Baş Kadın Efendi; Mahfiruz

3.Bölüm

Sarayda İlk Aşk. ;

Safiye Büyük Valide Sultan, Sultan Ahmet Han torunun emriyle sonunda Topkapı Sarayı'na gelmişti. Arabadan inip göz ucuyla eski dairesinenin terasına baktı. Şimdi o dairede gelini Handan Valide Sultan vardı. Ellerini birleştirip gülümsedi.

"Bizden alınan ne varsa geri alacağız. Az kaldı yakında tekrar bizim ve Şehzade'miz Yahya'nın devri başlıyacak!"

-

Mahfiruz, taşlıkta hazırlanıyordu. Beyaz geceliği ile dikkat çekiyordu. Gülcan Kalfa, elindeki yasemin kokusunu ona sürdü. Bütün cariyelerin gözü Mahfiruz'daydı. Şaheste Hatun, kenafir gözleriyle yaklaştı Mahfiruz'a.

"Sultan Ahmet tahta geçeli çok oldu lakin hiç bir hatunu kabul etmedi. Mahfiruz'un neresine bakacak şüphe ederim doğrusu." Diyerek sırıttı.

"Kes sesini Şaheste! Sen işine bak. Kızmak yok kızlar, kıskanmak hiç yok. Burda böyle!" Dedi Gülcan Kafa.

-

Safiye Sultan dairesine yerleşmişti, Handan Valide Sultan kayınvalidesinin sarayda olmasını istemiyordu. En ihtişamlı kaftanını giyip büyük bir taç taktı Handan Sultan ve Safiye Sultan'ın dairesine geldi.

"Hoşgeldiniz Safiye Sultan, sàfalar getirdiniz.." diyerek gülümsedi Handan Sultan.

"Hoşbulduk Handan, Valide Sultan'lık seni pek değiştirmemiş diye duyduk. Harem'i iyi idare edemiyormuşsun. Belli ki Hünkar Ahmet bizi haremi yönetmemiz içün geri emretti." Diyerek kıkırdadı Safiye Sultan.

"Ne işittiyseniz yanlış işitmişsiniz. Sizin devriniz bitti Sultan'ım. Fazla alışmayın bu küçük daireyede, zira yakında tekrar Eski Saray'a gidecek, son günlerinizi Gözyaşı ile geçireceksiniz! " dedi Handan Sultan ve sinirli bir şekilde daireden çıktı.

Safiye Sultan, gelini Valide Handan'ın arkasından sinsice gülümsedi ve kalfalarından Fatma'ya döndü.

"Anastasia'yı hazır edin Fatma. Yarın Hünkar torunumuza sunacağız onu. Bizim tek kurtuluşumuz ne yazık ki o bir çare hatun."

"Emredersiniz büyük valide Safiye Sultan'ım."

-

Mahfiruz hazırdı. Rezzan Ağa ve Gülcan Kalfa ile hasodaya doğru yürütmeye başladılar.

Gülcan Kalfa, Mahfiruz'a yanaştı.

"Mühim olan o yatağa girmek değil Mahfiruz Hatun, mühim olan Sultan Ahmet'in kalbine gelirebilmek. Şehzade doğurursan Haseki Sultan sen olursun. Günün birinde dünyayı sen yönetirsin.."

"Öğütlerini inan dinleyeceğim Gülcan Kalfa, ve asla pes etmeyeceğim.!"

Sonunda hasodanın önüne geldiler.

Kapılar açıldı, Mahfiruz son kez Gülcan Kalfa'ya baktı ve gülümsedi daha sonra yavaş adımlarla içeriye girdi. Kalbi küt küt atıyordu.

Kapılar kapandı. Sultan Ahmet'in ayakta arkası dönüktü, şömineye bakıyordu, ellerini birleşmiş bir biçimdeydi.

Mahfiruz, ellerini birleştirerek yaklaştı padişaha ve tahrik edici sesiyle ;

"Hünkarım, Mahfiruz kulunuz sizin için geldi.." dedi.

Sultan Ahmet, sesi duyar duymaz Mahfiruz Hatun'a döndü.
İlk görüşte etkilenmişti bu kıza. Yaklaşıp çenesinden tuttu.
Mahfiruz'un başı eğikti, bir anda Sultan Ahmet'in gözlerine bakarak gülümsedi.

Sultan Ahmet;

"Adın ne senin?"

"Mahfiruz.." diyerek karşılık verdi.