• Bölüm 1

49 5 8
                                    

       Karşımda duran koca okula baktım. Ne büyüktü o öyle? ''Atalay Koleji'' Saçmalıktı. Buraya gelmeyi istemiyordum. Eski (!) okulumu seviyordum. Oradaydı benim her şeyim İzmir'de... Şuan Antalya'dayız. Bu şehre taşınmayı hiç istemiyordum. Ama babam buraya taşınmamızın zorunlu olduğunu söyledi. 

 Birinin bana çarpmasıyla düşüncelerimden kurtuldum. Ve ayaklarım zor da olsa okula girdi. Etraftakiler bana biraz şaşkın, biraz meraklı gözlerle bakıyorlardı. Fazla göz teması kurmadan sessiz bir köşeye geçtim. Çantadan telefonu alıp, rastgele bir şarkıyı açtım. Ve okulu incelemeye başladım. 

Mavi, beyaz bir dış görünüşü vardı ve altın metallerle süslenmişti. Gerçekten güzel gözüküyordu fakat eski okulumu buraya tercih ederdim. 

Etraftaki herkes gruplaşmıştı, kızlar yapmacık yapmacık birbirlerine koşup sarılıyor '' ay, çok özledim'' olan klişe muhabbeti yapıyorlardı. Ben hiçbir zaman böyle bir kız olmamıştım.

Fakat Elif... O farklıydı. Onu İzmir'de bırakmayı hiç istememiştim. Günler boyu ağlamış, taşınmamak için elimizden geleni yapmıştık. Fakat planlarımız işe yaramamıştı. Sonuç olarak Antalya'ya taşınmıştık. 

Artık düşüncelerim durdurulmaz hale geldiğinde, müdür olduğunu zanettiğim kişinin sesi geldi. Hemen oturduğum yerden kalkıp bir kalabalığın içine karıştım. Müdür bu sene hakkında kısa (!)  bir konuşma yaptı.

Müdür diğer okuldakiler gibi kel ve göbekli değildi. Aksine genç ve yakışıklıydı. Takım elbise giymek yerine, siyah pantolon ve lacivert gömlek giymişti. Sınıfları teker teker sınıflarına yolladı.

***********************************

Herkes derse girdiği halde ben hala müdürün odasını arıyordum. Bu sırada birazda okulun içini inceleme şansım olmuştu. Okula girdiğimde karşıma kocaman ''Gururumuz'' adlı bir köşe çıkıyordu. Koca dolap tıklım tıklım madalya ve kupayla doluydu. Daha sonra sol tarafta koca bir pano ve üzerinde yaklaşık beş - on tane dosya kağıdı asılıydı. 

Ve üzerinde isimler yazıyordu. Biraz daha yakından baktığımda 9. sınıf öğrencilerin sınıfları yazıyordu. Okul cidden güzeldi. Fakat ben buraya zorla geldiğim için burayı sevmek istemiyordum.  O yüzden burada arkadaş edinmeyecektim. Çünkü burada kısa bir süre kalacaktım. Hemde çok kısa... 

Merdivenleri çıkarken hala düşünüyorum. Acaba Elif ile Burak şuan ne yapıyorlardı? Burak... abim gibi sevdiğim, çocukluğumdan beri yanımda olan tek erkek... Aramızda 4 yaş fark olduğu için annem onu çok zor kabul etmişti. Şuan annemde bende onları çok özlüyorduk. 

Peki ya Barkın? O yeni bir kızla tanışmıştı? 1. Katta toplam 8 sınıf vardı ve hepsi 9. sınıftı. 2.Kata çıkarken kafamı sanki taşa çarpmışcasına inledim ve

''Önüne baksana'' diye bağırdım. Kafamı kaldırdığımda, hayatımda görüp görebileceğim en güzel manzarayı gördüm. 

''Ne cırlıyorsun kızım? Bit kadar bir şeysin, nereden göreyim seni?'' dedi koca gözlü çocuk. 

Gözleri çok güzeldi. Kocaman, iri, yeşil gözleri vardı ve en aydınlık karanlık gibiydi. 

''Ö-önüne bakmayı dene o zaman koca maymun'' dediğim anda kendimi duvar ve koca gözlü çocuğun arasında buldum. 

''Bana bak yer cücesi bir daha bana asla bağırma! Anladın mı beni?'' dedi. 

'' Benim nerem kısa be dağ ayısı, hem sen kendini ne sanıyorsun da sana bağırmayacak mışım? Senin buradaki insanlardan ne farkın var?''

YALNIZLIK OYUNLARI Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin