SUN'MAO

Yeteneğin Farkına Varmak Bölüm 2

Yaşanan tuhaf olaydan neredeyse 1 ay geçmesine ramen Alfur birdaha o günki gibi bir olay yaşamadı.Asasını ne kadar incelese de herhangi bir büyüye ait işleme ya da o günkinin zerresi kadar bir parlaklık göremedi."Anlamıyorum...efsanelere konu olabilecek bir güzellikle parlıyordun,ne oldu da sönüverdin."dedi ve hayal kırıklığına uğradı.

Yapılacak hiçbirşey kalmamıştı Alfur için,asayı sıkıca kavradı ve gökyüzüne doğru sinirli bir şekilde savurmaya başladı ve en sonunda durdu.Elindeki asaya bakıp somurttu ve onun artık işe yaramayacağını düşündü ve asayı mangala fırlattı fakat asanın yeniden parladığını görünce hemen eline aldı ve yeniden bayıldı.Uyandığında heryer karanlıktı ve gördüğü tek şey boşluktu,ani bir sesle irkildi;"Sana onu ateşte yak diye göndermedim...".Alfur zihninin derinlerinden gelen ürkütücü ses karşısında afalladı."S-se-nde kimsin bu asayı sen mi gönderdin,neler oluyor...". Alfurun sözleri ona doğru ilerleyen ve canlı gibi gözüken bir ışık tarafından kesildi ve yeniden bayıldı.

Uyandıgında ter içindeydi ve asası hemen baş ucundaydı.Kollarında acı hissediyordu,kollarına baktığında gördüğü şey Alfur'un şaşırmasına ve afallamasına sebep olmuştu,koluna rüzgar motifi işlenmişti ve aynı motif asanın üstünde de vardı.

Alfur asanın güçle dolu olduğuna inanarak hemen yakınındaki lugnoh ağaçlarına doğru savurdu ve gördüğü görüntü karşısında afalladı,kırılmaz denilen ağaçlar kökünden sökülmüş ve paramparça olmuştu.Neyseki lugnoh ağacı,tohumu toprağa dokunduktan sonra dakikalar içinde filizlenen bir ağac türüydü.Alfur o anda gücünün farkına varmıştı.

O anda aklına büyükbabasının abartılı hikâyelerinde bahsettiği evin bodrum katının rüzgarla açılan kapısı gelmişti.Alfur daha önce hiç o kapıyı açmayı denememiş ya da açam birini görmemişti,nedense bu zamana kadar da merak etmemişti.Hızlıca bodrum katına indi,kapının önünde durdu ve orda yazan sözcükleri okudu.Kapı aniden parlamaya ve kilitler tek tek açılmaya başladı.

Kapı tamamen açılınca Alfur daha önce hiç görmediği bir güzellikle karşılaştı;Yeşil Guba ağaçları,zümrüt dereler,göz alıcı bitkiler ve daha birçok şeyle adeta bir cennetin üzerinde yaşıyordu.Büyükbabasının anlattıklarından daha güzel olan bu yeri daha önce fark etmemesinin nedeni ise kapı sadece rüzgar tekniğiyle açıldığında buraya çıkıyor olmasıydı.

Hemen dere kenarındaki zümrüt parşömenleri eline alıp okumaya başladı,üzerinde çeşitli teknikler,ilaç tarifleri,kutsal bölgeler,tapınak haritaları,kutsal yaratıklar hakkında bilgiler,farklı elementler ve her elementin kutsal silahları hakkında bilgiler yer alıyordu.Alfur başka elementler olduğunu ve bazı tapınakların ve akademilerin hâlâ var olduğunu öğrendiğinde yola koyulma kararı aldı.