Okul kapanmıstı her şey gayet hoş. Tatil icin arkadaslarımla 1 haftalıgına Parise gidicektik. Ailemizden zorda olsa izin aldik ben , Meryem ,Dogukan ve Kerim hersey tamam.Çok heyecanlıydım sonucta ilk kez yurtdısına cıkıcaktık.Ucagın kalkmasına son 3 saat kalmıstı hemen gurubu toplayıp havalimanına dogru yol aldık.Evet iste bu uçaga binmistik Meryemle dedikodu yapmaya basladik . Meryem, sanki ona bisey itiraf etmemi istercesine bana bakıyordu. Durdu ve birden İrem "Sen Kerimden hoslanıyomusun "dedi . Uzatmanın bi alemi yoktu evet dedim. Meryemde Dogukanla segiliydi zaten .Bu Paris işide cok iyi olucak diye gecirdim aklımdan sonucta aşıklar kentiydi ..Parise gelmistik ucaktan iner inmez igrenç bi görüntü karsımızdaydı. Filmlerdeki paris yoktu sanki savas cıkmıs gibiydi yanan binalar kırık betonlar ve terk edilmis bir sehir... Bu ne bicim tatil böyle 1 saat yürüdükten sonra Meryem oteli buldu ve odaya yerlestik fakat burdan gitmek Türkiyeye dönmek için çok geçti Dogukan gelip kimyasal patlama sonucu uçusların iptal oldugunu söyledi. Hepimiz çok üzülmüstük.Kerim" hey millet İrem'le yiyecek birseyler almaya gidicez gelen varmı ?. Kimseden ses çıkmadı . Bizde yola koyulduk sokaklar bomboştu ,köpek harıltısı gibi boğuk sesler geliyordu uzaklardan 1 saat yürüdükten sonra terk edilmis bir market bulduk aslında isimize yaradı ögrenciydik fazla paramız yoktu ihtiyacımız olanı ( belki fazlasını) poşetlere doldurup çıktık. Arkamızdan topal yürüyen her tarafı kan olan ve hırrlayan bi adam bize dogru geliyordu ne oldugunu anlamadan kosmaya basladik yarım saat kostuktan sonra izimizi kaybettirdik ve caddeye cıktık birde ne olsun beterin beteri...Karsımızda bir sürü hırlayan insan yada onun gibi bisey üzerimize dogru gelmeye basladılar 15-20 taneye yakındılar 2 kilometre ötede araba vardı ona yetisebilirsek kurtulabilirdik bu hırlayan varlıkların bize napabilicini bilmiyordum ama pek insan sever olduklarını söyleyemem Kerim koş! diye bağırdı dikkatlerini baska yöne bir kutu janbon atarak dağıtmıstı arabaya doğru koştuk uyanık aylaklardan bitanesi bizi takip etmiş arabanın camına vurmaya basladı ezip geçmekten baska çaremiz yoktu otele vardık Meryemle Dogukan oturmus haberleri dinliyorlardı .Doğukan "burdan hemen gitmeliyiz"
bizde yoldaki durumumuzu anlattık.Meryem anlatmaya başladı Zombiler bunlar zombi spikerin dedigine göre kimyasal patlama sonucunda bi virüs tüm eyalete yayılmıs ve ölen kisiler tekrar diriliyormus beyinlerindeki tüm hersey siliniyormus " açlık ve yeme hissi " haricinde yani canlı insan hayvan ne varsa yiyorlar ve ısırdıkları kisiye hemen müdahele edilmesse oda bir aylak oluyor. Bunları ağzımız açık dinlemistik filmler kitaplar vs. anca böyle yerlerde aylakları tanımıstık bu kadar zararlı olduklarını bilmiyorduk nasıl korunmamız gerektigi yada zombileri nasıl öldürmemiz gerektiği radyoda söylenmemisti her şey bize kalmıstı. Patlamadan dolayı hiç bir teknolojik alet çalısmıyordu çok berbat bi duyguydu bu . Ben Meryemle Kerim de Dogukanla yattı böyle bi durumda aşkı düsünüyordum . Keşke Kerim benim yanımda yatsa diye iç geçirirken uyuyakalmısım . Kerim beni öperek uyandırdı noldugunu anlamadan afallamıs bir sekilde uyandım cok tatlıydı . Kerim sana aşıgım dedi içimdeki enerji tavan yapmıstı çok heyecanlanmıştım bende sana aşığım diye haykırdım . Arkadan Meryemın sesini duydum irem kalk diye anırıyodu oha ne yani sadece bi ruyamiydi çok gercekciydi ama ya lanet olsun.. Zorla yatagimdan kalktim ve ustumu degistirdim simdi kabusa donen tatilimizle ilgilenmek zorundaydim .

ŞİMDİ OKUDUĞUN
Paris Zombileri
FantasiaParise bir haftalığına giden üniversite ögrencilerinin kimyasal patlama sonucu zombilerle dolu kısılı kaldıkları şehirde yaşam mücadelesi verdiklerini anlatan muhtesem bir kitap....