Kansere verilen kurbanlar... Kanser olup da ölümleriyle bizi üzen sevdiklerimiz mi yoksa bizler miyiz? Kanserle mücadele ederken onun ağrısını, sancısını ve bu dünyadan yavaş yavaş öldüklerini hissederek gidenler mi, yoksa onlar için elimizden geleni yapsak da yapamadığımızı hisseden, hem hiçbir şey yapamadığı için üzülüp hem de onları sonrasında kaybedeceği için bencilliğimizin içinde boğulan bizler miyiz?
Bizler de kurbanız. Kendimizi acındırmak için acılı diziler, filmler, hayat hikayelerine kendimizi kaptırmaktan keyif alan bizler. Acıyla yüzleşmekten kaçtığı için acıdan hiç kurtulamayan bizler. Acısını dindirmek için kendisini alkolle, yalanla, savurganlıkla kandıran bizler. Acısını daha da körüklediğini bile bile ama bilmiyormuş gibi davranarak pişmanlıklarını beyninin içerisinde tekrar tekrar oynatıp tekrar tekrar yaşayan bizler.
Bizler de kurbanız ve iyileşmeye çok ihtiyacımız var. Ama iyileşme sürecine gireceksek aslında tüm bu süreci doğru yaşamamız gerekiyor. Kime göre neye göre doğru diye sorabileceğimiz bir konunun en doğrusunu biz kendimiz için bulmak zorundayız.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Kanserle Yüzleşme
RandomBizler de kurbanız ve iyileşmeye çok ihtiyacımız var. Ama iyileşme sürecine gireceksek aslında tüm bu süreci doğru yaşamamız gerekiyor. Kime göre neye göre doğru diye sorabileceğimiz bir konunun en doğrusunu biz kendimiz için bulmak zorundayız.