Arel'in sırama oturmuş beni izlediğini farkettim. Tam söze girecekti ki Baran'ın sınıf kapısından ona sinirli gözlerle baktığını görünce susma gereği duydu. Yanımıza geldiğinde beni sıramdan kaldırıp sınıf dışına çekti. Arel'e kusura bakma tarzında bakışlar attım. Bir hışımla sınıftan çıktığımızda "Kimdi o?" diye sesini yükseltti. Konuşmama izin vermeden "Arel o değil mi? Çocukluk aşkın. Ne işi var onun burda. Niye senin sırandaydı?" Nefes almadan hızlı bir şekilde sonu gelmeyen sorular yağdırdı. Tam konuşacakken bir soru daha patlattı. "Hala birşeyler hissediyor musun ona karşı?" Ağzım sonuna kadar hayretle açıldı. Böyle birşeyi nasıl düşünebilirdi. Ben onu böylesine severken bu şekilde bir soru sorması canımı sıkmıştı. Sesimi çıkarmadan sinirle sınıfıma geri döndüm. Peşimden aval aval baktığına eminim. Sadece homurdandığını duydum. Tam olarak anlamamıştım. Ona cidden çok sinirliydim. Böyle birşeyi bana nasıl sorardı Allah aşkına. Sınıfa girdiğimde bana şaşkın gözlerle bakan bir Almina beklemiyordum. Yanıma gelip beni çekiştirmeye başladı. Sırama geldiğimizde anlatıcak mısın gibisinden şeyler söyledi. Direk olayı anlattım. O da çok sinirlenmiş olmalıki ellerini yumruk yapmış tırnaklarını etine geçiriyordu...
*************************
Nihayet okul sona ermişti ve biz eve gidiyorduk. Biraz daha orada dursaydım kafayı yiyebilirdim.
Eve geldiğimde laptopumu alıp yatağıma geçtim. Odama yaptığım zuladan çikolata almayı ihmal etmedim tabiki. Hemen Supernatural' ı açıp Dean Aşkım'ı izlemeye başladım. Tabiki Sam'i de seviyordum ama Dean benim için özeldi. Her şey güzel izliyorum tam o anda kapı çaldı. Ne yazık ki evde tektim ve gidip kapıyı benim açmam gerekiyor. Aşağı kata inip kapıya doğru ilerledim. Kapıyı açtığımda sırıtan bir Arel görmeyi tabiki beklemiyordum. Şaşkın bir ifadeyle ona baktım. "Selam." dedi. Şoktan çıkıp kendime geldiğimde aynı şekilde karşılık verdim ve içeri geçmesi için kenara çekildim...