Her zaman olduğu gibi,yine annemin çığlıklarıyla uyandım.
Gitmeye korkuyorum bu sefer.
Yatakta doğruldum. Belimdeki çürükler sızlasada aldırmadan yataktan kalktım. Kapıyı açıp odamdan çıkmamla babamın annemi fırlatması bir oldu.
Ağlayarak annemin yanına gittim.
Annem cesur olmaya çalışıyordu, korkmamaya...
Yanağındaki izi görmemle içim acıdı. Annemin arkasındaki vazoyu aldım. Ben bunu yaparken babamda gelmişti. Vazoyu kafasına geçirdim. Hafif sendeledi. Bununla yetinmeyip benim arkamda duran sandelyeyi aynı yere vurdum. Yere yığıldı.
Tam zamanıydı kurtuluşun. Annemi yerden kaldırıp sandelyeye otutturdum. Hızlıca odama koşup sırt çantamı içine bir kaç parça giysi koydum. Ardından gidip çekmecemdeki paraları aldım. Annemin odasına gidip annemede bir kaç parça giysi alıp annemin yanına koştum. Yüzünü kapatmış sandalyede ağlıyordu. Annemi böyle üzgün görmeye dayanamıyorum yanına gittim. Ellerini tutum ve yavaşça çöktüm.
“Kurtuluyoruz anne az kaldı. Çok az kaldı ve...”
Bende ağlıyordum ve gözümdeki yaşları silip devam ettim.
“Her şeye yeniden başlayacağız...”
ŞİMDİ OKUDUĞUN
İki Seçenek
Teen FictionHer insanın hayatı kendine göre zordur. Ancak bazılarımızın hayatı, tartışılmaz bir şekilde zor olarak göze çarpar. Peki bu zor hayat nasıl düzeltilebilir? Yaşadığı olaylardan sonra kaçmayı seçen Açelya, kaçmanın kurtulmak olmad...