[5 sene önce]
Genç oğlan elinde bulunan kırmızı renge sahip güllere bakarken gülümsüyordu. Bu gülleri çok severdi Soo Min. Birlikte vakit geçirdikleri bir gün, çiçekçi bir kadının sattığı gülleri görünce ne kadar sevindiğini anımsadı Yoongi. Çocuk gibi, diye düşünmüştü onun hakkında. Bu kadar küçük bir şeye nasıl bu kadar sevinebilmişti ki?
Ama onun bu hâllerini seviyordu. Onunlayken kendini Dünya'dan uzaklaştırıyor, tüm sıkıntılarını bir süre de olsa unutuyordu.
Yoongi, duygularını net olarak ifade edemeyen biriydi. Birçok insan onu ciddi, soğuk gibi kavramlar ile eşleştirmiş, onunlayken konuşmak bile istememişti. Sosyalleşmeyi zaten sevmeyen Yoongi durum bu olunca iyice kendini toplumdan soyutlaştırmıştı. Soo Min, Yoongi'nin aksine duygularını birçok yolla ifade edebilirdi. Birçok insan ile anlaşıyordu, samimiydi. Sosyalleşmeyi de hem seviyor hem de becerebiliyordu.
Zıt kutuplar sahiden de birbirini çekiyor olmalı.
Çiçeği kavradığı sağ elindeki kol saatine baktı Yoongi. Randevu için ayarladığı saat gelmek üzereydi. Yaklaşık yarım saattir burada oturuyor, onu düşünüp duruyordu. Heyecanlıydı. Yıllardır heyecan hissini tatmamış Yoongi heyecanlıydı. Çıkma teklifini nasıl etmeliydim? Ya beni reddederse? Ya beni sadece arkadaş olarak görüyorsa ve ben itiraf ettikten sonra benden uzaklaşırsa?
Çiçekleri masanın üzerine koyup oturduğu sandalyeden geriye doğru yaslandı. Karamsar düşünmeye bayılırdı Yoongi. Bu restoranttan el ele çıkmak yerine ayrı ayrı çıkacaklarını gözünün önüne getirip duruyordu. Hem diyelim ki sevgili oldular, ilişkileri ne kadar uzun sürebilirdi ki? Her sevgilinin başına gelen ayrılığı bir gün onlar da tadacaktı.
Lütfen, kısa bir süre de olsa karamsar olmamayı istiyorum. Bugün, bu kadar heyecanlıyken kötü düşünceler beni daha da rahatsız eder.
Buraya doğru gelen Soo Min'i görmesi üzerine kendini uyarmayı sonlandırdı. Ayağa kalktı ve gelişini gülümseme ile izledi. Bu esnada onu süzmeyi de ihmal etmemişti.
Soo Min'in üzerinde bulunan elbise genç kızın en sevdiği renge sahipti, mor. Yoongi, normalde mor renginden nefret ederdi ama Soo Min'in üzerinde bulunan elbise kıza o kadar yakışmıştı ki gözlerini ondan çekemedi. Elbisenin üzerinde birkaç işleme vardı fakat bu çok göze batmıyordu. Elbise sade olarak adlandırılabilirdi hatta. Uzunluğu ise ayaklarına kadardı. Normalde bu tarz kıyafetler giymezdi Soo Min, diye düşündü Yoongi. Tayt, pantolon, uzunluğu kısa olmayan etekler giyerdi genelde. Eğer havalar sıcak ise tercihini şorttan yana yapardı ama. Üzerine de bluz, gömlek giyerdi.
Fakat bugün biraz daha özen göstermiş gibi duruyordu. Yoksa ona bu görüşmenin önemli olduğunu çok mu belli ettim?
"Geç kaldığım için üzgünüm."
Soo Min, mahçup duruyordu. Normalde saçlarını salık bıraktığı için görünmeyen ensesi bugün görünüyordu. Dağınık bir topuz yaptırmıştı. Bunu yaptırmak için kuaföre gittiğine eminim, diye düşündü Yoongi. Bunu kendisinin yapması imkansız gibi duruyordu. Soo Min'in saçlarını ilk defa bu tarzda yaptırdığını görüyordu Yoongi.
Çok önem vermiş! Pekala, bu iyi bir şey miydi? Bu bana önem verdiğini mi gösteriyordu?
Karşısında mahçup bir şekilde duran Soo Min'e odaklandı tekrar. Genç kız, Yoongi'nin karşısında bulunan sandalyeye oturmuştu. Bu esnada bakışları masada dolanmış, masanın üzerinde bulunan kırmızı güllerde duraklamıştı. Yoongi, Soo Min'in bakışlarını fark etmiş ve kırmızı gülleri ayağa kalkarak ona uzatmıştı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
I Hate Couples / Min Yoongi [Düzenlendi]
Fanficmn_yng: Tüm çiftlerden nefret ediyorum ve siz bu listenin en başında bulunuyorsunuz -31.10.2020-