tae onu önemsemedi. zaten iki gün sonra okul vardı ve o zaman özür dileyebilirdi. kesin ve net bir şekilde yaptıklarından pişmanlık duyuyordu.
iki gün sonra okul başladığında konuşma metni bile yanındaydı. özürünü kabul etmezse her şeyi yapacaktı.
aradan bir hafta geçti, iki ve üç derken haftalar birbirini kovaladı.
ve sonra o haber geldi.
jung ailesinin evi yanmıştı ve düşen çatı kirişi sadece bir kişinin ölümüne neden olmuştu. hiçbir eşya kurtulamamıştı o yangından. Sadece panik odasına saklanmış bir kitap dışında.
ve jaehyun, oğlunun kime aşık olduğunu bilecek kadar muhteşem bir anneye sahipti.
tae o gün titrek ellerle kitabı aldığında içinden bir kağıt düşmüştü.
o sıralar ancak on dört yaşındaydım
hayatım o zaman bile sönüktü
derbederdi
yabani sayılacak derecede bir başımaydım
kimseyle arkadaşlık etmiyor
konuşmaktan kaçıyor
gitgide daha çok kabuğuma çekiliyordum
yapabildiğim tek şey, sadece okumaktı
ve seni sevmekti
bu durumda bile bana tekrar hissettirdiğin için teşekkürler
seni seviyorum
ve anneme söyleme olur mu
onu üzmek istediğim son şey bile değil
tae'nin şüphesi işte o zaman doğrulanmış. çünkü bu sıradan bir yangın değil. ustaca planlanmış bir intihardı ve her şey kendi suçuydu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
notes from underground : jaeyong
Fanfictionㅤㅤ tekrar hissetmemi sağladığın için teşekkürler. ㅤ ㅤ ㅤㅤㅤㅤㅤㅤㅤ 17.11.2016