Merhaba , uzuncana bir süre sonunda gelebildim. Nasılsınız? Neyse çok uzatmayayım verdiğim araya göre kısa bir bölüm oldu. Ama hemen ardından diğer bölümden güzel bir kesit paylaşacağım. En kısa zamandada diğer bölüm. :) Umarım beğenirsiniz.
Milena'dan
"Cenk, hadii çıkalım artık ya geç kalacağız." - Bugün yiğenimin doğum günü var ve hepimiz davetliyiz. Cenk'le evden çıktık ve ufaklığa hediye almak için bir Alış Veriş Merkezine girdik. Cenk oyuncak ama büyük bir araba aldı. Ben ne alacağım diye düşünürken Cenk elinde bir kuru boya kutusu ve resim defteri ile yanıma geldi. Evet , evet galiba bunları alabilirim resim yapmayıda seviyor. Tekrar arabaya binip abimlere sürdük. Tabii bu doğum gününün bize döneceğini biliyordum. Ama yinede gidiyordum.
~ ~ ~
Kısa bir yolculuktan sonra abimlere gelmiştik. Arabadan inip üzerimi düzelttim ve kapıyı çaldık. Sercan kapıyı açtığında beni görmeden Cenk'in kucağına atlamıştı. Içeriye girdiğimizde herkes buradaydı. Pardon babam harici herkes. Dilek beni görünce yanıma geldi. Beni gören birinin olması ne güzel. Biraz konuştuktan sonra mum üfleme ve hediye verme fastlı başlamıştı. Hayır anlamıyorum iki yaşındaki çocuğa neden doğum günü partisi yapılır ki? Geldiğimden beri el öpmekten dudaklarım ağırdı! Sıra bize geldiğinde Cenk benden önce davranmış ve aldığı arabayı Sercan'a vermişti. Sercan arabanın heyecanıyla benim hediyemi beklememiş ve onunla oynamaya başlamıştı. Bende hediyeyi yengeme verdim. Yavaş yavaş dağılmaya başlamışlardı kapıyı kapatacağım sırada babamın kapıyı tutmasıyla geri açtım. Içeriye girip kalanlarla selamlaştıktan sonra Sercan kucağına aldı ve sevmeye başladı. Içtiği üzerindeki kokudan belliydi. Git gide nefret ettiriyor kendinden! Konunun bize gelmesini beklerken gelmişti işte. Annem dönüp- "Eee, çocuklar siz ne zaman bize bir torun vermeyi düşünüyorsunuz?"- Diye sorması beni kudurturken Cenk rahat rahat oturuyordu hâlâ. Ben cevap vereceğim sırada Cenk atladı.- "Ben istiyorum ama kızın istemiyor Anne."- Lanet olsun sana Cenkk!- "Aaa, o ne demek kızım neden istemiyorsun. Bir çocuğunuz olsa fena mı olur? Ailemize yeni bir üye katılır işte. Bence düşünün artık. Dördüncü yıla gireceksiniz evliliğinizde."-Evet gerçekten dört yıl olacak bir kaç ay sonra.- "Olur anne, düşünürüm." "Bence düşünme direk yap."-Yengeciğimm napıyorsun sen acep?- "Yengee."-Imali imali 'yenge dediğimde anladı ve ağzında sankı fermuar varmış gibi yapıp 'sustum' dedi. Daha fazla dayanamamış ve kalkmıştık.-
~ ~ ~
-Madinalara geldiğimizde saat 22.30'du ve sadece Emir ile Madina vardı. Zehra'yı sorduğumuzda Serkanla şu her zamanki okul piknik organizasyonu için konuşmaya bir yerlere gitmişler. Dilek'te abimlerden sonra Ömer ve Zeynep'lere gitmiş. Zeynep ve Ömer yurtdışındaki işlerini halledip dönmüşlerdi. Madina hem bizimle sohbet ediyor hemde bize kahve yapıyordu. Hamarat kardeşim benim. Emir ve Cenk ise yarınki Serkan, Emir ,Cenk , Ömer ve abim ile yapacakları maç hakkında konuşuyorlardı. Madina gelip; "Emir sana kim izin veriyor? Gidemezsin!" -Demesi Emir'i çıldırtmıştı.- "Izin mi istedim lan ben?!" "Daha istemedin ama isteyeceksin." -Madina rahat rahat, konuşurken Emir, hiçte rahat değildi.- "Dostum sevgilinden izin mi istiyorsun?" -Cenk'te üstüne gidince tam oldu yani.- "Tabiiki de hayır ben ve izin. Delirdiniz galiba!" "Hayır delirmedim Emir sen istemezsen bundan sonra bende istemem!" "Sanki istiyorsun!" -Deyip alaycı bir kahkaha atmıştı Emir.- "Istememe fırsat mı kalıyor ki? Her şeyde yanımdasın." "Ha, yanında olmasam isteyeceksin öyle mi?" "Evet, öyle herşeyde varsın izin istememe gerek kalmıyor." -Emir trip atınca buna hiç biriniz anlam verememiş Cenk sorduğunda ise 'Benden sıkılmış kardeşim görmüyor musunuz?' Demişti. Hayır, iki dakika için insan trip atmaz ki. Madina Emir'in gönlünü aldığında ise eski Emir olmuş sululuk yapmaya devam etmişti. Emir'de konuyu bizim çocuk yapma işine getirdiğinde tekrar sinirlenmiştim. Hayır insan sizene de diyemiyor en yakınlarım sonuçta. Emir'e 'Kes Sesini' bakışları attığımda dahada abartmış ve kendi olsa şimdiye kadar 5. Çocuğunu kucağına aldığını iddia etmişti. "Olum ben olsam şimdiye kadar 5. Çocuğum kucağımda olurdu. Sen işini bilmiyorsun." "Öğret o zaman dostum." "Ehh, pes artık bunuda mı ben öğreteceğim terbiyesiz!!" "Bekli bilmiyordur."- Sesin geldiği yöne baktığımızda Dilek ve Serkan aynı anda söylemişti. Ve tabii Dilek Zehra ve Serkan gelmişlerdi.- "Hııh kim o mu? Güldürme beni senden benden iyi biliyor.!" "Senden?" -Kelimeleri cımbızla çekip alan arkadaşım, Madina'yı tebrik ediyor ve ayakta alkışlıyorum.- "Yani lafın gelişi güzelim." "Kıvırma kıvırma Canomdan önce ne cevizler kırıyordun sen. Bilmiyoruz sankim." -Dilek ve Zehra, yangına körükle gidiyordu. "Ne demişler Emir bugün yediğin hurmalar..." -Zehra'nın bu sözü tamamlamasına izin vermedim ve araya girip; "Yeter ulan sizene bizim özel hayatımızdan? Biz istesek yaparız zaten çocuğumuzu!" "Kuzum, madem yapacaksın o zaman neden istemiyorsun ,Mal mısın lan sen? -Dilek bana karşılık böyle deyince harbi mal gibi kalmıştım.- "Gençiz daha kızım şimdiden ne çocuğu hem ben bu hafta işe başlıyorum hamilelik doğum felan hiiiç işim olmaz!" "Asena bile böyle kıvıramıyor ulan!" -Dilek yememiş ve diğerlerininde yemesini engellemişti.- "Kes sesini Dilek!" "Tamam da kızma." -Bir anda şive değiştiriyor. Sonra kızma diyor hayır ciddi ciddi şu çocuk olayı başıma bela oldu. Cenk'e güvenmiyorum ben , kimse anlamıyor ama. Güvensem yapardım herhalde.-
~ ~ ~
Dilek'ten"Hayır, affetmeyeceğim onu!" -Dedi sert sesiyle. Dayanamadım ve konuşmaya başladım.- "Yapma cano! Ne bok yedi bilmiyorum ama önce bir dinle." -Zehra ve Miliy susmuş sadece beni onaylayan bakışlar atıyorlardı.- "Etmeyeceğim!" "Yapma Cano! Eğer şu anda bana sevdiğin adamla sana bir şans daha veriyoruz. Al yaşa ne yapmak istiyorsan yap deseler. Bir dakika beklemem koşa , koşa giderim. Beni tekrardan böyle üzeceğini, yıkacağını, mahfedeceğini bilsem bile giderim!" -Biraz ikna olmuşa benziyordu. Ama şu anda amacım onu ikna etmek değildi. Her neyse.- "Ne olursa, olsun affedermiydin?" "Ederdim. Saniye düşünmezdim. Kaybettiğinde ne yapacağını bilemez hale geliyorsun. Gidiyor o. Emir'i bir daha göremeyeceğini düşün. Elini tutamayacağını kokusunu koklayamayacağını. Sesini duyamayacağını. Onunla gülüp, eğlenemeyeceğini düşün! Hayat kısa bir şeyleri ertelemek yada es geçmek için fazla kısa be canom.." "O zaman ilk önce gidip o kızın kim olduğunu soracağım. Sonrada biraz Emir'le vakit geçiririm." -Dediğinde. Ağlaması durmuş , kendine gelmeye çalışıyordu. Madina, çıktığında kızlar bana mal mal bakıyorlardı. "Ne bakıyonuz olum. Biraz acıtasyon yapalım dedik." -Sırıtarak onlara baktığımda benim bu ani ruh değişiklime anlam verememiş bana baktıktan sonra birbirlerine 'bundan adam olmaz' bakışı atmışlardı.-"Hadi bir yerlere gidelim içim sıkıldı yemin ediyorum." -Her ne kadar bunu istemesemde bu gergin ortamı bozmak istiyordum.- "Bizimkilerin yanına gidelim. Her zamanki cafedelermiş." -Dedi Miliy. Üzerimi değiştirdim ve kızlarla yola çıktık.
~ ~ ~
Cafeye geleli tam bir saat olmuş mal , mal gelen giden yakışıklıları kesiyorduk. Zehra'yla tabii onlarda bize bakmayı ihmak etmiyorlardı. Serkan ve Cenk eniştoş bu duruma ne kadar sinir olsada belli etmemeye çalışıyorlardı. Miliy kahvesini yudumlarken Zehra sessizliği bozmuştu.- "Bu hafta sonu okul pikniği var hepiniz geliyorsunuz!" -Dedi heyecanla ellerini birbirine çarparken. Serkan Zehra'nın bu hareketine gülmüştü. Cenk ve Miliy gelemeyeceklerini belirttiler. Tabii ki aklıma fesat düşünceler gelmedi. Sonuçta onlar evliii!! Bizimkilerin sesini duyduğumda arkama döndüm ki ne göreyim. Bir saniye , bir saniye ciddi olamazlar değil mi?...--
Son.
Keyifli okumalar.
![](https://img.wattpad.com/cover/72548563-288-k139211.jpg)
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Sev Bence (DÜZENLEMEDE)
Teen Fictionİş dunyası savaş alanı gibi acımasızdır... İnsanlar daha fazla para mal mülk sahibi olmak için bir biriyle kıyasiye rakabete giriyorlar. Güçlü olan güçsüzü tek kalemde harcıyor. Bazen ise kendi ailelerini bile daha fazla para uğruna ömür boyu mutsuz...