Merhaba, arkadaşlar ben geldim dediğim gibi kesit atacağım. Ama sonra uzun bir süre bölüm yayımlamayacağım , yayımlayamayacağım. Kurguyu değiştirmeyi düşünüyorum. Bölümleri düzenleyip bazı yerleri silip tekrardan yazmayı ve hatta bölümleri silmeyi düşünüyorum. Yine çok akıllıyım kahretsin lwkske :D sizleri seviyorumm.. ❤️Cenk, dur lütfen! Tamam çocuk yapmayı kabul ettim. Ama bu kadarda çabuk değil! Sapık mısın sen. Gelme üstüme , üstüme! Bak bağıracağım şimdi. Bakışların beni korkutuyor." -Sırasıyla saydığım hiç bir kelimeyi duymuyordu. Şu anda bana sapık gibi bakıyordu. Gerçekten korkuyordum. Patlamaya hazır bir volkan. Acaba vazmı geçsen. Dedi iç sesim. Kolaysa sen vazgeç! Ben yedigün istemiştim ama. Dedi ve hunharca güldü. Iç desim bile bana piçlik yapıyorsa. Bırakayımda Cenk ... Tövbe , tövbe kötü kötü konuşturuyorsunuz beni. Duvara sıkışmış Cenk'i üzerimden itmeye çalışırken, o sanki şu anda oturmuşta film izliyor keko'mudur nedir! Elleri t-shört'ümü hızlıca üstümden sıyırdığında. Gerçekten dönüşü olmayan bir yola girmiştim.
~ ~ ~
-Tozlanmış heryer bıraktığım gibi gerçi. Düzen değişmemiş. Fotograf çerçeveleri, odam , odası. Salon baya tozlanmış. Beyaz ötülerle örtülmüş olan kırmızı küçük koltuğumu açtım ve kendimi eskisi gibi onun üstüne hızlıca bıraktım. Belimde kırılacakmış gibi bir his oluştu ama hemen geçti. Sanırım iyiyim. Nerede miyim? Sare ile üniversitede kaldığımız evdeyim. Burası bana Uras'ı hatırlattı. Buraya döndüğüm günden beri aklımda burası vardı. Bu eve gelmek ve acılarımı tazelemek. Kızlar duysa ebeme atlarlar ya hadi neyse. Koltuktan kalktım ve asılı olan çerçevelerden birini aldım.-
~Üniversite son sınıf~
Okulda yine bir boş ders yine bir ne yapacağını bilemeyen ben. Sınıftaki mallar birbirlerine salak , salak şeyler anlatıp hem gülüyor, hem de iğreniyorlardı. Onlara daha fazla katlanamayacağımı anladığım için dışarı çıkma gereksimi duydum. Evet , evet tabiiki de sigara kullanıyordum. Madina ve Zehra, ne kadar kızarsa kızsın alışmıştım artık ve bırakmak gibi bir niyetim yoktu. Rüzgârdan dolayı yanmayan çakmağıma bir kez daha küfür ettim. Tabiiki kızlar gibi Uras'ta kızıyordu. Oda kullanıyordu ama her erkek gibi 'içme şu zıkkımı! Sana zarar gelsin istemiyorum' diyordu. Ama Dilek durur mu? Içeçek tabii durmaz! Arkamdan bir çakmak sesi ve o hayran olduğum koku. "Pencereden gördüm. Yapamayınca yardım edeyim dedim."-Dedi ve hafifçe güldü. Ve aşık olduğum o muhteşem gülüş. Fazla mı şanslıyım ne? Içimden zaferle sırıtırken. Ona onaylarcasına kafamı salladım. Zaten onunla konuşunca kekemeler gibi kekeliyorum. Tabii buda onun hoşuna gidiyor. Beni delirtecek hareketler yapıyor. Sigaramdan bir kaç duman almıştım ki. Elimden aldı. Ona 'Ne yapıyorsun' bakışı aterken samimi gülüşlerinden biri ile konuşmaya başkadı. "Fazlası zarar güzelim! Yeter bu kadar." -Gıcık adam!- "Ya, ver."-Diyip elinden almaya çalıştım. Oda diretip vermeyince. Sigaranın yanan tarafı onun elini yakmıştı. Yüzünü acıyla buruşturup bana ters , ters bakarken bende okulun kantininden buz istemeye gittim. Öğrencilere vermiyorlardı pek fazla ama Uras hoca diyince hemen veriyordu imansızlar. Uras'ın yanına döndüğümde elinin acısı biraz geçmiş gibiydi. Buzu ona verdiğimde. O yine gülümsüyordu. Pek fazla gülen biri değildi. Yada onu sadece okulda gördüğüm için fazla ciddi sanıyordum. O anda bir kamera sesi duymuş ikimizde oraya döndüğümüzde Sare ve Ece'nin bizi çektiğini anlamam uzun sürmemişti. 'Piçsiniz' bakışı atarken Sare yanımıza gelip aramıza oturdu ve telefonunu Ece'ye verip kolunun birini bana birini Uras'a dolayıp.- "Fotograf çekilelim enişte. Bana hatıra kalsın." -Dedi ve gülerek güzel bir poz vermiştik.
~ ~ ~
Hüzünle gülümseyip çerçeveyi yerine bırakırken bir diğerine geçtim. Burada Sare ve Kerem vardı. Kerem Sare'nın eşi. Evi gezmeye devam ettim.-
~ ~ ~
"Hadi ama Emir bir saatir bekliyorum!" -Dediğinde ona cevap vermemiştim. Biraz daha bekleyebilirdi. Boru değil sonuçta süpriz bu. bir kaç dakika sonra işimi halletmiş ve Madina'ya gelmesini söylemiştim. Madina içeri girdiğinde konfetiler patlayıp renkli ışıklar bir açılıp bir sönerken Madina bana ve etrafa şaşkınca bakıyordu. Yanına gidip elini tuttum ve hazırladığım masaya oturttum.
~ ~ ~
Gülme böyle! Sen böyle gülünce; vücüdümdaki bütün hücreler halay çekerek yer değiştiriyor." -Şu anda olmam gereken en son yerdeyim. Serkan'ın kollarında sıkışmış kalmıştım resmen. Bilerek yaptığını biliyorum. Soracağım bunun hesabını ona. Dudakları dudaklarıma yaklaştıkca kızarıyordum. Farkındayım ama o geri çekilmiyor hatta ve hatta yaklaşmaya devam ediyordu. Ellerimi onun omuzlarına koydum ve onu hafifçe ittim. Ama benim gücümle onun hayvanca gücü bir mi? Tabiiki hayır. Dudakları dudaklarıma değdiğinde vücüdümda karıncalanma hissettim. Uyuşmuştum resmen. Kendime gelip, ilk şoku atlattığımda karşılım verdim. Bir kereden bir şey olmaz diyen iç sesime küfürler ederek tabii.-
Biraz karışık olmuş olabilir. Ama 10. Bölümde çoğu şey değişecek. Artık olması gereken olacak aklımdakileri yavaş yavaş burayada yansıtıyorum artık. Sksnjsd Ödev yaparken yada dizi izlerken değilde yazarken aklıma geliyor artık birşeyler

ŞİMDİ OKUDUĞUN
Sev Bence (DÜZENLEMEDE)
Dla nastolatkówİş dunyası savaş alanı gibi acımasızdır... İnsanlar daha fazla para mal mülk sahibi olmak için bir biriyle kıyasiye rakabete giriyorlar. Güçlü olan güçsüzü tek kalemde harcıyor. Bazen ise kendi ailelerini bile daha fazla para uğruna ömür boyu mutsuz...