Yeniden Tanışma

35 3 0
                                    

Kafamı tekrardan kaldırdığımda.. O.. Karşımda duruyordu. Bu nasıl olurdu? Gözlerimi tekrar ovaladım gerçekliğine inanmayarak. Evet,o buradaydı.. Haneul..
***Haneul'un ağzından***
Diğer erkeklere hiç benzemiyordu. Ses tonu harikaydı. Halen gülüşüne denk gelemedim belki de gelmemeliydim yoksa.. Yoksa duygularım ona aşık olduğumu tamamen kanıtlayacaktı. Aşık olmaktan çok korkuyorum..
Cafeye onu görmeye gittiğimde orada yoktu. Nedenini öğrendiğimde çıldırmıştım. Dediğim gibi diğer erkeklere hiç benzemiyor belki bir başkası olsaydı bana zarar bile verebilirdi. O ise hala bana birşey demedi. Fakat ben ona kendimi affettireceğim..
***Jungkook'un ağzından***
Konuşmak istedim fakat bunu yapmamalıydım. Bu hatayı tekrarlamamalıyım. Ah,lanet olsun çok güzel bakıyor.. Yanıma çimenlere otururken.
-Selam dedi. Sadece sustum.
-Küs müyüz? Sana bir insan nasıl küsebilir ki?
-Neyin var? Dayanamayarak
-Gitmen gerek,dedim. Duraksadı.
-Neden?
-Şartlar öyle gerektiriyor.
-Şartlar mı? Onaylarcasına kafamı salladım.
***Haneul'un ağzından***
Hayırr..! Bu kadar kolay gidemem. Hayırr. Düşün Haneul düşün derken gözüm bisikletime kaydı. O kafasını sallarken ben yavru kedi bakışlarıyla bisikletime biner gibi yapıp düşmüş rolüne büründüm. Babam sayesinde bu konularda usta olduğum doğrudur. Azıcık inledim ve hemen yanıma koştu. Bir insan neden bu kadar masum olur ki? Benimle ilgilenmeye başladı. Beklemediğim bir şekilde beni kucağına aldı. Ona bu kadar yakın olmak birazcık hoşuma gitmişti tabiki. Ama bir dakika nereye gidiyoruz? Sordum ama bana adını söylemeyen çocuk bunu mu söyleyecek? Sadece sustum.
***Jungkook'un ağzından***
Canı acıyor hemen onu yurdun bahçesine götürmeliyim onu bu halde bırakamam. Onu taşırken yüzümü inceliyor gibiydi arada göz göze geliyorduk ama ikimizden biri hemen çeviriyordu. Birde eşsiz bir kokusu vardı saçları savruldukça koku keskinleşiyordu bu harika bir histi. Sonunda bahçeye geldim hemen yere oturttum ve kantine koşup buz getirdim. Ayakkabısını nazikçe çıkarttım ve ayağında aralıklarla beklettim o sırada yüzümde bir yere kilitlenmiş bakıyordu onun bu bakısları ensemin yanmasına sebep olmuştu..utanıyordum.
Daha iyi misin? Dedim.Gülümsedi,çok güzel gülümsediğini söylemişmiydim?sadece gülüşüne odaklandım ki o an omzuma hafif bir yumruk attı:
-Heyy! Neden dişimde maydanoz parçası varmiş gibi bakıyorsun,dedi. İkimizde kendimizi tutamadık bir kahkaha patlattık.
***Haneul'un ağzından***
Aman tanrım! Korktuğum başıma geldi. O gülümsedi! Gözlerimi kamaştırıyor. Dudakları nasıl da muhteşem bir hal aldı bir de o çekik gözler daha da kısıldı. Ah! Utanmasam gülüşünden öperim sözünü onun üzerinde gerçekleştirecektim. Hopp! Ne diyorum ben!! Şu an tek hedefim adı..
***Jungkook'un ağzından***
Beni güldürebiliyor.. Nasıl da mucizevi bir kız! Aniden doğruldu. Topallayarak benden uzaklaştı. Ne yapıyordu ? Sonra yeniden gelmiş gibi davranarak elini uzattı:
-Merhaba,ben Haneul. Elini gözleriyle işaret ederek.
-Merhaba,dedim şaşkınca elini sıkmalımıydım diye düşündüm? Ani bir refleskle elini tuttum.
- Senin bir adın yok mu tanrı aşkına?
-Ah,üzgünüm ben Jungkook..Jeon Jungkook. Hala elleri avucum içerisindeydi.Dudaklarını kıpırdatarak Jungkook" dediğini anladım ve hafiften gülümsedi.
-Tanıştığıma memnun oldum..Jungkook.
-Bende,dedim.
İkimizin gözleri hala birbirinde olan ellerimizde birleşti. Aynı anda hafifçe çektik. Gözlerime baktıkça aydınlanıyordu içimdeki karanlıklar..
Bir süre oturduk. Hayat yaşantımızdan bahsettik. En sonunda
-Sana bir şey söylemem gerek,dedi. Bunu beklemiyordum.
-Evet?
-Bak gerçekten özür dilerimm.
Ama neden? Yine ne oluyordu? Ne oldu anlamında başımı salladım.
-Herşeyi biliyorum.. Ah ben gerçekten babam adına özür dilerim. Annemin onu bırakıp gitmesinden beri böyle davranıyor.. Benimde gideceğimi düşünüyor bu nedenle hep beni böyle sıkıyor.. Anneme çektirdikleri yüzünden ondan nefret ediyorum. Herseyin parayla hallolacağını düşünüyor.
Git gide ortak noktalarımız çıkmıştı. Ve git gide ona olan duygularım yoğunlaşıyordu..
Bu konunun ona kötü hissettirdiğini farkedince:
-İyi misin? Dedim
-Alıştım..
-Onu kastetmemiştim.. Yani şey bileğin.. Daha iyi misin?
Yanlış anlaşılmadan dolayı utanarak elleriyle yüzünü kapatıp kıkırdadı.
-Yaaa... Evet iyiyim dedi. İkimizde gülümsedik.
Kalktım ve ona kalkmasında yardımcı olmak için belinden tutarak destek verdim o da boynuma sarıldı yine o koku... İcime doldukça huzur buldum.
Ona evinin alt sokağına kadar eşlik ettim. Gerçekten kafa dengi biriydi. Sokak para kokuyordu resmen boğulacak gibi hissettim fakat bu iğrenç duygu içerisinden beni kurtaran o idi..Haneul.
Tekrar tokalaştık. Tam ayrılıyorduk ki arkamdan "Jungkook!" diye seslendi. Döndüğümde daha yakınımdaydı.
-Bir daha seni görebilecek miyim? Dedi. Gülümsedim ve şaka tonuyla
-Süper Jungkook diye seslenmen yeterli diyip göz attım.
-Ya ben ciddiyimm
-Bende dedim kıkırdayarak.
-Jeon Jungkook bana seni bulabileceğime dair bir şey bırak.
-Telefon numaram?
-Olurr dedi
-***********
-Teşekkür ederim
-Önemli değil. Hadi eve git ayak bileğinin üstünde pek durma dedim ayak  bilegini gözlerimle işaret ederek.
-Teşekkür ederim herşey için. Yarın görüşürüz..
Hafifce gülümsedim ve ayrıldık.
***Haneul'un ağzından***
Uyuyamıyorum.. Jungkook.. Ne kadar da hoş bir isim. Diğer erkeklere gerçekten hiç benzemiyor.. Numarasını verdikten sonra numaramı ister diye bekledim fakat o istemedi mantıklı düşününce ben onu görebilmek için istedim,ona ihtiyaç duyduğumda ulaşabilmem icin verdi. Ama o bilmiyor ki benim ona çok ihtiyacım var.. Yarın ilk işim onu aramak olmalı..
***Jungkook'un ağzından***
Onu gerçekten seviyor olmalıyım. İcimde kelebekler uçuşuyordu. Umarım yarın seni tekrar görebilirim..Gökyüzüm..

Bir bölüm daha bitti.. Nasıl buldunuz?
💞

Ben Jeon JungkookHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin