KOLYE

112 7 4
                                    

Medya da Erva'nın gözleri ve bulduğu kolye var.
❇️

"kadın intihar etmeden önce aşağı bakıyor birine çarpmayayım diye. Dünya hassas kalpler için çok tehlikeli bir yer. "

❇️

Her zaman ki gibi kabuslar yüzünden uyuyamadığım için sabaha kadar oturmuştum ve saat şuan da 5:42 idi. Uykusuzluktan gözlerim yanıyordu,ellerim ile iki gözümü de ovuşturarak ayağa kalktım. Ağır adımlarla banyoya ilerlemeye başladım. Banyonun önüne gelince ışığı açıp içeriye girdim. Ayaklarım soğuk mermere temas edince birden ürperdim. Bakışlarımı karşımda ki aynaya çevirip yansımama baktım. Soluk bir ten, soğuktan çatlamış dudaklar, mor göz altları ve kirden yağlanmış saçlar. Ahh... Bir an önce banyo yapmam gerekiyor. Elimi, yüzümü yıkamadan tekrar odama döndüm ve dolabımdan siyah bir tayt ve kalın uzun kollu bol bir kazak çıkardım. Çekmecelerden de temiz iç çamaşırları çıkartıp hepsini yatağımın üzerine fırlattım. Ağır adımlarla tekrar banyoya döndüğümde küvete ilerleyip musluğu soğuğa ayarlayıp suyu açtım. Bir yandan küvet dolarken bir yandan da üzerimdeki kıyafetleri çıkartıyordum. Tüm kıyafetlerim çıktığında ve sadece iç çamaşırlarımla kaldığım da küvetin yarısı dolmuştu. İç çamaşırlarımıda çıkartıp kıyafetlerimi hızlıca kirli sepetine atıp hiç düşünmeden buz gibi suyun içine oturdum.

Soğuk iyiydi, acılarımı donduruyordu. Annemi özlemiştim, bana yaptığı kekleri özlemiştim. Babamı özlemiştim, beni kucağına oturtup araba sürmesini özlemiştim.Çocukluğumu özlemiştim. Onlarsa beni saçma bir iş uğruna burada bırakıp Rusya'ya gittiler. O kadar çok yalvardım ki beni de götürün diye, onlar ise sadece beni duymamazlıktan geldiler. Ben 13 yaşımdan beri yalnızım. Tamı tamına 8 yıl. 8 yıldır yalnızdım.

Arkadaşlarım yok, ailem yok, beni seven bir adam yok. Herkes dış görünüşüm yüzünden benden korkuyordu. Uyuyamamaktan kızaran gözlerimden korkuyorlardı. Kimse bilmiyordu kabuslar yüzünden geceleri uyuyamadığımı. Buydu işte herkes bana karşı ön yargılı davranıyordu. İnsanlar neden böyleydi? Kendi yalanlarının üzerine basıp geçer, yok sayarlar ama masumların gerçeklerinin üzerine yürürlerdi. İnsanlar acımasızdı. Kaç kere intihar etmeyi denedim, ölmek istedim ama yapamadım, korktum.

Sanki akvaryumda ki bir balıktım. Ölmeye çalışsam ölemiyor,okyanusa yüzmeye çalışsam yüzemiyordum, engeller vardı.

Sudan yavaşça kalkıp küvetten çıktım ve küvette ki suyun boşalması için delikte ki tıpayı çıkartıp küvetin kenarına koydum. kapının arkasındaki askılıktan siyah bornozumu alıp üzerime giydim ve bornozumun kemerini sıkıca bağlayıp ıslak ellerim ile kapının kulpunu kavrayıp kapıyı açtım ve banyodan çıktım. Yerdeki soğukluğu iliklerime  kadar hissederek odama doğru yürüdüm. Odadan içeri girdiğimde direk bornozumu çıkarıp yatağın üzerine koydum. Yatağın kenarında ki iç çamaşırlarımı giyip onların üzerine de taytımı ve kazağımı giydim. Yatağın üzerinde ki ıslak bornozumu alarak tekrar banyoya yürüdüm ve bornozu kapının arkasına astım. Aynanın yanındaki dolaptan saç kurutma makinasını ve tarağımı alarak tekrar aynanın karşısına geçtim. Saç kurutma makinasını kirli sepetinin üzerine koyup saçlarımı tarak ile taramaya başladım. Saçlarım kumraldı, ince telliydi ve gerçekten çok güzellerdi. Sanırım vücudumda tek beğendiğim yer saçlarımdı.

Saçlarımı tarama işim bittikten sonra saç kurutma makinasını fişe takıp saçlarımı kurutmaya başladım. Saçlarımı hiç bir zaman kestirmeyi ya da boyatmayı düşünmemiştim. Saçlarımda anılarım vardı. Çocukluğum vardı, annemin öpücükleri, bababım elleri vardı.

Saçlarım tamamen kuruduğunda saç kurutma makinasını fişini prizden çıkartıp tarakla birlikte dolaba geri koydum. Banyonun ışığını kapatıp dışarı çıktığımda holde ki saat gözüme takıldı. Saat 7:02 olmuştu. Bu gün  kitapçıya gidip bir kaç kitap almam lazım yoksa can sıkıntısından yalnız başıma ölüp gideceğim, gerçi her türlü yalnız başıma ölüp gideceğim ama olsun. Karnım açlıkla guruldayınca alt kata inip mutfağa girdim. Buz dolabının kapaklarını açtığımda içinde sadece reçel vardı bu da bana yetmeyeceği için hızla üst kata odama çıkıp dolabın kapaklarını açtım. İçinden siyah kot pantolon ve gri kısa bir kazak çıkarttım. Hızlıca üzerimdeki kıyafetlerimi çıkartıp pantolonumu ve kazağımı giydim. Askılıktan siyah tüylü paltomu da üzerime giydim. Odadan çıkmadan önce komidinin üzerindeki telefonumu ve cüzdanımı cebime atıp odadan çıktım.

ARAFERVAHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin