Herkes merakla bu sesin nasıl bir anda kesilip hiçbirşey olmamış gibi devam eder.Herhangi bir ses bile gelmiyordu sadece kapının vızıltısı ve beşiğin vızıltısı.Herkes merakla dilara nın uyanmasını bekler.Dilara yatağında kendi kendine gülmeye başlar kahkaha atarcasına.Anne ve baba ne olduğunu anlamadı tek diledikleri dilara nın uyanıp gününe devam etmeleridir.Dilara onca beklemelere rağmen uyanmaz baba işine geç kalır diye hanımı babayı işine gitmesi için kahvaltı hazırlamak la meşgul olurken bir anda dilara nın ağzından kan gelmeye başlar.Baba hemen eşine:
"Hanım,hanım hemen buraya gelmen lazım çabuk koş."
Baba oldukça korkmaya başlar dilara nın ağzından kan geliyor ama dilara gülüyordu hiç bir şey anlamayan baba annenin gelmesi ile bir anda korku şeklinde tepki veriri
"Sen miydin hanım ne kadar korktum."
"Benim bey ne oldu çabuk gel dedin geldim çabuk ne diyeceksin de de aygazda çay var"
"Hanım dilara nın agizina bak!!"
"EEE!!Ne olmuş bey ne güzel uyuyor işte"
Baba yaşadığı şoku bir türlü atlatamaz hanımına ne kadar dilara nın ağzından kan akıp akmadığını bir türlü açıklayamaz sanki anne baba ile kafa buluyor veya baba kabus görüyordu.Her şey tamam ken bir anda dilara uyanır dilara o kadar mahsum ki sadece anne ve babaya bakıp tebessüm edip gülümser ama baba halen daha dilara nın ağzından kan geldiğini görüyor sonunda kendine tokat atarak kendine gelir ve lavabo ya gider elini yüzünü yıkar ama uğultular babanın kulak zarını rahat bırakmaz maksimum 10saniye uğultu kesilir o da baba bir şey düşündüğü zaman.Baba bu evde neler oldugunu anlayamaz sanki evin altında yatır var ama uğultular devam eder babanın peşini bırakmaz.Hemen kahvaltıyı yapıp bir an önce işe gitmek için masanın başına oturur
"Hanım yemeği getir işe gideceğim."
"Tamam bey az bekle."
Anne yemegi getirir ve beyi hızlıca yemeği yemeye başlar eşine bir sorun un olup olmadığını sorar bey ise hayır manasında kafasını sallar.O sırada uğultu devam eder ne zaman ki eşiyle konuşsa uğultu kesilir.Yemeği hızlıca yer ve evden ayrılır.Evden ayrılırken bir ses "evden gitmeee!!" dercesine bir uğultu bu uğultu o kadar iğrenç bir ses ki ya şeytan ya şeytan baba başka birşey düşünemez oldu sadece dilaray'ı düşünür.Baba evden gitmemeye karar verir ve hemen kızının yanına gidip ona bakmaya başlar dilara nın ağzından kan akmıyor artık sadece beyaz, pak, temiz gülen bir yüz var o da mahsum görünümlü şeytan dilara nın yüzü.Baba bildiği bütün sureleri okur okuduk ca sesler daha da yüksek ve daha da iğrenç bir hal alır.Baba günün çoğunu evde dilara nın yanında geçirsede canı sıkılmış artık evden çıkmak ister ama bir yandan da kızı olan daha ufacık dilara var ne yapacağını bilmeyen baba evde kızının yanında kalıp ona destek olmayı tercih eder.Uğultular kesilmişti artık bir ses bir iğrençlik duymuyordu ve beklenen o an. Akşam ezanı ile yatsı ezanı arası bu kadar kötü bir an olmaz bir baba için kapı ufak ufak açılır baba yanında bulunan komidinin üstündeki vazoyu alıp ayağa kalktı kapı ise iğrenç bir vızıltı ile açılmaya devam ediyor ufak ufak açılan kapının sonunda bir gölge gözükür ama bu gölge kimin gölgesi.
Kapı tamamen açılır vee:
"Hanım sen miydin ya ne kadar da korkuttun beni kapıyı neden ufak ufak açtın?""Çocuk korkmasını ve uyanmasını istemedim bey o yüzden"
Baba o kötü anın üstüne bir bardak soğuk su içer.Beklenen o kötü an uğultuların başladığı an git gide günden güne daha da kötü bir hal alan ses artık baş ağrısı yaratıyordu.Gece çok sakin geçerken sabaha doğru yaklaşırlar gece saat 05.46-06.00 araları sabah namazının okunduğu vakitler uğultular ezan okunmaya başladığı anda kesilir ve o sırada bir yerden "Güm" diye bir ses gelir ve herkes bir anda o yöne doğru bakar sadece küllük düştüğünü görürler ve derin bir "Ohh" çeker ezan okunur uğultu yok dilara terlemez çığlık atarak uyanmaz herkes şaşırır ve sabah olacakken anne herhangi birşey olmadığını görür ve yatmaya giderler herkes yatar ve uyumaya çalışırlar.
![](https://img.wattpad.com/cover/90490706-288-k545066.jpg)