KAYIP 2 ⁉

25 2 0
                                    


Etraf karanlıktı. Sabahtan beri uyuyordum. Odanın ışığını açıp karşımda duran dolaba yöneldim. Içinden rahat birşeyler aldım ve banyoya girdim. Duşumu alıp üstümü değiştirdim. Sessiz sessiz sanki birinden kaçar gibi odadan çıktım. Evi gezdim. Iki katlı sade bir şekilde döşenen evdi burası. Ama bu evde neden hiç resim yok ki diye düşünüyordum ki aklıma doktorun gösterdiği kağıtlar geldi, elime aldım. Bir umut orda birşeyler bulurum diye inceledim.
Hasta adı, soyadı: Dora YILDIRIM
Yaş: 20

Evet ismimi biliyorum. Kendim hakkında çok az hatırladığım şeylerden biri de bu.  Ama Dora YILDIRIM kim bunu bilmiyorum. Internete girdim ve araştırdım. Bir face hesabında kendimi gördüm ve anladığım kadarıyla bu benim hesabımdı. Bir sürü resim paylasmisim. Hepsinde yanımda birileri var ama kim olduklarına dair pek birşey yok. Yorumlarda birşey bulmak dileğiyle onlara da baktim. Ne yazık ki orada da boş boş  "  çok guzelsiniz, yine supersin... "  diye yapılan yorumlardan farklı yorum yok. Ama işin garip olan kısmı facemin yani öyle olduğunu düşündüğüm facenin aktif olması. Hemen mesaj attım. "Selam" diye.  Biraz bekledim ama cevap gelmedi. Bu seferde "merhaba Dora. Sana uzun süredir ulasamiyordum. Nasılsın? " diye mesaj attım. Umarım bu sefer cevap verir. Yine bekledim ve on beş dakika sonunda cevap geldi.

"Pardon da siz kimsiniz? " diye. Hayır ama sorumun cevabı bu değil ki..  Ama bir dakika ben Dora isem karşıdaki başka biri yani yalan söylesem bile anlamaz ki.

"Dora unuttun mu hemen beni. Kızım sen hafizanimi kaybettin insan en yakın arkadaşını nasıl unutur? "  bence iyi bir yalan. Kesin yutacak. Çok fazla zaman geçmeden cevap geldi.

"Ben Dora'nin kardesiyim. Dora bir hafta önce öldü." 

Bu cevabı görünce mahvoldum. Ne yani benim bir kardeşim var ve benim öldüğümü düşünüyor öyle mi?
Olmaz daha fazla bilgiye ihtiyacim var. Ya karşıdaki beni kandiriyorsa.
Hem doktor bana bütün ailemin öldüğünü söylememiş miydi?

"Aman Allahım.. Inanamiyorum. Nasıl oldu? " diye yalanima devam ettim. Yine kısa süre içinde cevap geldi.

"Trafik kazası geçirdi." diye cevap verdi.

Şimdi ki zaman
O face konuşmasından sonra ben başka birşey yazamadan çevrimdışı oldu ve bir dahada girmedi. Ama o zamandan sonra gördüğüm rüyamda doktorun yalan söylediğini anladim.

Rüyamda bir düğündeydim. Bana benzeyen bir adam evleniyordu. Adama gidip  "ağabey en kısa sürede hala olmak istiyorum." demiştim. Bu sefer gelin bana bakıp kikirdiyor. Bu sefer arkamda ilk gördüğüm rüyamda bana "dora kaç! " diyen kadın beliriyor.

"Kızım ağabeyini gaza getirme! Sen evlenince görürüm seni." deyip bana sarılıyor. Bende ona gülümsüyorum.

"Ben evlenmiycem ki anne! Babam turşumu kuracak benim!"

Sonra patlama sesleri geliyor. Devamı ise yok.

En azından eskiden güzel bir ailem varmış diyorum.

Yatağımdan kalkıp banyoya giriyorum. Kısa bir duş alıyorum. Suyla beraber akan gözyaşlarım artık eksilmez bir parçam gibiydi.

Haftada bir gittiğim doktor randevularımda ise sanki doktor hafızamın yavaş yavaş geldiğini gördükçe endişeleniyor gibi sürekli ne hatırladığımı soruyor. Ben ise sürekli aynı yalanı atıp sadece bir rüya gördüğümü, rüyamda ise bir düğünde olduğumu söylüyorum. Doktor ise verdiğim cevap ile derin bir nefes alıp " bu çok iyi bir gelişme Dora hanım. Lütfen aynı şekilde randevularınızı aksatmayın, boylelikle daha fazla yol kat edebiliriz." diyip gülümsüyor ve hep yaptığı rutini gerçekleştirip ben çıktığım gibi acele ile telefonundan bir numarayı arıyor.

Hastaneden çıkınca yine yavaşça sahile gidip bir aydır oturduğum banka oturdum. Saçma hayatımda sevdiğim tek şey buradan denizi izlemek. Telefonundan şarkı açıp kulaklıklarımı taktım. Kısık sesle müzik dinlerken hala denizin sesini de duyuyordum. Omuzumda bir el hissedince hemen oturduğum banktan ayağa fırladım ve kısa bir çığlık döküldü dudaklarımdan. 

Arkama baktığımda tahminen yirmili yaşlarında, en az sevdiğim deniz kadar mavi gözlere ve sarı saçlara sahip bir adam mahçup bir gülümseme ile bana bakıyordu. Bir elini ensesine atarken konuşmaya başladı.

"Şey, ben özür dilerim. Amacım sizi korkutmak değildi. Ben sürekli bu sahilde koşu yaparım ve uzun bir süredir her gelişimde sizi bu bankta derin bir şekilde düşünürken görüyorum."

Elini ensesinden çekip üzerine giyindigi kapşonun ceplerine koyarken derin bir nefes alıp kaldığı yerden devam etti konuşmasına

" Ve biliyorum beni ilgilendirmez ama sizi bu kadar derin düşündüren şeyin ne olduğunu merak ettim."

Ah meraklı insanlar!  Acaba kendilerinin hiç derdi yok mu ki böyle başka insanları merak ediyorlar? 

Başımı önüme eğdim ve yavaşça kaldırıp derin bir nefes aldım. Mavi gözlerine baktım ve gülümsedim.

"Öncelikle sorun değil. Dediğiniz gibi düşünceli olduğum için fazla tepki verdim. Ve neden bu kadar düşünceli olduğuma gelirsek yine dediğiniz gibi bu sizi ilgilendirmez" derken adamla konuşurken çıkardığım kulaklıklarımı geri takıp müziği son ses açtım ve evime doğru yürümeye başladım. Evimden yaklaşık yüz metre civarı uzakta olan markete girip biraz alışveriş yaptım. Evde yaptığım derin araştırmalar sonucu bulduğum kredi kartı ve numaralar yazılı olan not defteri sayesinde uzun bir süre hiç çalışmadan yaşamamı sağlayacak kadar param olduğunu öğrendim. 

Kapıma geldiğimde başına kapşon şapkasını takmış yere bakan adamı görünce bir an şaşırdım. Bu sahilde konuştuğum adamdı ama burda ne işi vardı!?

Dikkat çekmek için hafif öksürüp konuştum.

"Acaba kapımın önünde ne aradığınızı sorabilir miyim?"

Kocaman bir gülümseme eşliğinde bana bakıp evime bitişik olan diğer evi işaret etti.

"Buraya yeni taşındım ve komşum ile tanışmaya geldim. Bana yardımcı olabileceğini düşünüyorum. Bilirsiniz komşuluk ilişkileri falan." derken ayağa kalkıp tam dibimde durmuştu.

Sağ elini uzatıp " merhaba ben yeni komşunuz Karan Ateş SANCAKTAR " deyince mırıldanmaya başlamıştım bile ama çabuk kurtulmak için zoraki bir gülümseme eşliğinde Karan'ın uzattığı elini sıkıp "Ben de Dora ama maalesef size yardım edebileceğimi sanmıyorum."diye cevabını verdikten sonra hemen elimi çekip kapımı açıp içeri girdim.
Eve girdikten sonra her zaman yaptığım gibi kapımı kilitleyip mutfağa geçtim.

O rüya dışında hiçbirşey hatırlayamamak beynimi fazlasıyla  yoruyordu.

Annem ile babam beni seviyor muydu acaba?  Ya da kaç kardeştik?  Sevgilim var mıydı?  Anneme mi babama mi benziyorum?  O düğün gerçekten ağabeyimin miydi?  Ve en can alıcı soru ise gördüğüm rüya gerçekten geçmişimden  bir kesit mi yoksa beynimin bana oyunu mu? 

Peki ya geçmişimi nasıl bulacağım!???

Rica etsem yorum yapabilir misiniz?? ☺❤💋

KAYIPHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin