"Seda" diye bağırdı 2.sınıflardan Bülent. Hala unutamadığı eski sevgilisini anlatacaktı yine bana biliyordum. Ama alışmıştım hatta saçlarının rüzgarda dağılışını bile milimetrik olarak biliyordum. Ne kadar güzel olduğunu da. Ama Sıkılmamıştım bunları dinlemekten her defasında daha çok bağlanıyordum Bülentin hikayelerine ne de olsa çocukluğumdan beri o beni dinlemişti o acı çekerken ben dönüp gidemezdim. Hem onunlada alakası yok. Seviyordum dinlemeyi ona olan aşkını aşk bu sonuçta herkeste aynı etkiyi göstermez. Bülentte acı olarak cereyan eden aşk bende hüzün ve keder olarak cereyan ediyordu. Farklı hikayeler dinleyerek aşkı daha çok içime çeke çeke sindiriyordum. Onun başkasına olan aşını az da olsan anlarım belki diye. Ama onun aşkı da kalbinde başka şekilde kendini gösteriyordu. Ne kadar güzel aşık oluyordu oysa ki başkasına oluşu bile beni rahatsız etmiyordu çünkü eğer bana aşık olsaydı şayet muhtemelen ben onu sevmeyecektim çünkü ben onu ona bakarken gözlerindeki ışık için sevdim. Aslında şunun için sevdim diyemem. Çünkü o, o olunca güzel. Ben ağlasam da benim ol diye kendimi parçalasam da bana ona baktığı gibi bakmadığı sürece ben onda bunu isteyemem. İstrsem ben olurum nankör. Onun elinden bedenini almış ruhunu başkasına bırakmış olurum. Ben gözyaşı dökeyim ki o da gözyaşlarımı tanrıça vasfına yükseltebilsin...
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Son söz
Romansa"O son sözlerdeki kalıcılık vardı bana söylediğin het sözde ve buna hayrandım. Gözlerinde sevgilim gözlerinde ve sözlerinde bana olan aşkın vardı sevdiğim" dedi sevdiğim insanın sevgilisi. Ve saçlarıyla oynadı usulca. Diyemedim ki o gözler bana baka...