son mutluluk

18 3 0
                                    

Eğer bilselerdi bu kahkahaları son kahkahaları olduğunu ikisi de gülmezdi.

+ melis seni çok seviyorum

-bende seni bir tanem bende seni çok seviyorum . dedi ve annemlerin yanına yetişmek için önden gitmeye başladı

- meliss . diye bağırdım korku dolu sesle bana döndüğü an araba çoktan biricik karımı ,göz bebeğimi çarpmıştı

-melisss melis aç gözlerini güzelim sakın uyuma tamamı sakın diyor diğer yandan da ambulansı araması için kardeşime bağırıyordum

ambulans gelmişti ve biz şuan ameliyathanenin önünde Melis' i bekliyorduk . sonunda doktor çıkınca

- neyi var eşimin . diye sordum korku dolu sesimle

*eşiniz ameliyatı çok zor geçti . şuan bir şey diyemiyorum her şeyi önümüzdeki yirmi dört saat belirleyecek

+anladım deyip önünden çekildim doktorun . evet anlamıştım anlamak istemesem de anlamıştım . melisin beni bırakıp gitme ihtimalini anlamıştım

çıkışa doğru gidince rüya annenin sesini duyup ona döndüm geldi . sarıldı ' üzülme ve sakın yorulup pes etme bilirsin melis güçlüdür bunu da atlatır ... uyanır tamamı ' dedi

hiç bir şey demedim diyemedim . size inanıyorum desem yalan olurdu . inanmıyorum desem bi annenin umutlarını öldürmüş olurdum . sustum sustu . acı dolu baktım içimdeki acıyı anlasın herkeze anlatsın diye melis ayağa kalkana kadar kimse bana bir şey demesin diye . sagdece baktım sonra ise dönüp arkamı çıktım .

şuan melis le ilk karşılaştığımız tepedeydim burada şuan sağdece ben , deniz , ve rüzgar vardı . buraya genelikle melisle gelirdim . sagdece korkunca buraya tek başıma gelirdim . ve şuan ölesiye korkuyordum melisi kaybetmekten . ben melisi tanıdıktan sonra onsuz bi gün bile düşünmemiştim . melisiz bi ömür ise asla yaşıyamazdım .

telefonumun çalması ile düşüncelerimden ayrıldım arayan annemdi telefonu kapatıp arabama yöneldim arabaya bindikten bir saat sonra hastaneye gelmiştim .

ilk önce gidip camın arkasından melisi gördüm sonra doktorun yanına gidip melisin yanına ğirebilirmiyim diye sorum evet deyince hemşirenin verdigi elbiseyi giyinip melisin yanın gidip baş ucundaki sandalyeye oturdum .

durumu içler acısıydı her tarafı mosmordu . ve yoğun bakım çok soğuktu kendimi tutamayıp konuşmaya başladım

-üşüyormusun bir tanem.. cevap yoktu. derin derin nefesler alıp veriyorudum onu böyle görmek nefes almamamı sağlıyordu .

sesimin ne kadar düzgün çıktığını bilmiyorum ama titremişti.

-meliss ..dedim yine cevap vermedi o çok sevdiğim sesini duyurmadı bana

- yakışmıyor be güzelim sana böyle tembel gibi yatmak .hem ben dayanamıyorum senin o yeşil gözlerini görmemeye .. derin bir nefes daha alıp devam etim

-ömrüm gitme be benden kal beni bırakıp gitme . bilirsin ben dayanamam . bak herkez senin uynamanı bekliyor dışr- sözümü tamamlamadan makinalardan sesler gelmeye başladı..

-doktor doktorrr. diye bagırdım hemen doktorlar ve hemşireler gelip beni dışarı çıkartılar doktorlar hızlı hızlı yoğun bakıma girip çıkıyorlardı.

kaç saattir doktorların çıkmasını bekliyorum bilmiyorum ama bir geceyi bekliyerek geçirdiğimden emindim

*bugra bey doktorun adımı seslenmesiyle ona döndüm ve

- efendim .dedim

* buyurun odamda konuşalım size melis hanım hakkında bilgi vermem lazım dedi

- tabii deyip doktorun arkasından bende odasına girdim

- durumu nasıl melisin cihan bey

* bakın buğra bey size açık konuşacağım eşiniz kafa travması geçirdiği için bitkisel hayata girdi . ne zaman uyanır yada uyanırmı bilemiyorum ama lakin uyanması zor zaten şuan da da cihazlara baglı nefes alıyor

2 gün sonra ;

doktorun dediklerinin üzerinden iki gün geçti . duyduklarım hayla kulağımda çınlıyor . inanmak istemiyorum bana melisin beyin ölümünün gerçekleştigini söylüyorlar bir daha uyanmaz diyorlar . ama melisin yüzndeki yaralar ileşti normal uyur gibi yatıyor karşımda ve sonra onlara inanmamam  gertigine inandırıyor beni doktorlarla konuşup melisin uyanana kadar yaşam ünitesine baglı kalmasını istedim buna ailem ne kadar karşı çıksa da kendi bildigimi okudum

bekliyecektim asla pes etmiyecektim . melis uyanacaktı biz yine eskisi gibi mutlu mesut yaşayacaktık ben melisis yaşamıyacaktım ömür boyu

4 yıl sonra ;

günler geçmişti kazadan sonra hatta aylar ve yıllar . ama melis hayla uyanamamıştı tam dört yıl olmuştu . ben yalnızlıga melis ise karanlığa alışalı tam dört yıl olmuştu .normal hayatıma dönmüştüm ama artık eskisi gibi gülüp eglenmiyordum . sagdece işimle ilgileniyorum. melis bitkisel hayat girerken sanki duygularımı alıp girmişti

neredeyse her gün akşam hastaneye gidip melisi görüyordum . bu gün benim melisis gecirdigim dördüncü dogum günümdü tam dört yılldır evde daha dogrusu hayatımda bir sesizlık vardı . oysa ben sesizligi sevmezdim melis ise karanlıgı ama kazdan sonra o karanlıgı bırakıp aydınlıga çıkmadı ... düşüncelerimden telefonumun sesiyle ayrıldım . arayan cihan beydi melisin doktoru . bi heyecanla açtım telefonu belki melis hanım uyandı der diye

- efendim cihan bey

* buğra bey hastaneye gelseniz iyi olur

- cihan bey birşey mi oldu

*buğra bey melis hanım deyip durdu

- sakın sakın bana melisin öldüğünü söyleme diye kükredim adeta telefon da

* başınız sağ olsun buğra bey hastaneye gelip cenaze işlemlerini haletmeniz lazım ben sizi bekliyorum

hiç bir şey demeden telefonu kapatığım gibi hastaneye gittim . ağlıyordum sanki canımdan can koparıyorlardı . hemen cihan beyin yanına gittim ve melisi görmek istediğimi söyledim beni morga götürdü.

burası buz gibiydi melis önümde yatıyordu . yüzü kireç gibiydi elimi yüzüne vurdum buz gibiydi .

- sana gitme beni bırakma demiştim dimi diye bağırdım ses tonumu düşüremiyordum - ben sana sensiz yaşıyamam demedi mi hee niye gittin. beni niye bıraktın be kadın ben dört yıldır varlığını bilip yokluğunla yaşarken şimdi hiç olmamana nasıl dayanayım . gözlerindeki yeşiligi unutmaktan korkarken yüzünü , kokunu nasıl aklımda tutayım he . ben sensiz nasıl nefes alayım . söylesene ben sana o karanlığa alışma aydınlığa gel demedi mi . sen hani korkardın karanlıktan ben sen karanlıktan korkuyorsun diye lambayı kapatmazken sen beni hiç sevmediğim yalnızlığa niye bıraktın ...

KARANLIĞIN YALNIZLIGIHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin