Bölüm 4

361 42 1
                                    

Neredeyse üç aydır bu 'yer'deyim. 'Yer' dedim çünkü, anladığım kadarıyla burası benim bildiğim 'dünya' değil. İlk başta ilkelliğinden (teknoloji gelişmemişti) zamanda yolculuk ettiğimi düşündüm. (Muhtemelen bebek olmamda bu teoriyle açıklanabilirdi.) 

Fakat o büyük göğüslü 'şifacı' (Sadece ebe değil, aynı zamanda doktor gibiydi) kadının yaptığı 'ışık' ve 'babam' olacak (Hala pek inandırıcı gelmiyor) o iri, suratsız adamın etrafındaki kahverengi sis-aura tarzı 'şey' bu ihtimali yalanladı. Sonuç; burası farklı bir 'dünya' olmalı ve ben yeniden hayattayım!

Düzenli olarak yanıma gelen nazik ve şefkatli kadının 'annem' olduğunu öğrendim. (Hala o adamın-babam olduğunu reddediyorum- 'annem'i nasıl kandırıp evlendiğini çözemedim..) 

 Eh, annem çok güzel. Ve evet, bunu dile getirirken gururlanıyorum. Bu yeni bir hayat. Eski hayatımda yetimdim. 

Ah, hayır yapmayın ama. Aklınıza hemen o 'acıklı' senaryo gelmesin. Yetim olmama rağmen yüklü bir mirasım vardı. Bu miras sayesinde akrabalarım bana hep 'iyi' baktılar. (Aslına bakarsanız onları akbabalara benzetirdim) 

Fakat ne kadar 'iyi'  olsam da hep bir 'aile' istemişimdir. (Hani hep kavgalı-gürültülü tarzda)

Annem beni gördüğünde hep gülümsüyor. (Muhtemelen beni en çok önemseyen o) Artık yanakları sağlıklı bir pembe. İlk aylarda onun için endişeliydim. Bembeyaz bir suratı olmasına rağmen bana gülümsemesi tuhaf hissettiriyordu.

Artık sağlıklı olduğu için o bana gülümsediğinde ellerimi uzatıyorum. Kendim için değil tabii. Sanırım beni kucağına almayı seviyor. (Ve iyi hissettiriyor-yani beni değil onu iyi hissettiriyordur)

Ben uzanınca yanındaki sıska ve gözlüklü hizmetçiye (annem olmadığı zamanlar benimle o ilgileniyor) 'bak beni nasıl seviyor' tarzında gururlu bir bakış atıyor. Çocuk ruhlu biraz ama annemi seviyorum.

'Babam' ise ayrı bir konu. (Anne neden? Yani o güçlü gözüküyor, tamam fakat ona bir bak! Adam çirkin bir dev! Ah, ah!) O 'adam' beni her gördüğünde somurtuyor. Artık ilk zamanlardaki o düşmanca bakışı atmasa bile onu sevemiyorum..

İlk kendime geldiğimde ne dediğini duydum. Kesinlikle beni öldürmekten bahsediyordu! Benim gibi masum (tamam masumiyet biraz göreceli bir konu olabilir) bir bebeği! Uzun sözün kısacası o benim gözümde şüpheli ve ona güvenmiyorum! (Annemin olmadığı bir anda şıp diye- Yapabilir o! Katil havası da var zaten.. Muhtemelen onun tek eli boyutudayım..)

Tabii ki onu sevmemem farklı davranmam anlamına gelmiyor. Bebek olduğumun farkındayım. (Ne kadar başta şok olsam da çabuk alıştım) Bu beni savunmasız ve zayıf bir varlık yapıyor. Kesinlikle kendimi belli etmemeliyim!

 Zaten gün içerisinde fazla zamanım yok. Ben meşgul bir 'bebeğim'! (Aslında neredeyse tüm gün uyuyorum..)

Dışarısı tamamen aydınlık fakat sanırım- (aaauoğ) yine uyumam gerekiyor.. (gözlerim çoktan kapandı)

***

Dwyrain-Marwolaeth FelltithHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin