Ona bakmakla gözlerim kamaşıyordu. Rüya ile gerçek arasında kalmıştım. Ancak tam olarak ne hissettiğimi anlatamıyordum. Evrendeki kelimelerin sınırlı olmasından dolayı. Ona burada sahip olmak istiyordum. Sen benimsin demek istiyordum. Daphne beni izliyordu. Farkındaydım. Ancak gözlerim hala aynı yerdeydi.Gece siyahı saçlarının arasından parmaklarımı geçirmeyi hayal ettim. Dudaklarının tadına bakmayı. Ultra yakışıklılık ve mükemmel bir vücuda sahipti. Kusursuzdu. Tamamı ile kusursuzdu. Yanıma oturmasını istemekle istememek arasında gidip gelirken yanımda başka bir silüet belirdi.
-Sen ne yaptığını sanıyorsun?
-Daphne ödümü kopardın. Asıl sen ne yapıyorsun? dedim sinsice.
-Herkesin sana bakmasına dirhem kala yanına oturup seni kurtardığımı sanıyorum.
şimdi cevaplama sırası sende.
-Ona bakıyordum ve ölümle dirilmek arasında gelgitler yaşıyor, aynı zamanda yanıma oturması için dua ettiğimi sanıyorum. Ve senin gelip karnımdaki kelebeklerin uçuşmasına bir son verdiğini düşündüğümü sanıyorum.
-Diana, alt çenenle üst çenen arasında 30 metre mesafe varken senin insanlara rezil olmanı mı izkeyecektim?
-Tamam tamam. Belki haklı olabilirsin. Bedenim parçalanıyor ve kendimi yarım kişiymiş gibi hissediyorum. Anlatabildim mi?
-Senin tamamlayıcının da o. Öyle değil mi? -Aynen öyle.
-Okulda herkes senin peşinde koşarken üç seneni geçirdin. Şimdi de ultra yakışıklı biri-
-Daphne. Anlamıyorsun. şuna bak ve bana ne gördüğünü söyle.
-İhtişamlı dudakları ve derin gözleriyle sarhoş edici bir yüze sahip ve-
-Ağzının kenarındakiler salya mı?
-Büyüleyici bir seks meleğine benziyor.
-O benim olmalı.
-O senin olmalı.
-İşte Bunun adı,
-Mühürlenmek.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
KÜLLER, MAVİ VE AŞK
Romansa"Daphne kayıp. " " Ne?" Tek şansımız onu aramak. Bize tek yardımcı olabilecek biri varsa o da Ian. Ona kayıtsız ve karşı konulamayacak kadar aşığım.