Sen O Değilsin

220 16 6
                                    

Herkese merhaba! 20 vote ve 10 yoruma yeni bölüm gelir. Bu ara çok boş vaktim var bu yüzden yazasım geliyor. Tabi yorum ve oylarınız olursa. İyi okumalar :)


Tüm sinirimle onların evinden çıktığımda Doruk karşımdaydı. Orda olmam anlamsız gelmiş olacak ki, gözleriyle bunu hissettirdi.

"Selin? Ne işin var burada?"

Bir an paniğe kapılıyorum. Yaşadığım olaydan da olsa gerek beynim düşünme işlevini gerçekleştirmiyor. Daha sonra toparlayıp uyduruyorum bir şeyler.

"Dün Ali'de bir şeyim kalmıştı da. Onu sordum."

"Aldın mı bari?"

"Neyi?"

"Alide bir şeyim kaldı dedin ya Selin."

"Ha evet. Aldım."

"Sen iyi misin?" bu sefer endişeyle bakıyor. "Yüzün kıpkırmızı olmuş."
Sinirlenince kontrolden çıkan vücudum, yüzümü kırmızı etmiş olsa gerek.

"Dünden uykumu alamadım, biraz dinlenmeliyim sanırım."

"Peki, sonra görüşürüz."

Doruk un yanından ayrılır ayrılmaz kendimi eve attım. Odama çıktığımda komidinimin üzerinde bir şey duruyodu. Bu bir hattı, yeni bir hat. Yanında da ufak bir not kağıdı.
"İletişimimizi geliştirmeliyiz diye düşündüm. -Doruk."
Belki de şu an ihtiyacım olan son şey yüz yüze dışında kurulan iletişimdi ama yine de bir hatta ihtiyacım olduğu doğruydu. Hep evde olmayacaktım sonuçta. Çemeceden telefonumu çıkarıp yeni hattı taktım. Taktığım gibi mesaj gelmesi şaşırtmıştı.

"O halde ilk kaydettiğin numara benimki olsun."

Numarayı kopyalayıp Doruk'u kaydettikten sonra tekrar mesaj kısmına döndüm.

"Teşekkür ederim, sanırım buna ihtiyacım vardı."

Daha sonra gece alamadığım uykuya kendimi bıraktım. Dinlenmeye ihtiyacım vardı. Rüyamda sarışın kızı gördüm. Aliyle sarmaş dolaş deniz kıyısında oturuyorlar. Ali gülüyor. Onu hiç mutlu görmediğim halde rüyamda gülümsüyor, bana değil tabi. Sarışın kıza. Sonra Ali kendine çevirip öpüyor.

-----

Gözümü açtığımda her taraf karanlıktı. Yaz mevsiminde olduğumuza göre hava karardıysa saat epey geç olmuş. Kendimi 1 gün kaybetmiş gibi hissettikten sonra zor da olsa attım kendimi yataktan. Tuvalete girip elimi yüzümü yıkadıktan sonra aşağı indim. Yine babam Sevilay hanımların bahçesinde, sofra kurulmuş oturuyordu. Önce sürekli onlarla olmasına sinirlendim. Sonraysa bencil olduğumu düşünüp kızdım kendime. Hayat arkadaşı yoktu, benden başka oturup muhabbet edebileceği biri de. Sanırım şehir değişikliği en çok babama iyi gelmişti.

"Merhaba." deyip sofraya yaklaştığımda tüm gözler bana döndü.
Babam "Gel benim uykucu kızım." dedikten sonra büyükler arasında gülüşme oldu. Ben de yüzümden eksik etmediğim gülücüğümü yerleştirip Doruk ve babamın arasına oturdum. Ali karşımda olsa da ona bir kez bile bakmamıştım. Onun da bana baktığını hiç sanmıyorum zaten.
Karımı doyurduktan sonra Doruk salıncağa geçmeyi teklif etti. Ben de kabul ettim.

"Hiç kazandığın üniversiteyi gidip gördün mü?"

"Sadece internetten bakabildim. Istanbula ilk kez geliyorum. Daha göremedim malesef."

"Ee süper bu. Yarın seni götüreyim ister misin?"
Bunu duyunca gerçekten heyecanlanmıştım.
"Gerçekten mi?"

"Tabi, neden olmasın"

Mavi Masal •ALSELHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin