🍃Ep 3 🍃

100 19 6
                                    

Issac,Carol, Susan ve Paul çaresizce birbirlerine bakıyorlardı. Sürenin dolmasına çokaz kalmıştı ki megafondan tanıdık bir ses duyuldu.

"Akşama kadar sizi bekleyemem gençler! Bu nedenle içinizden ölecek kişi farklı şekilde belirleyelim."

Saniyeler sonrasında bileklerindeki kilit açıldı ve serbest bırakıldılar. Şaşkınca odadaki kameraları incelerlerken ses keyifle konuştu.

"Herkes ölmesini istediği kişinin adını söylesin."

"Nasıl yani? Ölecek kişiyi bizim mi belirlememizi istiyorsun?"

Diye sordu Carol sinirle. Bu istediği şey çok fazlaydı. Değil mi?

"Bunu yapmayacağım."

Bu sefer karşı çıkan Issac olmuştu. Onun gibi diğerleri de başını iki yana sallayınca kalın sesin sahibi sinirlendiğini sertleşen ses tonuyla belli etti.

"Pekala. Bende yeni kural koyuyorum. Eğer birini seçmezseniz, kendiniz seçilirsiniz."

"Bizden arkadaşımızın birini ölüme göndermemizi istiyorsun!"

Susan kendini tutamayarak bağırınca, Paul onu kolundan tutarak yanına çekeledi ve konuşmayı kendisini devraldı.

"Bak bunu yapmak istemiyoruz. Bir çözüm yolu olmalı tamam mı."

"Çözüm yolu yok. Ya benim dediğim, ya benim dediğim çocuklar."

Gençler birbirleriyle kısa bir bakışma geçirdiler. Ardından bunun bir son bulmasını isteyen Susan eski sakinliğini koruyarak konuştu.

"Pekala madem içimizden birini seçmemizi istiyorsun... O halde Paul'un ölmesini istiyorum."

Paul duyduğu cümleyle birlikte hayretle açılmış gözlerini Susan'ın yüzüne çevirdi.

Belli etmese de korkuyla yutkundu ancak megafondan herhangi bir tepki gelmeyince kendisi dönerek mırıldandı.

"Neden beni söyledin Susan?"
"Bir keresinde sınıfın gözü önünde beni aşağılamıştın."

"Dökülün bakalım! Şimdi anlıyorsunuz işte!"

Kalın ses keyifle olanları izliyorken, bir yandan da tartışmanın başlangıcını başlatan gençlere seslenmişti.

Onun konuşmasını umursamayan Paul, sinirle ellerini saçlarına daldırdı ve ileri adım atarak bağırdı.

"Tanrım daha ilk haftaydı ve seni tanımıyordum! Yaptığımın hata olduğunu sana söyledim. Hatta özür bile diledim."

"Özür dilerim Paul..."

Diyebildi Susan sessizce. Kendisinin söylenmesini sindirmeye çalışan Paul'a doğru konuştu içlerinden biri daha.

"Bende Paul'u seçiyorum."

Carol'ın da onu seçtiğini duyunca sinirden gülmeye başlamıştı. Onlara arkadaşı demişti ve güvenmişti. Şimdi de ihanet edişlerini en ön koltuktan izliyordu. Sessizliğini koruyan Issac'a dönerek konuştu.

"Sende mi beni söyleyeceksin dostum?"
"Hayır. Eğer içimizden birini seçebileceksen ben kendimi seçiyorum."

Dedi Issac herkesi şaşırtarak. Sadece arkadaşları değil onu izleyen kişiyi de şaşırtmış olacak ki megafondan güçlü bir kahkaha yayıldı odaya.

"Böyle bir fedakarlık beklemiyordum doğrusu! Tebrikler Issac."

Biraz duraksadıktan sonra düz bir ses tonuyla kızlara seslendi.

Sırlar Evi Where stories live. Discover now