BÖLÜM 1

20 3 0
                                    

Yağmur sesiyle uyandım.Çalışma evraklarım,soğumuş kahvem masada duruyordu.Yağmurun her damlası cama çarpıyordu,odanın içi buram buram sigara kokuyordu.Ayılmak için banyoya gidip yüzümü yıkadım.Buz mavisi gözlerimin içinin kanlandığını fark ettim,esmer tenim bakımsızlıktan solmuştu,biraz da kilo almıştım. Kendimden uzaklaşmıştım,kendime eskisi gibi bakmıyordum.Bakasım de gelmiyordu zaten.Yaşadığım şeyler beni hayattan soğutmaya yetmişti.Gözlerimi aynadan ayırıp ayaklarımı sürüye sürüye odaya geldim,camları açıp masayı topladım.Koltukta uyumaktan her yerim ağrıyordu.Kaç gecedir yatakta uyumuyordum belirsiz.Doğru düzgün yemek yediğim bile söylenemezdi.Yavaş hareketlerle pijamalarımı çıkartıp elime ne geliyorsa onları geçirdim üstüme.Odadaki sigara kokusu hala burun deliklerini yakacak şekilde kokuyordu.Bu kokudan git gide rahatsız olmaya başladım,yağmurda güzel yağıyordu.Üstüme yağmurluğu geçirip kendimi dışarı attım.Kaldırımdan yürürken kenarda birikmiş sulardan kendime bakıyordum.Hastalıklı gözüküyordum ve iğrenç kokuyordum.İnsanlar bana her zamanki delici bakışlarını atıyorlardı.Bakışlarını üstüme salıyorlardı.Yakınımdan geçen insan yoktu herkes bana acır gözleriyle bakıyorlardı.Bana kimsenin acımasına gerek yoktu,yaşadıklarımı yaşamış olsalardı yaşama istekleri olmayacaktı.İnsanların aşılmaz bir ön yargıları var.Onları suçlamak istemiyorum,ama o duvarları yıkmaları gerek.Hayat bize küçük oyunlar oynuyordu,bu oyunlar olmasaydı hayatın da bir anlamı olmazdı.Acı çekmeden hayat yaşanır mıydı? Herkes mutlu olsa hayatın ne anlamı kalırdı? Köşe başında üzülen,kendi kabuğuna çekilen insanlar olmadan hayat çekilmez bir hal alırdı.Her insanın kendi duvarları vardı.Bazı insanların duvarları asla yıkılmaz iken,bazılarına ufak bir gülümseme yetiyordu.Hayat hepimizin üstünde etkiler bırakıyordu,bazıları hemen atlatırken bazıları ömrü boyunca unutamıyordu.Bende o atlatamayan gruba dahildim sanırım.Bundan 3 sene önce bir dava da avukat olarak görevlendirildim,müvekkilim bir bayandı,oldukça güzel, genç ve bakımlıydı.Dava günü gelene kadar sık sık görüşüyorduk,dava günü geldiğinde ikimizde heyecanlıydık.Dava da haklı taraf biz çıktığımızda müvekkilim bana sarılmıştı,nedenini bilmediğim bir huzur doldu içime,sanırım aşık olmuştum.Davadan sonra da sık sık akşam yemeği yerdik.Genelde evine giderdim.Güzel yemekler yiyip sıcak sohbetler ederdik.Onun da bana karşı boş olmadığını hissettiğim zaman ona bir restaurantta yemek teklifi ettim,oda kabul etmişti.Hayat ozaman bana toz pembe geliyordu.En güzel günlerim onun yanındayken geçiyordu.Evinden alıp restaurantta geldiğimizde beni ufak ufak heyecanlar basıyordu.Sık sık terimi siliyordum.Yemeğimizin ortasında,hislerimi açıklamak için yeterli gücü toplamıştım.Ona içimi açtığımda ilk başta şaşırmış gözüküyordu.Gözlerimin içine baktı,gözlerinin dolduğunu gördüm.Oda bana karşı birşey hissettiğini itiraf etti,o gün benim yeniden doğuş günümdü sanki.Yemeklerimiz bittiğinde kalkıp sahilde yürümüştük.Ellerim onun ellerindeydi,bundan daha güzel bir his hatırlamıyorum hayatımda.Artık "BENİM" diye biliyordum.Ve ben sadece ona aittim.Kalbim,ruhum ve tüm bedenim ona aitti.Biz yaklaşık 1 yıl kadar sevgili olduk.O koskoca 1 yıl hayatımın en mutlu anlarıydı.Artık evleneceğim kadını biliyordum ve teklif etmek istiyordum.Artık beyaz gelinlik için o güzelliği görmek istiyordum.Artık aile kurmak istiyordum ve ben hayatımı gözleri şiir yazılası kadına adamak istiyordum.Hayallerim vardı benim koskocaman,İçinde gözleri güzel sözleri özel kadın başroldeydi.Birde küçük bir bebeğimiz vardı,oda annesi gibi güzeldi.Bunları gerçekleştirmek için artık sabrım kalmamıştı.Güzel bir evlilik teklifi planladım.İlk tanıştığımız yer yani mahkemede evlenme teklifi edicektim ona.Dokunduğu yerlere,oturduğu yere küçük küçük Notlar yapıştırdım.Yolları güllerle süsledim,oturduğu yerin karşısına kalp içinde bir not ve yüzük koydum.Notun içinde güzel bir teklif vardı.Son olarak güzel gözlümü aramak kalmıştı,aradım ve aceleyle mahkemeye çağırdım,ne olduğunu oda anlamamıştı,hemen gelmesi gerektiğini ve çok acil olduğunu söyledim.Telefonu kapatıp yerimi aldım.Bekledim...Bekledim saatler geçiyordu ama o gelmiyordu.Telefonu kapattığımdan beri 2 saat olmuştu.Yol bu kadar uzak değildi.Aniden telefonum çaldı arayan oydu,telefonu  bir hevesle açtım  yabancı bir adam sesi geliyordu Alo diyoru yakınınız trafik kazası geçirmiş,olay yerinde ölmüş diyordu.O an dünyam yıkılmıştı,benim yüzümden ölmüştü acele et demiştim ona acele et.İşte o gün bugündür hayata sitemim büyük,benim yüzümden sevdiğim kadını toprağa teslim ettim.Sevdiğimi kendi elimle toprağa koydum,öperek koklayarak yolladım ama onu,saçlarını son kez sevdim,şiir yazılası gözlere bakamadım belki ama elini sevdim,yanaklarını öptüm.Güzel gözleri hiç açılmamak üzere kapanmıştı.Ben mesleğimden nefret ettim o günden sonra,gidemedim mahkeme salonlarına,aylarca evden çıkmadım,insan içine karışmadım.Hayat bana çok adi bir oyun oynamıştı.Kendime geldiğimde evden uzaklaştığımı fark ettim.Yürümekten yoruldum,yağmurda hızlanıyordu,bir bank ilişti gözüme biraz dinlenip geri dönerim diye düşündüm.Banka oturup boş gözlerle etrafa baktım.Gözlerim yanıyordu,sanırım yine ağlayacaktım.Ağlama Kuzey Ağlama! İnsanlar sana acıyacak yine derin nefes al...Kendine gel Kuzey! Derin bir nefes alıp sesli bir şekilde dışarı üfledim.Yağmur daha fazla hızlanıyordu,kalksam iyi olacaktı.Tam kalkacakken küçük bir köpek ilişti yanıma.Yalnız ve cılız gözüküyordu,tüyleri parlaklığını kaybetmiş gibiydi.Siyah ve grinin karışımı tüyleri asaletini kaybetmişti.Hava daha da soğuyordu köpeğin kafasını okşayıp banktan kalktım,eve doğru yürüyordum arkama baktığımda benimle yürüyen küçük köpeği fark ettim.Nasıl olsa geri döner diye aldırış etmeden yürüdüm.Evin önüne gelip bahçe kapısını açtığımda hızlıca içeri koştu.Sanırım yeni ev arkadaşım belli olmuştu.Acıkmış gözüküyordu küçük bir tasta süt koydum,titriyordu ve ıslaktı önce onu kurutup daha sonra biraz battaniye ve çarşaf yardımıyla sıcacık bir yatak hazırladım.Yağmur biraz hafiflediğinde veterinere gidip kontrol yaptırırım diye düşündüm.Şimdi birde buna isim koymak gerekecekti,asil görüşünü,sert bakışları vardı.Sanırım "Diablo" güzel gidecekti.Dışarıyı seyrederken içim geçmiş,Diablonun yüzümü yalamasıyla uyandım.Etrafıma baktığımda hava kararıyordu,yağmur dinmişti.Diabloyu battaniyeye sardım ve yola çıktım.Veteriner yakındı arabayla girmektense yürümeyi tercih ettim.Yağmurun bıraktığı toprak kokusunu ciğerlerime çektim,bu kokuyu hiçbirşeye değişmezdim.Veterinere geldiğimizde içeride kimse yoktu,sağa sola baktığımda kimseyi göremedim,en son çare "Kimse yok mu?" Diye etrafa seslendim.İçeriden tatlı ve narin bir bayan sesi "Hemen geliyorum" dedi. Bu imkansızdı,bu ses..sanki oydu.Meraklı gözlerle sesin geldiği yöne doğru yöneldim,Diabloda bana eşlik etti.Sesin sahibi içerden geldiğinde gözlerime inanamadım.Aynı oydu işte sarı saçlı,mavi gözlü,uzun boylu.Benim sevgilimdi bu,kopyası olamazdı imkansızdı.Kendimi toparlamam gerekiyordu.Kendine gel Kuzey! Öldü o Öldü! 3 sene önce gömdün onu sen! GÖMDÜN!
-Merhaba Hoşgeldiniz
+Eee..Ho Ho hoşbulduk.
Kekeliyordum,saçma sapan rezil duruma düşmeden toparlamam gerekiyordu.Sen Kuzey Ural Soykansın Kendine gel!
-Nasıl yardımcı olabilirim?
+Ee şey,bu köpeği bugün sokakta buldum,kontrollerini yaptırmak için getirdim.
-Peki,siz oturun ben kontrolleri yapıp size haber veririm.
Diabloyu alıp tekrar içeri gitmişti.Terlemiştim,hava buz gibiydi ama ben terliyordum.Dışarı çıkıp derin bir nefes aldım,cebimden sigaramı çıkarıp bir duman aldım.Gözlerimi kapatıp dumanı geri verdiğimde rahatlamıştım biraz.Bu o değildi biliyorum.Beni düşüncelerimden koparan bir ses duydum,arkamı döndüğümde veteriner kız beni çağırıyordu.Sigaradan son bir duman alıp söndürdüm.İçeri girdiğimde güler yüzle bana bakıyordu.
-Köpeğinizin türü pitbull,sağlıklı durumda.Sadece 2 hafta sonra aşı olması için getirmeniz gerekecek ve birde köpeğinize biraz bakım gerekiyor.
+Ne gibi bir bakım bu?
Kadın çok etkileyici ve kıvrak konuşuyordu.Ellerini ve mimiklerini çok güzel kullanıyordu.Çekici ve hoş gözüküyordu.Ses tonu insanı tahrik ediyordu.
-Size vereceğim şampuanla yıkarsanız tüyleri eski canlılığına dönecek.
+Pekala,teşekkür ederiz.Ben kendimi tanıtmayı unuttum size Kuzey ben.
-Memnun oldum kuzey bey,bende Eylül.İki hafta sonra görüşmek üzere.
+Görüşürüz Eylül hanım.
Diabloyu kucağıma alıp eve doğru yürüdüm.Eve geldiğimde sıcak suyu açıp Diablo için banyoyu hazır hale getirdim.Masaj yaparak güzelce yıkadım.İlk başta biraz ürkek davransada,bu duş ona iyi gelmişti.Yıkamayı bitirdikten sonra güzelce kuruladım,temiz çarşaf ve battaniye ile güzel bir yatak hazırladım.Sabahtan beri çok yorulmuştum,bugün beni çok yıpratmıştı.Dejavu yaşamıştım,sıcak bir duş iyi gelecekti.Sıcak bir duş aldıktan sonra,aynanın karşısına geçtim.Artık hayata tutunmam gerektiğini ve yeniden başlamam gerektiğini düşündüm.İlk başta aldığım kiloları verip tekrar fit olmalıydım,ve kesinlikte şu dolabımı tekrar düzmeliydim.Düzensiz sakallarımı kestim,üstümü giyindikten sonra eski gittiğim spor salonunu aradım ve kaydımı yenilettim.Artık herşeye yeniden başlıyordum.Hayatımın dönüm noktası bugündü.Artık eski Kuzey Ural Soykan geri dönüyordu.Koltukta uzanırken gözlerimin yandığını hissetim,yavaş yavaş gözlerim kapanıyordu.Fazla direnmeden uykuya teslim ettim kendimi...

DİABLOHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin