Bazılarının başından beri beklediği, Akın'ın ağzından bir bölüm! (Akın'ın anlatıyor olması özel diye bölümü -13- diye eklemek yerine ✖13✖ diye ekledim, bundan sonra Akın'ın anlattığı her bölüme bunu yapacağım.)
Bölümde yer alan hem kalın hem de italik yazılanlar, önceki bölümlerle gerçekleşen olaylardan kesit.
Şunu söylemeden geçemem, ilk defa bölümler arasındaki zamanı bu kadar çok tuttum ve önceki bölüm en çok vote alan bölüm oldu? Bölümleri çabuk eklesem de YORUM yapmayı ihmal etmeyin lütfen, yorum sayısına göre hızlı yazıyorum.
UYARI: Bu bölüm küfür içeriyor.
~
Direksiyonu sertçe sola kırdım. Bu kız beni deli ediyordu, şimdiden. Hiç bilmediği, tahmin edemeyeceği işlere karışıyordu.
Kırmızı ışıkla beraber frene ağırlığımı verdim. Araba tamamen durunca torpido gözünden sigaramı çıkarıp ağzıma götürdüm. Sigarayı yavaşça içime çekerken nereye gideceğimi düşünüyordum.
Hata yapmıştım.
Evinin adresini bilsem de önce ona sormalıydım. Hayatımda hataya asla yer yoktu, bu yüzden o kızın da hayatımda bir yeri olmamalıydı.
Sigarayı dudaklarımın arasından alıp başımı geriye atarak dumanı serbest bıraktım. Beklemekten sıkılmıştım, hala kırmızı yanıyor olmasını aldırmadan gaza yüklendim.
“Sen de kötüsün.”
Benim için hiçbir önemi olmayan birisinin bir sözü, beni bu kadar etkileyebilir miydi? Bana kötü demişti, neden böyle düşünüyordu? Çoğu insanın en çok pişman olduğu şey erken güvenmek, güven vermeyip tersleyince kötü olan ben mi oluyorum? Belki de benim en vahşi anımı gördüğü için böyle düşünüyordur, Talha konusunda kendimi tutamamıştım. Talha asla teke tek girebileceğim kadar önemli birisi değildi.
Bir tane daha hata diye düşündüm.
Hızımı arttırıp telefonumu tek elime aldım, ilk çalışta açılmıştı.
“Size geliyorum.”
“Beni çok mu özledin aşkım?”
“Kes İlkay.” İlkay’ın kıkırdadığını duymuştum.
“Hayatım bu kadar tedirgin olmamalısın.”
“On dakikaya oradayım.” Telefonu kapatıp yan koltuğa fırlattım. Ses tonumdan ciddi olduğumu anlaması gerekirdi.
Hızımı daha da arttırırken elim müziği açmak için harekete geçti ama havada asılı kaldı.
“If you listen close
You can hear the crying”
Müziği kapatıp arkasına yaslanmıştı. Küçük bir çocuk gibi uzatıyordu, sinirlerimi bozduğunu anlaması için sesli bir nefes alıp yeniden müziği açtım.
“Açma şunu!” diye bağırdı. Sözlerini söylememe fırsat bırakmamıştı bu sefer, sandığımdan da çocuktu.
O arabadan indikten sonra CD’yi çıkarmamıştım, eğer başlatırsam onun kapatmaya çalıştığı şarkı çalacaktı.
Gaza daha fazla yüklendim, hızım 120’yi geçiyor gibiydi. Belki de İlkay’a giderken birkaç şişe de almalıydım. Ne yazık ki bunu düşünene kadar gelmiştim bile.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Çünkü Bu, Benim.
Teen Fiction“İçimdeki oyuğu dolduran senken, gitmene izin verir miyim?” Romanlara konu alınacak kadar büyük bir aşkları yoktu belki de. Dışarıdan bakıldığında diğer insanlardan hiçbir farkları yoktu. Bazıları için onların tanımı Zavallı Kız ve Havalı Çocuk ola...