Martısına umut attığım denizin dalgaları dövdü gölümün kayalıklarını.
Hava sağuktu, elimde donuyordu umutlar.
Martılar birbiriyle yarışıyorlardı.
Umutları kırılmış martılar.
Gölgesini gördüm yerde, üstünden geçti; kanadı kırıktı. Yavaşça yanıma geldi. Baktı gözlerimin içine.
Anladım ki kırılan tek şey kanatları değilmiş.
O sırada deniz dalgalandı ; martı havalandı.
Deniz geri kaçtı.
Martı çığlıklar atarak yanıma geldi.
Deniz tekrar kabardı.
Martının canı yanıyordu.
Gözünden bir damla yaş aktı.
Ayağa kalktım.
Deniz usulca parmaklarını çekti kıyıdan.
Martı baktı bana.
Deniz tetikteydi.
Bekledi.
Uzunca baktım denize.
Durgundu.
Başımı martıya çevirdim ölüydü.
Hareket etmiyor ve nefes almıyordu.
O sırada yağmur başladı.
Kocaman bir dalga beni baştan sona ıslattı.
Martıyı da içine aldı.
Anladım ki canı acısa da.
Kanadı kırılsada.
Denizeydi martının aşkı.