Soğuk bir kış gününde köydeki terk edilmiş evin duvarına bir çocuk yaslandi. Duvar buz gibi soğuktu sanki soğuktan donmak üzere olan vücudu birkaç kat daha soğumustu. Ama çocuk sanki hiçbir şey olmamış gibi durmaya devam etti.
Soğuktan donarak ölmek istiyordu. Ateşin yakaladığı vücudunu belki doldurarak öldürebilirdi. Evet vücudu ateşte yagmiyor du anlaşılan soğukta işlemiyordu. Kendisini bıçakla öldürmek istemiş ama bunu yapacak kadar cesaretli olmamıştı. Kendisi geliştirici sayısı en az olan kutup bölgesine yakın bir Ormandaki soğuk ve tehlikeli bir köyde yaşıyordu. Bu bölgenin insanları sürekli bir canavar tehtidiyle karşı karşıyaydi. Bu bolge her nekadar tehlikeli olsada tek geçimleri Ormandan ve ağır is yapmaktan ibaretti. O burada doğmuştu. Fakat ne annesini nede babasını taniyordu. Hatta koyde anne babasini tanıyanlar bile yoktu. Kendisini yaşlı bir adam büyümütmustu. Oda üç gün önce ev yanarken ölmüştü. Küçük kalbi okadar yanlız hissediyordu ki ölüp kurtulmak istiyordu. Ayağı kalktı yavaşça sanki oluymuscesine ormana doğru yürümeye başladı. Yürürken arada sırada tökezliyor ve bazen hiçkira hiçkira ağlama başlıyordu. Koca koyde ev yardımında bile ona dönüp te bakan bile yoktu. Dedesinin evini hemen karla kapatmış altındaki cesedi bile cikarmamislardi. Ormana geldiğinde üzerinde kragi oluşmaya başlamıştı. Üzerinde olan şu buharı yerini yavaş yavaş kragi ya bakmış buda onu üzerine beyaz elbise giymiş gibi gösteriyordu. Saçları kragi yüzünden döndü ve zaten ortalamanın üzerinde olan yüzünü daha bir çekici hale getirmişti bu onu nekadar çekici yapsana onu gören bir insan donmak üzere olan bir çocuk diye tanımlardi. Üzerindeki iki parça elbise buz tuttugundan katilasmis ve yürürken rahatsız etmeye başlamıştı ormana girdiği yarışması olmuştu ve oduncularin güvenli bölge adını verdiği bölgenin sınırına gelmişti ama buna aldırmadan ormanın kalbine doğru yürümeye başladı ormanın kalbinde koyun en güçlü korumalarınin bile girmeye cesaret edemeyeceği canavarların bölgeleri vardı çocuk belki karşısına biri çıkar ve onu öldürür diye umuyordu ama ağlatan okadar yorgun dusmustuki yürüyüşü daha yavaş ve istikrarsızlık hale gelmişti. O sırada tam karşısındaki gölgeyi farketti golgenin sahibine bakınca on altı yaşlarında bir kız vardı karşısında mor ve kalın bir elbisenin üstüne kürk giymisti aklına ilk başta güzel kelimesi sonrada ilizyon canavarı geldi ilizyon canavarı kaynak enerjisini kullanarak şekil değiştirebilen bir kaynak canavarıydi kendisini görüp görebileceği niz en güzel kıza yada erkeğe dönüştürebildigini dedesinin duymuştum ama daha önce hiç köyden çıkmadığı için böyle bir canavarı görme şansı bile olmamıştı zaten sekiz yaşındaki bir çocuk neden ormana girsin ki kıza tekrar baktı yüzü okadar güzeldi ki yüzüne baktığında kalbinin istemsiz olarak daha hızlı çarptığı ni hissediyordu ama bu aşk değil hayranlıkla dolayiydi bu durum onun bayılma noktasına daha çok yaklaşmasına sebep oldu kıza doğru birkaç adım daha attı ve bacakları artık onu taşıyamaz hale geldiğinde yere yığıldı bayıltarak önce son hissettiği narin ve ipek gibi bir elin ona dokunmasiydi
Bu benim ilk kitaplarımdan biri lütfen hatalarını söyleyin
Ayrıca karakterlerin adlarına karar veremedim fikri olan varsa yorumlara yada bu cümleye yorum yaparsa sevinirim Begendiyseniz yorum atmayı unutmayın kitabı bazı yerler önerirsiniz sevinirim ki biliyorsunuz reklam yapması zorAyrıca bölümler genellikle 500 ile 2000 kelime arası gelir bazı durumlar haricinde haftada en az 3 kez bölüm atmaya çalışırım bu bölüm 4 25 civarı idi hepinize iyi geceler
ŞİMDİ OKUDUĞUN
SAVAŞÇI
Viễn tưởngÖlümsüzlük yolunda haklı veya haksız yoktur Hikaye Argenta ve elementa tarzı bir kitap