim uyumuş olduğumu sanarak yatağından kalkıp sabahakadar odanın iÖinde bir aşağı bir yukarı dolaştı durdu. Sonunda tasvir ÇnÅnde diz ÖÇkÅpcoşkuyla, uzun uzun dua etti; sabahleyin de bana evlenmeye karar verdiğini sÇyledi.Pyotr PetroviÖ'in hemen Petersburg'a gideceğinden yukarıda sÇz etmiştim. Ünemli işlerivarmış orada, bir avukatlık bÅrosu aÖmak istiyormuş. Uzunca bir zamandır Öeşitli davatakipleriyle uğraşıyormuş zaten, bugÅnlerde de Çnemli bir dava kazanmış. Petersburg'a daYargıtay'da Çnemli bir işi olduğu iÖin gidiyormuş. BÇylece Sevgili Rodya'm, onun orada sanaÖok yararı olabilir, her konuda yardım edebilir sana; hatta biz DÅnya ile senin gelecektekimesleğine bugÅnden başlayabileceğini, geleceğinin şimdiden gÅvence altına alınmışsayılabileceğini kabul ediyoruz. Ah, bir gerÖekleşebilse bu! Tanrının bize doğrudan doğruyagÇsterdiği bir lÅtuf olarak nitelendirilebilecek -ancak bÇyle nitelendirilebilecek- bir yararlı işolurdu bu. Dunya'cığım da tÅm dÅşleri bununla ilgili. Hatta bu konuda tehlikeyi gÇze alıpPyotr PetroviÖ'e bir iki kelime bir şeyler Öıtlatma cesaretini bile gÇsterdik. Sıkıntılı bir yanıtverdi: Nasıl olsa bir kétip tutması gerektiğine gÇre, yabancı birindense akrabaya paravermenin elbette daha doğru olacağını, ancak akrabanın da işe karşı yetenekli ol-57ması gerektiğini (daha neler! Yok bir de sen yetenekli olmayacaktın!), bunun yanı sıraÅniversitedeki derslerinin yazıhanede Öalışmana zaman bırakacağından kuşkulu olduğunusÇyledi. Bu seferlik is bu kadarla kapandı, ama Dunyacığımın aklı fikri hep bu iste. BirkaÖgÅndÅr sanki bir humma nÇbeti iÖinde, neler tasarlıyor, neler kuruyor... Pyotr PetroviÖ'in Çnceyardımcısı, sonra ortağı oluyormuşsun, zaten hukuk fakÅltesinde okuyormus-sun!.. Ben de,Rodyacığım, bu planların tÅmÅnÅ gerÖekleşebilir şeyler olarak gÇrdÅğÅm iÖin Dunya'yla aynıfikirdeyim ve onun umutlarını paylaşıyorum; ve Pyotr PetroviÖ'in şu anki Öekingenliğinerağmen (bu tÅmÅyle anlaşılabilir bir şey, ÖÅnkÅ seni henÅz tanımıyor). DÅnya, gelecektekikocası Åzerinde olumlu etkiler yapacağından ve tasarılarının gerÖekleşeceğinden emin. Tabiibiz geleceğe ilişkin dÅşlerimizi, hele onun ortağı olabileceğini ağzımızdan kaÖırmaktansakındık. Pyotr PetroviÖ olumlu bir insan: BÅtÅn bunlar ona yalnızca bir dÅş gibigelebileceğinden, başlangıÖta soğuk karşılayabilirdi sÇzlerimizi. Yine aynı nedenle, ne ben, nede DÅnya, Åniversitede okurken sana para gÇndermemize yardım edeceğine olan kesin.inancımızdan da tek kelimeyle olsun sÇz etmedik; sÇz etmedik, ÖÅnkÅ, bu, birincisi, zamanlakendiliğinden olabilecek bir iştir ve herhalde kendisi gereksiz hiÖbir sÇze yer bırakmadanbunu kendiliğinden Çnerecektir (yok bir de bÇyle bir konuda Dunya'yı kıracaktı!), Çte yandan,sen, yazıhane işlerinde onun sağ kolu haline gelebilir ve bu yardımı bir hayır olarak değil,hakettiğin bir aylık olarak alabilirsin. DuneÖka işleri bÇyle yoluna koymak istiyor, onunlaaynı gÇrÅşteyim. Ona tasarımızdan sÇz etmeyişimizin ikinci nedeni de, benim, onunla yakındayer alacak gÇrÅşmenizde eşit koşullar altında bulunmanı Çzellikle istememdir. DÅnyaheyecanla senden sÇz ettiğinde, Pyotr PetroviÖ, bir insan hakkında yargıda bulunabilmek iÖinonu yakından tanımak gerektiğini, sana ilişkin bir fikir edinmeyi de, seninle tanıştıktansonraya bıraktığını sÇyledi. Biliyor musun canım Rodya'cığım, bir de ne var; bazı nedenlerle(ama Pyotr PetroviÖ'le hiÖbir ilgisi bulunmayan, tÅmÅyle kişisel, Çzel, hatta yaşlılıkhuysuzluğu diyebileceğimiz nedenlerle) onlar evlendikten sonra da, simdi olduğu gibi ayrıoturmam daha iyi olur gibime geliyor. Aslında onun beni kendiliğinden davet edecek vekızımdan ayrı oturmamamı Çnerecek kadar kibar ve soylu davranacağından eminim. Eğerbunu şimdiye kadar sÇylememisse, bu sÇylenmeden de bÇyle olacağı kabul edildiği iÖindir.Ama ben kabul etmeyeceğim. Damatların kaynanalarını pek de Çyle bağırlarına basmadıklarına hayatta pek Öok kez tanık oldum. Üte yandan ben de, yalnızca hiÖ kimseyeyÅk olmak istemediğimden değil, ama yiyecek bir lokma ekmeğim ve seninle DÅnya gibiÖocuklarım olduğu sÅrece kendimi tÅmÅyle ÇzgÅr duymak isterim. Eğer olanak bulabilirsem,ikinize yakın bir yere yerleşeceğim, ÖÅnkÅ Rodya, aziz dostum, şimdi mektubun sonunabıraktığım en iyi habere geliyorum. àÖ yıla varan bir ayrılıktan sonra, Öok yakında birarayagelecek, birbirimize kavuşacağız! Dunya'yla benim Petersburg'a gitmemiz kesinlik kazandı.Tam olarak ne zaman, bilmiyorum, ama yine de Öok, hem de Öok yakında, hatta belki de birhaftaya kadar... Her şey Pyotr PetroviÖ'e bağlı, Petersburg'da durumu kolaÖan ettikten sonrasonucu bize bildirecek. Bazı nedenlerle evlenme tÇreninin bir an Çnce yapılmasını istiyor,hatta eğer ola-naklıysa hemen bu ay iÖinde, olmazsa hemen yortudan* sonra olsun istiyor. Ah,seni ne bÅyÅk bir mutlulukla bağrıma basacağım! DÅnya da tÅmden seni gÇrme sevinci,heyecanı iÖinde. Hatta bir keresinde şaka olarak, yalnızca bu nedenle bile Pyotr PetroviÖ'leevlenmeye değer olduğunu sÇyledi. Melek yavrum benim! Kendisi 'bu kez benim mektubumabir şey eklemiyor, yalnız şunu yazmamı istedi benden: Seninle konuşacağı o kadar Öok şeyvarmış, o kadar Öok şey varmış ki, birkaÖ satırla bir şey sÇyleyemeyeceği iÖin eline kalem bilealmak istemiyormuş, bos yere sinirlenmekten başka bir işe yaramazmış bu. Sana sımsıkısarıldığını ve binlerce ÇpÅcÅk gÇnderdiğini sÇylÅyor. äok yakında bir araya gelecekolmamıza rağmen, ben yine de sana elimden gelebildiğince Öok para gÇndereceğim.DuneÖka'nınSÇzÅ edilen yortu, 15 Ağustos'ta tarladan buğdayların kaldırılması nedeniyle kutlanan bir tÅrhasat bayramıdır. Bayramdan Çnce iki hafta oruÖ tutulurdu. (äev.)59Pyotr PetroviÖ'le evleneceği duyulalı beri, benim de kredini birdenbire yÅkseldi. Bu nedenleAfanasiy İvanoviÖ'in emekli aylığıma karşılık, hatta yetmiş beş rubleye kadar krediaÖacağından eminim; bÇylece de sana yirmi beş, hatta belki de otuz ruble gÇnderebileceğim.Daha fazla gÇndermek isterdim, ancak yol giderlerimiz beni korkutuyor. GerÖi Pyotr PetroviÖsağolsun, başkente kadar 'yol giderlerimizin bir bÇlÅmÅnÅ Åzerine aldı, tanıdıkları mı nevarmış, onlar aracılığıyla yÅkÅmÅzÅ ve bÅyÅk sandığı gÇndermeyi .o Åstlendi, ama yine dePetersburg'a gidişimizi hesaba katmamız gerek, Çzellikle de orada ilk gÅnlerde parasız kalmakgibi bir duruma dÅşmemeliyiz. DuneÖka'yla her şeyi inceden inceye hesapladık, yol iÖin pekbir şey gitmeyecek. Buradan istasyona kadar olan yol topu topu doksan verst ve biz herihtimale karşı tanıdığımız bir kÇylÅ arabacıyla anlaştık. Trende de pekélé ÅÖÅncÅ mevkidegelebiliriz. BÇylece de sana yirmi beş değil, herhalde otuz ruble gÇnderebileceğim. Eh, artıkyeter! Arkalı ÇnlÅ iki yaprak doldurdum ve artık yazacak yerim kalma'dı. İşte sana koca birhikéye, bizim hikéyemiz! Meğer ne Öok olay birikmiş yazacak! Yakında gÇrÅşme dileğiyle,sevgili Rodya'm, sımsıkı kucaklar, anne dualarımı iletirim. Kız kardeşini, Dunya'yı sev,Rodya! Onun seni sevdiği kadar sev ve bil ki onun sana karşı sevgisi sınırsızdır; seni sonsuzbir sevgiyle kendinden bile Öok seven bir kızkardeşin var! O bir melek! Sense, Rodya, bizimher şeyimiz, tÅm umudumuzsun! Tek ki sen mutlu ol, biz de oluruz! Eskiden olduğu gibi duaediyor, Tanrının yaratıcılığına ve bağışlayıcılığına inanıyor musun Rodya? Dinsizlikmodasının senin ruhunda da yer etmiş olmasından korkuyorum. Eğer bÇyleyse senin iÖin deben dua ederim. äocukluğunda baban da daha sağken, nasıl dizlerime oturup dualarmırıldandığını ve o zamanlar nasıl mutlu .olduğumuzu unutma canım! HoşÖakal, ya da dahadoğrusu, gÇrÅşmemize kadarl Sımsıkı kucaklar, binlerce kez Çperim.ÜlÅnceye kadar senin Pul lıeriya Raskolnikova "60Mektubu okumaya başladığından beri Raskolnikov'un yÅzÅ gÇzyaşlarıyla ıslaktı; mektububitirdiğindeyse, yÅzÅ sararmış, kasılmış, Öarpılmıştı; dudakları acı, Çfkeli bir gÅlÅmsemeylekıvrılmıstı. Başım kirli, kullanılmaktan incelmiş yastığına koyup dÅşÅnmeye başladı, uzunuzun dÅşÅndÅ. YÅreği hızla Öarpıyor, dÅşÅnceler kafasında hızla uÖuşuyordu. Sonunda bir dolabı ya da sandığı andıran bu sarı odada boğulacak gibi oldu; gÇzleri ve beyni genişlikarıyordu, şapkasını kaptığı gibi dışarı fırladı; merdivenlerde birilerine rastlamaktan daÖekinmiyordu bu kez, unutup gitmişti bu konuyu. "V" bulvarı boyunca Vasilyev adasınadoğru bir yol tutturdu. Sanki acele bir işi varmış gibi Öevresini ayrımsamadan hızla yÅrÅyor,her zaman olduğu gibi de kendi kendine mırıldanıyor, gelip geÖenleri şaşırtacak kadar yÅkseksesle konuşuyordu. GÇrenlerin Öoğu sarhoş sanıyordu kendisini.  

dostoyevski suç ve cezaHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin