KUMA

ASİ

Nalin

Sabah uyandığımda yatağımdan cıkmak istememiştim. Kendimi yorgun hissediyordum ve gozlerim cok acıyordu. Yinede kendimi toplayıp banyoya girip bir dus aldım sıcak su bedenimden akıp giderken beni rahatlatıyordu banyodan cıkıp üstümü giyindim saçlarımı acık bıraktım makyaj yapmadım ne icin yapacaktım ki zaten mutlumuydum değildim beni beğensin istiyormuydum hayır istemiyordum aksine beni istemedigini söylemesi icin dua ediyordum. Bugun olumume bir adım daha atıcaktım. Çarşıya çıkacaktık gerekli seyleri alacaktık anneme kac kere dedim siz gidin diye ama tabiki yine annemin istedigi olmustu. Hazırlanmış aşağıya iniyordum merdivenlerde abimi gördüm bana gülümseyerek

-ne güzel olmussun nalinimm dedi. Ama biraz buruk ve acıyan gozlerini gordum. Berdan abim buna engel olamamıssa kimse engel olamazdı.

Bende burukca gülümseyerek karşılık verebildim. Mutsuzdum gitmek istemiyordum. Zorla goturuluyordum. Aşağıya indiğimde kahvaltı sofrası coktan hazırdı. Abimle beraber oturduk sofraya yengeminde gözlerinde o üzüntüyü görmüştüm onlara bu acıyı yaşatmaya hakkım varmıydı hayır kesinlikle yoktu. Hem yengem hamileydi hem annemde cok üzgündü abilerim de üzgündü baton abim bile benimle eskisi kadar ugrasmıyordu. Babam beni verdigi gece dicle gittikten sonra butun gun olanları dusunup abimin haberinin oldugunu dusunmustum abime neden bana söylemediğini sormak icin gitmistim belliki o onceden biliyordu çarşıya gidecegimiz zaman arabadada sessizdi. Benimle ugrasmamıstı odasına gidip kapısını çaldım ama içerden ses gelmemişti bende bir kac calıstan sonra ses gelmeyince odasına girmiştim yatağı bozulmamıstı demekki dısarı çıkmıştı gece cok gec bir saatti cunku sonra abimle bir ara konustuk bana olanları anlattı engel olacaklarmıs ama olamamıslar bu meseleyi ben duymadan kapatmaya çalışmışlar ama yapamamıslar brn bunları düşünürken babamla goz goze geldim babamda anlayamadığım bir sevinç vardı. Eski dostuna gelin verdigi icinmiydi bilmiyorum kuma gitmeme seviniyordu. Herkes kahvaltısını ediyor nalinse tabagındakilerle oynuyordu. İcinden bugünün çabuk bitmesi icin dua ediyor ama yarın olmasınıda istemiyordu o adama bir adım daha yaklaşmak istemiyordu ama kaçış yoktu. İki gunde eli yuzu çökmüştü. Herkes sofradan kalkmış kızlar sofrayı topluyordu.
Nalin annesinden izin alıp odasına çıkmıştı. Yengesi beritan ve annesi bercem hanım da odalarına cıkmıs hazırlanmıslardı aşağıda oturup nalini beklemislerdi. Nalin hala inmemisti. Bir araba konağın onunde durmuştu icinden paye hanım asmin ve oglu miran inmişti. Konağın kapısından girerken nalinde çantasını almıs merdivenlerden iniyordu gördüğü manzarayla duraksadı. Miran aga damı gelmisti kimse gelecegini söylememişti. Farketmezdi gerci onun icin ama onun yanında rahat edemezdi kaldı ki o asmin ve paye hanımın yanında bile rahat edemeyeceğini düşünüyordu. Simdi bide miran gelmisti. Butun gozler merdivende duran naline bakıyordu miran agada buna dahil göz göze geldiler gozlerini kaçırdı nalin kafasını onune eğdi utancından kızarmıstı napıcagını bilmiyordu yavaşça merdivenlerden inmeye devam etti. Paye hanımın elini öptü
Paye hanım el öpenlerin cok olsun guzel kızım masallah kızıma cok guzel olmus demisti. Nalin utanmıstı gulumsemisti. Miranda boyle guzel gulen birini ilk defa görmüştü. Ayrıca utanınca kızarıyordu. Kalbinin deli gibi atmasını saglıyordu bu kız iyi gelecekti ona  simdi ise arabaya binilmis çarşıya dogru yola koyulmustular. Aynadan kendini dikizleyen miran agayı gorunce hem şaşırmış hemde utanmıstı nalin neyseki çarşıya varmışlardı. Arabadan herkes inmişti. Mağazaları dolaşmaya başlamışlardı. Nalin hic birseye bakmıyor ona gosterilenlere guzel diyerek geçiştiriyordu. Miranın onu izlediğini biliyordu ve hic rahat degildi. Yüzük bakmak icin kuyumcuya girmişlerdi. Yüzük bakacaklar ve bilezikler alacaklardı. Miran nalinin yanına gelmisti. Kuyumcu miran agayı tanıyordu elbette nalin icin en guzel parçaları çıkarmıştı. Bayanlar hepsi ayrı parçalara bakıyor begeniyordu nalin se bakmıyordu gözlerinin dolmaması icin kendini tutuyordu. Yüzüğünü böylemi sececekti miran ağanın parmağına baktı bir yüzüğü vardı zaten simdi ise öylesine yüzük bakıyordu onun yüzüğünün tekini takmayacaktı mutlu olarak secmeyecekti yüzüğünü nalin kendisine bakan kuyumcunun hangisini denemek istersiniz demesiyle kendine geldi ben yüzük istemiyorum diyebildi cok zor dökülmüştü ağzından bu sözcükler kim istemezdiki sevdigi adamla yüzüğünü seçsin kim istemezdi sevdigi adamla evlenmeyi herkes isterdi. Ama nalin sevdigi adamın olamamıştı simdi sevmediği adamla yuzuklere bakıyorlardı kaderin nasıl bir oyunuydu bu istemiyorum demesiyle herkes haline dönmüştü Miransa kaslarını catmıstı neden istemiyordu ki simdi paye hanım soze girdi olurmu kızım oyle sey alalım demesine ragmen istemedigini söylemişti nalin haric digerleri nalin icin beğendikleri seyleri almışlar ve çıkmışlardı. Bercem hanım ve paye hanım miran ve nalinin konuşmaları icin onları yalnız bırakmak istemişler birbirlerini birazda olsa tanımaları icin Paye hanım şoförü aramış gelmesini söylemişti. Miran annesinin ne yapmak istedigini elbette anlamıştı. Konuşmalarının iyi olacagını düşünüyordu miranda herkes arabalara binmisti balin haric herkes nalinse annesinin ne yapmak istedigini anlamıştı sadece biraz konusacaklardı. Sinirlenmisti ama belli etmiyordu hiçbirşeyi ona sormamıslardı zaten simdiyse miran agayla arabadaydılar miran aga nalinin acıkmış olabilecegini düşündü ve bir restoranta dogru sürmeye basladı nalinse koltuga sinmişti. Sessiz gecen yolculuğun ardından bir restoranda gelmişlerdi. Garsonlar miran agayı hos gelmişsin ağam diyerek karşıladılar denize bakan bir yere oturduk ben cok acıkmıstım ama yemek yemek istemiyordum miran agayla.
Denize dalıp gitmişken miran ağanın sesiyle irkildim elindeki menüye bakarken birsey yemicekmisin diye sormuştu. Bende kafamı salladım acıkmadım aslında yalandı ama bu konuşmanın uzun sürmesini istemiyordum ne konuscaksak konusalım ve bu bitsin istiyordum.