Bir mucize gibi şimdi gelecek o günün hayali... Bu kez her an gördüğüm o rüyaları yaşayacağım ilk kez.
Seninle belki ömrümüzde tek sefer güneşin doğuşunu birlikte izleyeceğiz. Az çok bir gün batımını yakalayacağız belki, birlikte.
Bu kez herşey yolunda gidecek. Hasetle savrulup giden başım, göğüsüne yasladığımda bulacak yerini. Ellerin tuttuğunda ellerimi, ilk kez hissedeceğim ellerimi. Saçlarım sen onlara dokunduğunda birer ipek böceği olacaklar. Gözlerim ilk kez görecek dünyayı. Dünya mı sen güneşlendireceksin. İçim ilk kez ısınacak, sıcacıksın sen biliyorum, bir ateş parçası bir kor... Gönüllü yanacağım seve seve yanacağım.Eğer sana sarıldığım o an kokunun büyüsü ile bayılıp kalmazsam eğer, seninle ilk kez uzun uzun sohbet edeceğiz. İlk kez birlikte uyuyacağız ve hatta belki beni cennetine kabul edeceksin. İlk kez parmaklarını tenimin her yerinde hissettiğim o an kopacak kıyamet.
Kopsun o zaman kıyamet. O anda dursun zaman, daha yaşanası bir an olabilir mi? Orada öldür beni. Ruhumu saran aşk elbisesi, kokuna bulanmış o çarşaf kefenim olsun. Sabahı olmayan o uykuları buram buram kokunla uyuyayım.
Hain demesinler bana, suç bulmasınlar. Mezar taşıma sebebi aşk yazsınlar.
Bir "Tolga" kişisini sevdi ve oracıkta can verdi. Zaten o an yarın daha ne vaad edebilir ki, daha mutlu bir an olabilir mi artık? Böyle bir günün ardından benliğim yokluğunu kabullenip, katlanabilir mi? Sensiz geçecek tek saniye, o andan sonra, almaz mi aklımı benden?
Sevgilim! Işte o an dursun zaman. Orada öldür beni. O zaman hakkım olanı almışım demektir bu hayattan. Beni tam oracığa gömsünler; göğüsünün deniz kokan sol yanına...